in ,

Game of Thrones: 7. Sezonun Ardından

Game Of Thrones dizisinin yedinci sezonunu da hep birlikte yalayıp yuttuk, aklımızda sorularla, teorilerle ve düşüncelerle kalakaldık. İşte yedinci sezonun genel bir değerlendirmesi…

game of thrones season 7
- Reklam -
- Reklam -

Dikkat: Spoiler içerir!

Game of Thrones’un yedinci sezonunun ardından söylenecek o kadar çok şey var ki… İlk olarak sezon yayına girmeden önce ortaya atılan teorilerden başlayayım anlatmaya.

Dizinin altıncı sezonu Jon Snow’un, Ned Stark’ın gayrimeşru çocuğu olmadığını öğrenmemizle sona ermişti. Aslında karakterin yarı-Stark, yarı-Targaryen olduğu belliydi. Fakat yedinci sezon başlayana kadar Jon’un yarı-Targeryen olması bir teori olarak kaldı; hatta ‘spoiler’ olarak nitelendirildiği de oldu.

- Reklam -

Yedinci sezon başlamadan önce Daenerys Targaryen’i canlandıran Emilia Clarke, Jon ile Daenerys arasında romantik bir yakınlaşma olmayacağını söylemişti (Demek ki Emilia Clarke’a güvenmemek gerekiyormuş). Jon Snow’u canlandıran Kit Harrington da Sansa ile aralarında ciddi kavgalar yaşanacağını belirtmişti (Bu sezonda yaşadıklarına ciddi kavga denemezdi bence). Euron Greyjoy’u canlandıran Pilou Asbaek ise ‘Ramsey Bolton’u mumla arayacağımız bir kötü’ olacağını söylemişti (Henüz Ramsey Bolton’u geçecek durumda değil).

Yedinci sezondan beklentilerim (hatta tüm hayranların beklentileri bence) şunlardı: Dany ile Jon’un tanışması, Jon’un hakkındaki gerçeği öğrenmesi, Arya’nın Cersei’yi öldürmesi, ejderhaların Westeros’u yıkıp geçmesi ve Ak Gezenler’in de haklanması (Beklentiler fazla coşkulu oldu galiba). Gerçekte olanlardan kısaca bahsetmem gerekirse: Dany ile Jon fazlasıyla tanıştı; Bran ağzını gram açmadı ve dolayısıyla Jon hakkındaki gerçeği öğrenemedi (Zaten Jon da Dany’nin yanından ayrılmadı); Arya ile Cersei yüz yüze dahi gelmedi; ejderhalar Westeros’u yıkıp geçmedi, Tyrion engel oldu; Ak Gezenler tam aksine aşırı güçlendi ve Westeros’u yakıp yıkmaya geliyor (Sanırım GRRM’nin ‘Night King herkesi öldürür ve son,’ Caps’i gerçek olacak).

Yedinci sezonu incelemeye başlamadan önce dizinin altıncı sezondan beri beklenen fakat gerçekleşmeyen büyük eksiğinden de bahsetmeden geçmeyeyim. Kitaplardaki en önemli olaylardan birisi olan Catelyn Stark’ın dirilişi maalesef dizide yer almadı (Gerçi dizide ölüp de kitapta ölmeyen birçok karakter var). Bu da kitaplarla dizinin epey ayrıştığının en büyük kanıtı oldu bizlere, zaten yedinci sezonda diziyi GRMM’nin çizgisinden epey çıkmış bulduk. Ancak yine de Catelyn Stark’ın canlanması atlanmamalıydı diye düşünüyorum.

O zaman artık karakter karakter yedinci sezonu incelemeye başlayabiliriz.

Daenerys Targaryen

Danerys’i altıncı sezonun sonunda gemiyle Westeros’a açılırken gördüğümüzde oldukça heyecanlanmıştık. ‘Artık Cersei düşünsün,’ diyorduk. Ancak Cersei konusunda işler umduğumuz gibi gitmedi. Daenerys kendisine güçlü ittifaklar edinmiş olsa da müttefiklerinin bir bölümlük canları varmış diyelim. Sonrasında da Daenerys’in danışmanlarına olan güveninin azalması ve tabii ki Jon Snow’a çok kısa bir süre içinde zaaf duymaya başlaması da onu Jon’un söylediklerini yapmaya itti. Bence Cersei’yi bırakıp direkt kuzeye yönelmek büyük bir hataydı; önce Cersei’yi halledip oraları güvenceye aldıktan sonra kuzeye ilerlemesi daha doğru olurdu. Kuzeye gitmesi ona bir ejderha kaybettirdi. Zaten Cersei’nin de ateşkesine güven olmazdı; ancak yine de şu anda Daenerys, Cersei’den üstün durumda.

