in

2015 Nostalji Senesi

2015 yılı içerisinde yeniden çekilen ya da yeniden çekileceği duyurulan tüm dizi ve filmleri sizler için bir araya topladık.

- Reklam -
- Reklam -

terminator-genisys

Terminator Genisys

1984 yılında çekilen ilk Terminatör filminde Arnold o meşhur “Geri döneceğim,” repliğini telaffuz ettiği zaman bu sözünü bu kadar ciddiye alacağını hiç düşünmemiştik doğrusu. Serinin beşinci filmi Genisys ile uzun bir aradan sonra tekrar T-800 rolüne bürünen Schwarzenegger bizi bir kez daha 1984’e, Skynet’in Sarah Connor’ı öldürmeye çalıştığı yıllara götürdü.

Her ne kadar film eleştirmenler tarafından pek de iyi notlar almasa da T-800’ü yıllar sonra, hem de biri genç diğeri yaşlı iki farklı şekilde görmek, üstüne bir de baş belası T-1000’le bir kez daha karşılaşmak güzeldi doğrusu. (M)

- Reklam -

twin peaks showtime

İkiz Tepeler

1990 yılında “25 yıl sonra görüşürüz,” diye biten paranormal dedektiflik dizisi Twin Peaks sahiden de tam söz verdiği tarihte, 2015 yılında bir anda yeniden yapım haberleriyle çıktı karşımıza. Üstelik dizinin efsane yönetmeni David Lynch de projenin başında! Şey… bir ara gitti geldi tabii ama en azından şu an için büyük bir şevkle çalışıyor görünüyor.

Normalde bu yıl içerisinde kavuşacaktık bu tekinsiz, bir o kadar da ürkütücü diziye. Ancak yayın tarihi daha sonra 2017’ye atıldı. Eh, 25 sene beklemişiz, bir yıl daha bekleriz artık. Yeter ki o eski atmosferi bize buram buram yaşatabilsin!

Son olarak dizinin orijinal bestecisi, meşhur Angelo Badalamenti’nin de kadroda yer aldığını hatırlatalım. (M)

space jam

Space Jam 2

İlk Space Jam, 90’lı yılların normal şartlar altında bir araya gelmesi imkânsız iki efsanesini aynı “potada” eriterek çıkmıştı karşımızda: Michael Jordan ve Looney Tunes karakterleri.

Bugs Bunny ve dostlarının en popüler olduğu yıllarda çekilmesinin yanı sıra Jordan’ın tıpkı filmdeki gibi sahiden de basketbolu bırakıp babası gibi beyzbola yöneldiği yıllarda çekilmesi pek bir manidardı doğrusu. Çünkü insanlar onu yeniden basket oynarken görmeye ne kadar hasretse Tazmanya Canavarı, Daffy Duck, Yosemite Sam, Sylvester, Tweety ve diğerlerini görmeye de o kadar hevesliydi.

Seslendirme ekibinde Danny DeVito gibi küçük bir devin, filmin kadrosunda da Charles Barkley, Shawn Bradley, Patrick Ewing gibi gerçek basketbol yıldızlarının olması ve tabii ki Bill Murray’nin her zamanki gibi efsanevi performansı filmi eleştirmenler için olmasa da bizler için unutulmaz kılan etmenler arasındaydı.

- Reklam -

Ve şimdi bir başka basketbol efsanesi olan LeBron James ile birlikte, adının arkasına 2 takısını alarak geri dönmeye hazırlanıyor Space Jam. Şimdilik film hakkında tüm bildiklerimiz bununla sınırlı. Peki ne zaman? 2017’de… (M)

jurassic-world-ust

Jurassic World

Son yıllarda eskisi kadar popüler olmasalar da 90’larda dinozorlar hemen hemen herkesin, özellikle de tüm çocukların en büyük ilgi alanlarından biriydi. Fosilleri, türleri, uçanları, koşanları, etoburları, otoburları hepsinin adını bilirdik. Bunda en büyük pay sahibi olansa Steven Spielberg’ün gündeme T-Rex gibi düşen Jurassic Park filmiydi elbette.

2015 yılı pullu dostlarımızın beyazperdeyi bir kez daha işgal edişine tanık oldu. İlk filmden 22 sene sonra gelen Jurassic World bizleri yine aynı adaya, Isla Nublar’daki parka götürüyor ve insanoğlunun en büyük rüyasının nasıl bir kâbusa dönüştüğüne bir kez daha konuk ediyordu. Film, eleştirmenler tarafından oldukça iyi notlar aldığı gibi gişede de bir hayli başarılı oldu. Sonuç olarak, tıpkı öncülü gibi o da üçleme olma yolunda yerleri sarsan adımlarla ilerliyor. Anlayacağınız dinozorlar bir döndü pir döndü. (M)

mad-max-

Mad Max: Fury Road

İşte size bir efsane… Mad Max sadece 2015’te geri dönen nostaljik yapımlardan biri olmakla kalmadı, üstüne ödül üstüne ödül toplayarak bu yılın en başarılı filmlerinden biri olarak adını tarihe altın rengi kumlarla yazdırmayı başardı.

Evet, hepimiz Tom Hardy’nin Mel Gibson’ın yerini doldurabileceğinden feci şekilde şüphelenmiştik ilk başta. Ancak kendisi çok az konuşarak canlandırdığı Max Rockatansky rolüyle sadece gönlümüzde taht kurmakla kalmadı, kahramanımıza bambaşka bir ruh kattı.

Ve Furiosa! Charlize Theron’un canlandırdığı bu güçlü kadın izleyenleri öyle etkiledi, öyle sevildi ki başrolü Max’ten âdeta çaldı. Öyle ki şimdi herkes devam filminde Furiosa’nın olup olmayacağını sorup duruyor, hatta olması için motor tanrılarına yalvarıyor.

Ama film sadece aksiyon sahnelerinden ve bu iki karakterin performansından ibaret değildi elbette. Ölümsüz Joe ile eşleri ve onların bekaret kemerleri filme damgasını vuran bir diğer etmendi. Çünkü yönetmen George Miller kadınları bir cinsel malzeme olarak kullanma ucuzluğuna gitmek yerine onları sisteme başkaldıran, onu yıkan, düzeni değiştiren kahramanlar olarak en tepelere yerleştiriyor. Üstelik bunu sadece Furiosa ve esaretten kaçan beş kadınla değil, umudu ellerinde tutan ve yeri geldiğinde silahlarını konuşturmaktan geri kalmayan Nice Anneler ile de yapıyor (Sizi bir ayrı seviyorum Altın Kızlar). (M)

M. İhsan Tatari

Yirmi yılı aşkın bir zamandır fantastik edebiyat, bilimkurgu, çizgi roman ve bilgisayar oyunlarıyla haşır neşir oluyor.

Fantastik edebiyat alanında dört basılı kitabı bulunan yazar, Kayıp Rıhtım'ın yanı sıra Oyungezer dergisinde de serbest yazar olarak çalışmakta, çeşitli yayınevlerinde çevirmen ve editör olarak görev almaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

internet cilginligi

“İnternet Çılgınlığı” 1946 Tarihli Bir Hikâyede Öngörülmüş

Wattpad Kitapları

Wattpad Kitapları ve Kadının Değersizleştirilmesi