in ,

C.S. Lewis’ten Yazar Adaylarına 8 Tavsiye

Narnia’nın yaratıcısı C.S. Lewis yazar adaylarını yakından ilgilendirecek tavsiyelerde bulunmuş.

cs lewis
- Reklam -
- Reklam -

29 Kasım 1898’de Belfast’da (İrlanda) doğan ve 22 Kasım 1963’te Oxford’da (Birleşik Krallık) ölen Clive Staples Lewis, fantastik edebiyat ve bilimkurgu başta olmak üzere, daha birçok alanda önemli yapıtlara imza atmış bir yazardır. En bilinen eseri şüphesiz ki fantastik bir diyar olan Narnia’da geçen 7 ciltlik The Chronicles of Narnia / Narnia Günlükleri’dir. Buna ek olarak, ülkemizde de yayımlanmış 3 kitaplık Kozmik Üçleme’si, bilimkurgu edebiyatında iyi bir yere sahiptir.

Lewis, toplumun her kesiminden radyo konuşmalarını dinleyen ya da kitaplarını okuyan insanlarla mektuplaşmayı seven bir yazardı. Narnia Günlükleri’nin yayımlanmasından sonra, mektuplaştığı insanların arasına çocuklar da katıldı. Lewis, 1959’da yazma üzerine tavsiyelerini isteyen Amerikalı bir kız öğrenciye yazdığı cevapta 8 maddeden oluşan önerilerini sıralamıştı.

Tavsiyelerde göze çarpan “radyo”yu ve “daktilo”yu günümüze uyarlamak gerekirse eğer, radyo yerine televizyon ve bilgisayarı, daktilo yerine de bilgisayar klavyesini koyabiliriz. Bunun haricindeki maddeler ise güncelliğini koruyor.

- Reklam -

2004 yılında İş Bankası Kültür Yayınları’ndan “Clive Staples Lewis” adıyla yayımlanan mini biyografi kitabındaki maddeler Tanju Günseren çevirisiyle karşınızda:

1. Radyoyu kapat.

2. Okuyabileceğin bütün yararlı kitapları oku ve hemen hemen tüm dergilerden uzak dur.

3. Daima kulağınla yaz ve oku. Yazdığın her cümleyi sanki sana yüksek sesle okunuyormuş ya da söyleniyormuş gibi dinlemelisin.

- Reklam -

4. Yazdıkların gerçek şeyler de düşsel şeyler de olsa seni ilgilendiren konular hakkında yaz. (Yalnızca yazmaya ilgi duyuyor ama yazacağın konuya ilgi duymuyorsan o konu hakkında yazacak hiçbir şeyin olmayacağı için, bu durumun asla bir yazar olamayacağın anlamına geldiğini aklından çıkarma.)

5. Açık olmak için büyük çaba harca. Sen işe ne anlatmaya çalıştığını bilerek başlamana rağmen, okurun bunu bilmediğini ve kötü seçilmiş tek bir sözcüğün bile okuru tümüyle yanlış anlamaya sürükleyeceğini aklında tut. Bir hikayede, okuyucuya bilmeye ihtiyaç duyduğu bir şey anlatmadığını unutuvermek son derece kolaydır, tüm resim senin zihninde o kadar basittir ki, onunkinde böyle olmadığını aklından çıkarıverirsin.

6. Başlayıp yarıda bıraktığın küçük bir işi (çok kötü olmadıkça) kenara atma. Bir çekmecede sakla. En iyi işlerimin, ya da benim en iyi olduklarını düşündüklerimin çoğu, başlanıp yarıda bırakılmış işlerin yeniden yazılmış olanlarıdır.

7. Daktilo kullanma. Gürültü, eğitim yılları boyunca gerekecek ritim duygunu yok edecektir.

8. Kullandığın her sözcüğün anlamından (ya da anlamlarından) emin ol.

Bahri Doğukan Şahin

1995, Erzurum. Küçük yaşlarımdan itibaren fantastik şeylere merakım vardı. Bunun önünü açan ve bugünkü ben olmamı sağlayan Pokemon, Digimon, Harry Potter ve Yüzüklerin Efendisi gibi serilere minnettarım. Zamanla bu ilgi bilimkurguya kaydı. Sinemaya ve sürpriz yumurtalara olan ilgim de azımsanmayacak boyutta. Şu sıralar amatör haberci ruhumu profesyonel boyuta taşımak uğruna çabalıyor, Kayıp Rıhtım ve Bilimkurgu Kulübü gibi platformlarda yazmaya devam ediyorum.