Sekizinci sezonda hepimiz hamile bir Daenerys bekliyoruz. Aslında yedinci sezonun en büyük sorunu da bu noktadaydı: Jon ve Dany ilişkisi çok hızlı gitti. Daha bir-iki flörtleşirken birden malum ‘son sahne’ karşımıza çıktı. Zaten son bölümdeki “Benim çocuğum olmuyor,” diyaloğu da direkt bu sahneye işaret ediyordu. Öyle bir ortamda bu konunun konuşulması da saçmaydı diye düşünüyorum. Bir de kuzeyde ejderha duvarı yıkarken bu son sahneyi görmemiz de ayrı bir saçmalık oldu. Ancak Daenerys ile Jon’un bebeğinin tahta oturacağına dair teoriler de var. Bu durum böyle büyük bir amaca hizmet ediyordu fakat keşke Jon ve Dany’nin ilişkisine daha çok yer verilseydi, birden pat diye karşımıza çıkmasaydı.

jon daenerys

Jon Snow

Jon, bu sezonda tam anlamıyla bir ‘Hanımcı’ oldu. Daenerys’in dibinden ayrılmadı. Bu sezon karakterlerimiz ulaşım aracı olarak ışınlanmayı tercih ettiler. Jon bir bölüm kuzeyde bir bölüm Dragonstone’da sonra tekrar kuzeyde, sonra Duvar’ın ötesinde, sonra da King’s Landing’de olabiliyordu.

İlk olarak Sansa ile ‘kavgasını’ ele alalım. Aslında Kit Harrington’ın sezon öncesi röportajında söylediği gibi aralarında ciddi bir kavga olmadı; ilk başlarda evet, ancak sonrasında o yokken Sansa geç de olsa doğru yolu buldu. Zaten Arya’nın gelişi de Sansa’yı etkiledi.

Jon’un Ak Gezenler’e olan takıntısı herkesin başını yaktı. Özellikle Daenerys’in bir ejderhasını kaybetmesine sebep oldu. Sırf ejderhayı oraya götürmüş olması değil, hatırlarsanız oradaki sahnede Daenerys ve diğer herkes ‘Jon’ diye bağırıp duruyorlardı; Jon kalıp savaşmak istedi ve bu durum onlara zaman kaybettirdi. Böylece Night King de nişan alabilmek için yeterli süreyi kazanmış oldu ve bir ejderha düştü. Jon’un suya düşüp de oradan sağ kurtulması da ilginç bir durumdu.

Jon’un Cersei’nin karşısındaki tutumu da gayet hoştu fakat dediğim gibi Cersei ile ateşkes başlı başına saçma bir fikirdi; Cersei düşmanıyla ateşkes yapacak bir karakter de değil hani.

Anlaşılan hayranlar Jon’u sekizinci sezonda baba olarak görmek istiyorlar. Daenerys ile evlenirler mi evlenmezler mi o bilinmez. Ancak Jon ve Dany kendi dertlerine düşmüşken düşman gümbür gümbür geliyor.

Tyrion Lannister

Bu sezonda Tyrion’un sadakati konusu yalnızca Daenerys’in değil, hepimizin zihinlerini kurcaladı. Bu sezon Tyrion’un ‘Lannister’ kimliğinin yoğun yaşandığı bir sezondu. Jamie’yi seviyor ve onu korumak istiyor ancak Jamie de en büyük düşmanı Cersei için savaşıyor.

Açıkçası Tyrion’un Lannister safına geçmeyi düşündüğünü hiç sanmıyorum, nasılsa Cersei de onu istemez ama Jamie’ye olan düşkünlüğü de Daenerys tarafının büyük hatalar yapmasına sebep oldu. Cersei ile ateşkes fikri de yine Jamie’yi korumak ve zarar vermemek içindi Tyrion açısından. Çünkü Daenerys’in onu yakıp yıkabileceğini biliyordu.

Malum son sahnede Tyrion’un bakışları hepimizin dikkatini çekmiştir. Bununla ilgili birkaç teori var. İlk olarak basitçe Tyrion’un Daenerys’i sevdiği teorisi var. Böyle bir teori için açıkçası dizide daha çok veri gerekirdi bizlere. Kaldı ki Jon ile Dany’nin ilişkisi bu kadar çabuk ilerleyebiliyorken Tyrion’ın hisleri de iki sezonda mutlaka açığa çıkardı. İkinci olarak Tyrion’un Daenerys’den zaten Cersei’nin hamile olduğunu öğrendiğinde iyice soğumuş olduğunu ve son sahne ile de iyice nefret ettiğini iddia eden bir teori var. Malum, Tyrion’ın Cersei’yi sevmese de çocuklarını sevdiğini biliyoruz (Bence Joffrey hariç). Tyrion’dan zaten Dany’e ihanet etmesi bekleniyor. İkinci teori daha olası gibi gözükse de yine de Cersei’nin safına geçeceğini düşünmüyorum.

