in

Pegasus Yayınları’nın Michael Ende Dizisine İki Kitap Daha!

Ende’nin epeydir baskıları bulunmayan iki çocuk kitabı daha okurlarla buluşuyor.

cim dugme ve lokomotifci lukas ust
- Reklam -
- Reklam -

Son günlerde Michael Ende’nin adını Pegasus Yayınları sayesinde tekrardan sıkça duymaya başlar olduk. Yazarın Bitmeyecek Öykü, Momo ve Dilek Şurubu gibi birbirinden değerli eserleri tekrar raflara dizilirken yeni kitapları da arayı fazla açmıyor. Ende’nin bu kez çıkan kitaplarıysa hem yazar için  hem de Alman yazını için farklı bir öneme sahip, çünkü bunlardan biri ilk yazdığı roman Cim Düğme ve Lokomotifçi Lukas.

Yazıldıktan sonra çoğu yayınevinin, “Bir çocuk kitabı için fazla uzun,” diyerek reddettiği ve nihayetinde küçücük bir tanesinin bastığı bu roman Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü ve Hans Andersen Ödülü gibi prestijli ödülleri bir bir topladı. İki sene içindeyse onun devamı olan Cim Düğme ve Vahşi 13’ler ile yine Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü’nü aldı. Animelerden tutun da filmlere, stop-motion şovlardan kukla gösterilerine kadar geniş bir yelpazede hayat bulan bu iki eser daha önce Kabalcı Yayınevi’nden çıkıp uzun süredir baskıları bulunmuyordu, ta ki Pegasus tekrar basana kadar. Eserlerden ilki olan Cim Düğme ve Lokomotifçi Lukas‘ın tanıtım bülteni şöyle:

Düdüğünü neşeyle öttüren Emma, bilge Lukas ve küçük cim dugme ve lokomotifci lukasCim’le arkadaşlığın değerini ve gökkuşağının tüm renklerinin bir aradayken daha güzel olduğunu keşfedeceksiniz…

- Reklam -

Lokomotifçi Lukas, lokomotifi Emma’yla küçücük bir ada ülkesi olan Hasvetya’da yaşar. Bir gün postacı adaya şüpheli bir paket getirir. Paketten çıkan küçük Cim büyüyüp delikanlı olduğunda adada yeteri kadar yer olmayacağı için Lukas ve Emma ile adayı terk edip büyük bir maceraya atılır.
Camdan ağaçlar, ejderhalar, güyadevler, bezelye kadar çocuklar ve krallarla dolu bu macerada kahramanlarımızın başına gelmeyen kalmayacaktır.

Momo ve Bitmeyecek Öykü’nün yazarı Michael Ende’den, hem çocuklar hem de yüreği çocuk kalan yetişkinler için, arkadaşlık ve cesaret üzerine Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü sahibi bir başyapıt daha…

Devam kitabı Cim Düğme ve Vahşi 13’ler’inki de şu şekilde:

cim dugme ve vahsi 13lerMeşhur lokomotifçilerimiz birbirinden fantastik yaratıklar, korkunç tehlikeler ve yeni keşiflerle dolu maceralarına devam ediyor. Onlar için hedeflerine giden yolculukta hiçbir yol uzak değil, hiçbir su derin değil ve hiçbir dağ çok yüksek değil…

- Reklam -

Yabancı,
Bu bebeği bulduysan bilesin ki: 
Kim ki onu kurtarıp sevgi ve bağlılıkla bağrına basar, günün birinde iyiliğinin karşılığında kral tarafından ödüllendirilir. 
Kim ki ona kötülük eder, bütün güç ve kuvvetinden mahrum bırakılır, kıskıvrak bağlanır ve mahkûm edilir. Çünkü bu çocuk sayesinde tek, çift olur. 

Hasvetya’nın acilen deniz fenerine ihtiyacı var! Bu yüzden Kral Onikiyeçeyrekinci Alfons, Lukas ve Cim’i, Güyadev Bay Tur Tur’u bulmak için görevlendirir. İki arkadaş yeniden uzun bir yolculuğa çıkarlar. Ancak yolculuk boyunca başlarına gelmeyen kalmaz! Üstelik Jim’in lokomotifi Moli, Vahşi 13’ler tarafından kaçırılmıştır. Moli’yi kurtarmak için kötü korsanların peşine düşen iki arkadaş, Cim’in geçmişindeki sırrı da çözebilecek mi?

Momo ve Bitmeyecek Öykü’nün yazarı Michael Ende’nin kaleminden Çuf Çuf Emma ve meşhur lokomotifçilerimiz Cim ve Lukas’ın bu macerasında tüm sorular cevaplanacak…

Bu haberin en güzel yanıysa, iki kitabın birlikte basılması ve ilk kitabı okuyanların devamını beklemesine gerek kalmaması. Yine Saadet Özkal’ın masalsı çevirisi kullanılan eserler henüz sanal mağazaların ön siparişinde bulunurken 8 Ocak’tan itibaren dağıtıma çıkacak. Şimdiden fantastik okumalar.

Bayram Sarıkaya

Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisiyim. İyi ki blues, elektrogitar, kamera, 1970 yılı, bilimkurgu, "Kuzgun" ve turuncu var. Bolca okurum çünkü kitaplar olmadan hayat zaten sıkıcı. Dante'nin "Komedyası"yla girdiğim dünyada Samuel T. Coleridge'ın "Yaşlı Denizcinin Ezgisi"yle devam ettim. Uzak doğu sinemasına, genel olarak da sinemaya aşığım. Zaman makinesi bulup önce İngiltere'ye gidip H. G. Wells’le, oradan da Japonya'ya gidip Akira Kurosawa'yla tanışabileceğime inancım tam. Ölmeden önce Japonya’yı görmek istiyorum. Şu an yaptıklarımın çoğunu ileride Japonya'da yaşamak için yapıyorum, çünkü -önceki hayatımda feodal lord olmamdan kaynaklı da olabilir- bir şekilde ruhum oraya bağlı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kral Arthur’un Sarayinda Connecticutli Bir Yankee ust

Kral Arthur’un Sarayında Connecticutlı Bir Yankee: Bilimin Batılla İmtihanı

halikarnassos masali ust

Şebnem Pişkin’in Yerli Fantazyaya Son Katkısı “Halikarnassos Masalı” Okurlarını Bekliyor