Hazal Çamur
Nnedi Okorafor, Nijerya kökenli, ödüle doymayan bir fantazya yazarı. Onun adını 2011’den beri yaptığımız pek çok ödül haberinde ya kazanan ya da finalist olarak illa ki görmüşsünüzdür. BAFTA, Hugo, Nebula, Locus, World Fantasy Award… Say say bitmiyor! Biz de buradan yola çıkarak merakla kıvranıyor, kendisini artık dilimizde okumak istiyorduk. Özellikle yazarlığının yanı sıra aktivistliği ve World Fantasy Award’ı aldıktan sonra, ödül olan Lovecraft büstü ile ilgili açıklamalarıyla birlikte hepten ilgimizi çekmişti. Ama kahraman bir yayınevi bir türlü gelmiyordu.
Derken Misis Kitap ile tanıştık. Editörleri Fatoş Hanım ile yüz yüze gerçekleştirdiğimiz buluşmamızda bizimle bir sırrını paylaştı. Misis Kitap, Nnedi Okorafor ile tanışmış ve ona hayran kalmıştı. Üstelik 2 kitabının telifini almış ve geri kalanlar için editörü açık açık “İki elim kanda bile olsa devamını getireceğim,” diyordu. İşte, şimdi bu yazara kavuşma vakti!
Misis Kitap ailesi, daha geçtiğimiz günlerde bu senenin Locus Ödülleri adayı Masaldan Öte, Melete kitabını bizlerle buluşturdu. Şimdi gelin Nnedi Okorafor kitaplarından hangilerinin geleceğine bakalım.
Who Fears Death? (Kim Korkar Ölümden?)
Yazarın 2011’de World Fantasy Award’ı kazandığı kitabıdır kendisi. Sonrasında, özellikle siyahilere karşı ırkçı tutumuyla bilinen Lovecraft’ın büstünü ödül olarak almasının ardından şu sözleri sarf etmişti:
Her neyse, bu ırkçı adamın büstü evimde duruyor. Bu ırkçı adamın büstü benim bir yazar olarak en büyük onurum. Bu ırkçı adamın büstü, Afrika edebiyatının Wole Siyonka Ödülü ve Carl Brandon Topluluğu Parallax Ödülü’nün (beyaz olmayan yazarlar arasında en iyi spekülatif kurguyu yazanlara verilir) yanında duruyor. Kafam karışmış durumda.
Bu olayın ardındansa bir milat yaşanmış ve yıllardır World Fantasy Award çerçevesinde verilen Lovecraft büstü kaldırılmıştı. Olayların nabzını şurada detaylıca tutmuştuk.
Peki bu kitap ne anlatıyor?
Who Fears Death?, fantazya ve bilimkurguyu aynı potada eriten bir roman. Bir seri değil, tek başına bir kitap. Üstelik konusunu Washington Post‘taki bir makaleden almakta. Makalede Afrikalı kabilelerin kadınlarının Arap militanlarca nasıl sistematik olarak tecavüze uğradıkları ve bunun babaları, eşleri ve tüm kabileyi aşağılamak için silah olarak kullanıldığı anlatılıyor. Okorafor’un romanıysa uzak bir gelecekte, nükleer savaş sonrasının Afrika’sında geçiyor.
Yazarın bu kitabı pek çok eseri gibi epey tartışmalara yol açmıştı.
Lagoon (Lagün)
Sıkı durun, çünkü bu kitap filme de uyarlanıyor! Yapımcı henüz belli değil, fakat gelişmeler için takipteyiz.
Lagoon, yani Lagün’de bizi yazarın kurguladığı bir dil karşılıyor. Dahası, süper kahraman temasından Nijerya’nın mitolojisine kadar uzanan oldukça geniş bir fantastik altyapıya da sahip. Lagoon bize dünya dışı varlıklarla “ilk temas”ın nasıl da korkunç bir şeye dönüşebileceğini anlatıyor.
Kitap şu an çeviride ve çeviri emin adımlarla ilerliyor!
Misis Kitap‘ın verdiği bilgiye göre kitapları İstanbul Kitap Fuarı zamanında okuyacağız. Bir aksilik olmazsa, Nnedi Okorafor ile de bizzat tanışma şansına erişeceğiz. Tabii bu son kısım henüz bir netlik kazanmadı.
Biz oldukça heyecanlandık sevgili Rıhtım yolcuları. Ayrıca bu harika haberi herkesten önce bizlerle paylaştıkları için Misis Kitap ailesine kocaman teşekkürlerimizi sunuyor, yeni gelişmeleri dört gözle bekliyoruz.
