Terry Gilliam’ı Monty Python’s Flying Circus’tan ya da Brazil, 12 Monkeys, Time Bandits, Jabberwocky, The Imaginarium of Doctor Parnassus gibi yapımlardan muhakkak ki tanıyorsunuzdur. Ancak kendisinin bir filmi var ki, yıllardır başına gelmeyen iş kalmıyor!
Öyle ki filme şimdiden “lanetli” sıfatını yakıştırmakta sakınca görmüyoruz. Terry Gilliam, “The Man Who Killed Don Quixote”un Don Kişot’u Öldüren Adam) hazırlıklarına yıllar önce başlamıştı. Jean Rochefort ve Johnny Depp gibi isimlerle çıkılan yolda ise aksilikler Gilliam’ın peşini bir türlü bırakmadı. Önce seti su bastı ve ekipmanlar kullanılamaz hale geldi, ardından da Jean Rochefort hastalanıp filmden ayrıldı. İşin içine sigorta şirketinin tatsızlık çıkartmaları da eklenince ilk deneme daha en başından hayallere karıştı.
Gilliam Don Kişot‘a ikinci defa niyetlendiğinde John Hurt, Evan McGregor ve Robert Duvall ile çalışmaya başladı. Ancak mali sorunlar nedeniyle film yeniden iptal edildi. Böyle böyle Don Kişot tam 7 defa heves edilip bir şekilde yarıda kalmayı başardı.
Ve onca denemenin sonunda, geçtiğimiz günlerde Terry Gilliam Facebook sayfasında filmin çekimlerinin nihayet sonlandığını takipçileriyle paylaştı:
https://www.facebook.com/Terry.Gilliam/photos/a.256735074385314.62810.256730041052484/1421392574586219/?type=3
Uzun süredir sessiz kaldığım için özür dilerim. Kamyonu yüklemekle meşguldüm, eve dönüyorum. 17 yıkın ardından DON KİŞOT’U ÖLDÜREN ADAM’ın çekimlerini tamamladık. Tüm ekibime ve bize inan herkese muchas gracias.
Terry Gilliam, Miguel de Cervantes’in görkemli eserini, The Man Who Killed Don Quixote adıyla serbest olarak uyarlarken, başına gelen onca talihsizliğe rağmen gerçek bir Don Kişot gibi pes etmeyerek bu filmi tamamlamasıyla adeta ders verdi. Bu açıdan Gilliam’ın yeni filmi, nereden bakarsanız bakın bir filmden çok daha fazlası. 2018 yılında vizyona girmesi beklenen (bir aksilik olmazsa!) yapımın başrolleri ise şu şekilde dağılıyor:
Olga Kurylenko / Jacqui
Adam Driver / Toby
Stellan Skarsgård / The Boss
Jonathan Pryce / Don Quixote
Terry Gilliam’ın, bu filmi tamamlaması bile ona olan hayranlığımızı artırmaya yetti. Filmi vizyonda görmeyi ise gerçekten de hevesle bekliyoruz!