Hakan Bıçakcı
Yazmak tamamen kişisel bir süreç… Dolayısıyla herkese verilebilecek ortak bir tavsiye olamaz. Ancak genel bir öneride bulunmam gerekirse şu ilham perisi denen maskotla işiniz olmasın derim. Onu beklemenize gerek yok yani. İyi ve etkileyici olduğuna inandığınız bir fikriniz varsa, oturun yazın. Olmadıysa bir daha deneyin. Metnin daha iyi olması için daha çok ilhama değil, daha çok emeğe ihtiyaç var. Bir de yazdığınız duygu ve düşüncelerin içinde kaybolup gitmemek için metne ara sıra uzak bir açıyla bakmayı unutmayın.
Bu işin püf noktası yok tabii ki. Kek yapmıyoruz sonuçta. Nasıl okur sayısı kadar yorum varsa, yazar sayısı kadar da püf noktası, taktik, çalışma tekniği var.
Bir de şunu tavsiye edebilirim; yazdıktan sonra metninizdeki “bir” sözcüklerini kontrol edin. Ne kadar çok gereksiz “bir” olduğunu fark edeceksiniz. Ve yarısından fazlasının atıldığında anlamın bozulmadığını…
Çok iyi bir çalışma olmuş. Ellerinize sağlık…
Ed Greenwood’da yazma tavsiyesi vermiş … Güler misin ağlar mısın