6 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for Bay_Karamsar Bay_Karamsar dedi ki:

    Beşinci maddede çok hayati bir konuya parmak basmış.

  2. Avatar for EmrecanDogan EmrecanDogan dedi ki:

    5 numara en büyük sorunum. Gönderme yapmaya kalkınca millet “Bu cümle saçma durmuş” diyor ama orada gönderme vardı.

    2 numaraya başta kulak asmadım ama sonradan fark ettim ki dergi gerçekten yazma işini zora sokuyor. Sanırım çok farklı kişiler tarafından yazılmış çok yazı olmasından kaynaklı. Nasıl yaptığını bilmiyorum yoksa :confused:

    8 numarayı anlamadım ama ritim duygusu neden gerekli? Şairler için mi bu öneri?

  3. Avatar for Bay_Karamsar Bay_Karamsar dedi ki:

    Göndermeleri hikâyenin can damarı bir konuma yerleştirmemek, sorunun çözümünde yardımcı olabilir. Bu, anın duygusal yoğunluğunu özetlemek için film veya kitap adı kullanarak "…gibi"yle yetinilmesi de bu gruba dahil.

    2’nci öneriyi vermiş olmasının bir sebebi de dergi için yazılan hikâye ile kitapta yayınlanması için yazılan hikâye arasındaki; yayınların hedef kitlesinin beklentileri ve yayın türünden kaynaklı anlatımsal farklılaşmalar. Dergi için yazılan öykü, ister istemez, kısa ve çarpıcı cümlelerle kendine ayrılan yere sığmaya çabalarken, okurunu etkilemesi gerekiyor.

    8’incideki kastı, dikkat dağıtan dış sesin hikâyeyi tasarlayan zihnin akışına tesir edip, düşünme sürecinde pürüzler yaratması olabilir. Anlatımın düşünsel ve dilsel bütüncüllüğünü tahsis eden ahengi yakalamakla da ilişkili olabilir. Müzik dinlerken okuduğum şeyi anlamam güçleşir. Çünkü okurken içimden seslendiririm. Dış etken, iç sesimi baskılar; metnin bana ne anlattığını ve anlatılanı anlayacak kanallarda gereksiz meşgul edilir. Buna dayanarak, belki de yazarın yazarken kullandığı iç sesine odaklanmasına dair bir avsiyesidir.

    Hmm… Müzik ve gürültüde yazdığıma tam bir dikkat veremem. Özellikle hikâyecilikle bir olmasa da, belli bilgiler arasında bağlantı kurmaya çalışıyorsam, gürültülü ortam ile gürültüsüz ortam çok fark ediyor. Gürültüde, daha çok kelime ve anlaşılırlılığı törpüleyen bir anlatım tuttururken, gürültüsü dikkat dağıtmayacak kadarlık ortamda daha rafine ve anlaşılır -yani en azından benim için öyle olan- bir anlatım yakalıyorum.

    Keşke 5. deki gibi biraz daha açsaymış. Ritm denince aklıma, alt metin ve anlatımın hem kendi içlerinde hem de birbirleri arasında yakaladıkları uyumda geliyor.

    İyisi mi, şiirsellikle bağlantılı her hal, diyerek, ufaktan uzaklaşalım.

  4. Avatar for Howl Howl dedi ki:

    Dördüncü madde çerçeve yapılıp asmalık. Çoğu zamane yazarı paraya ilgi duyduğu için yazdıkları konuyla alakaları, ilgileri olmasa da yazıyorlar. Neden? Çünkü satıyor. Bu arzı ve talebi oluşturan iki yüzlü düzen utansın. Lewis’in dediği gibi asla bir yazar olamayacakları gerçeğini akıllarından çıkarmasınlar.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

1 cevap daha var.

gelis ted chiang ust

Arrival’a Esin Kaynağı Olan “Geliş” Raflarda!

kara bilim 2 ust

Kara Bilim’in İkinci Cildi Çıktı!