Burak Mermer
Televizyonun altın çağını yaşadığını söylesem abartmış olmam herhalde. Sinemada kendini ispatlamış isimlerin de bu tarafa yönelmesiyle her geçen gün yeni bir şaheserle karşı karşıya kalıyoruz. Tabi televizyon dizilerinin günümüzde bu kadar başarılı olmasında fantastik ve bilimkurgu yapımlarının -özellikle de edebiyat ve çizgi roman uyarlamalarının- da büyük bir payı var. Ancak bu türlerin Amerikan ve İngiliz televizyonlarında gördüğü rağbet maalesef ülkemize bir türlü yansımadı. TRT’den gelen haberlere göre bu eksiklik yakında sona erebilir.
Bunun ilk işaretleri geçtiğimiz ay TRT’nin Kız Kulesi’nde yaptığı yeni yayın dönemi tanıtımında verilmişti. Bu toplantıda TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren şöyle demişti:
2018’de TRT 1 bir bilimkurgu filmi çekecek. İstanbul’da kalıcı bir plato üzerinde çalışıyoruz. Bilimkurgu için CGI üzerinde devam edeceğiz. Türkiye CGI alanında çok başarılı ve çok hızlı çıkarıyor. Bu platoda çekilen dönem işleri için çok büyük bir alanda plato kuracağız. Yabancı yapımcılarla ortak olmayı planlıyoruz. Bu platoda uluslararası yapımların da çekilmesini planlıyoruz. İstanbul yakınlarında olması planlanıyor.
Eren’in bahsettiği projenin ayrıntıları ise bu hafta ortaya çıktı. Filinta dizisinin yaratıcı ekibindeki isimlerden biri olan Bülent Turgut önderliğinde gerçekleştirilen dizi 2150 yılında İstanbul’da geçecek. 2018’de ekranla gelmesi planlanan dizinin henüz bir ismi yok, o yüzden şu an için kendisinden 2150 kod adıyla söz ediliyor. İlk sezonu 13 bölüm sürecek dizinin ikinci sezonu için de yabancı ortaklarla görüşülmeye başlanmış.
İbrahim Eren de konu hakkında geçtiğimiz günlerde yeniden bir açıklama yaptı. Dizide post apokaliptik bir dünyayı anlatacaklarını söyleyen Eren’in sözlerine göre tek proje bu da değil:
Dizinin kod adı 2150. 2150’li ve sonraki yılları bilimkurgu dizisi olarak anlatmayı planlıyoruz. Yine ayrıca 2017’ye yetiştirebileceğimiz bilimkurgu fantastik diyebileceğimiz ‘steampunk’ diye geçen bir tür var. Burada biz yarı karanlık ve buharla çalışan bir İstanbul hayal edip böyle bir bilimkurgu, fantastik bir öykü de yapabiliriz. Ama bunlar tabii sezonluk, 39 bölüm diziler değil. Fantastik bilimkurgu diye düşündüğümüz iş 13 bölüm olur, yapılır, dünyaya da satılır bir iş olabilir. 2018’de yapacağımız 2150 daha uzun olabilir. Onda da yabancı ortaklar var ama emin değiliz. Evrensel bir dille ancak bu toprakların hikayelerini anlatmak istiyoruz.
TRT’nin taşın altına girip bu konularda çalışmalar yapması gerçekten çok güzel. Tabi umuyorum özgün, politik kaygılar güdülmeyen, zevkle izleyeceğimiz yapımlarla karşılaşırız da diğer televizyon kanallarına da güzel bir örnek olur.