- Reklam -

Bir de bu ihanetten bağımsız ve güçlü bir teori var, o da Tyrion’un da bir Targaryen olduğu yönünde. Tyrion’un Joanna Lannister ve Aerys Targaryen’in gayrimeşru çocuğu olduğuna dair güçlü teoriler var. Zaten Tywin Lannister’ın da onu hiç sevmemesi bu teoriye işaret eder nitelikte. Eğer bu teori doğruysa Tyrion da Daenerys’in kardeşi demektir. Dizide de bu durum işlenirse ortalık iyice karışacak demektir. Ancak dizide Catelyn Stark gibi bu durumun da işlenmemesi ihtimali yüksek.

tyrion

Cersei Lannister

Cersei’ye beşinci sezonda, High Sparrow’un tutsağıyken hepimiz bir nebze de olsa acıdık, gücünü hafife aldık. Ancak o bomba sahnesi (başa sarıp tekrar tekrar izlediğimi bilirim) tüm taşları yerinden oynattı. Cersei’nin intikam alma tarzının en büyük örneğiydi. Sonrasında da Cersei’nin babasının kızı olduğunun kanıtıydı.

Yedinci sezonda Daenerys’e karşı Euron Greyjoy ile ittifak kurduğunu gördük. İlk başlarda bu daha da güçlendiğinin göstergesi olabilirdi; akıllıca bir davranış olarak da nitelendirilebilir. Ancak Euron ve Cersei birleşse dahi yine de ejderhalara karşı yapabilecekleri bir şey yok. Ancak bu sezonun başından beri savunduğum bir düşünce var: Ölüler ve ejderhalar arasındaki savaş yine Cersei’ye yarayacak, bu işten en kazançlı Cersei çıkacak. Cersei de ateşkes olayında bunu fark etti zaten. Ondan kendince sahte bir ateşkes yaptı. Tabii bu oyunu Jamie’yi kaybetmesine sebep oldu. Hamilelik (!) bile Jamie’yi tutamadı. Jamie de Sansa gibi dizinin geç akıllananlarından oldu.

Biraz şu hamilelik konusuna değinmek istiyorum. Düşünülenin (ve teorilerin) aksine ben Cersei’nin hamileliğinin bir yalan olduğuna inanıyorum: Dara düştüğünde arkasına saklandığı bir yalan. Her şeyden önce Cersei gerçekten hamile olsaydı bu zayıflığını hayattaki en nefret ettiği insanlardan birisi olan kardeşi Tyrion’dan kesinlikle gizlerdi. Tyrion’ın çocuklarını gerçekten sevdiğini anladığı zaman Daenerys’e karşı çıkması için ortaya attı hamilelik durumunu. Tabii başta kendisini korumak için. Sonrasında da Jamie’yi kendisine daha da bağlamak için. Cersei’nin hamileliği konusunda da annesi gibi çocuğu doğururken öleceğine dair teoriler var. Yine de benim şahsi görüşüm Cersei’nin hamileliğinin de onun oyunlarından birisi olduğu yönünde.

Sansa Stark

Dizinin ilk sezonlarından beri hala nasıl hayatta kalmayı başarabildiğini sorguladığım bir karakter oldu Sansa. Hatta küçük Cersei olduğunda dahi inanıyordum (özellikle de yedinci sezonun başında). İktidar hırsı var; Winterfell’in ‘Leydisi’ olmak da hoşuna gidiyor ancak her ne kadar (You know nothing Jon Snow, olsa da) hem Jon’un bilgisine hem de kumandanlığına ihtiyacı var. Hatta Jon olmasa şu an Sansa kesinlikle ölmüş olurdu.

Sansa, garip bir şekilde Littlefinger’ı dinliyordu. Aralarında da çok garip bir ilişki vardı (Her kız çevresinde ondan hoşlanan bir erkek olsun ister). Şaka bir yana hem nefret ediyor hem de çevresinde olsun istiyordu. Belki de gücünden dolayı. Aslında Battle of Bastards’da yaptığı akıllıcaydı. Ancak sonrasında savaş kazanıldıktan sonra Littlefinger’ın bir şekilde defterinin dürülmesi gerekiyordu; geç bile kalındı. Ancak geç bile olsa Sansa, Littlefinger konusunda doğru yolu buldu (tabii Arya ve Bran sayesinde). Özellikle Arya’nın gelişi pek çok şeyi değiştirdi. Arya gelmese Littlefinger, Jon ile Sansa’nın arasını bozmaya devam edecekti.

Arya Stark

Altıncı sezonda Arya’nın fazlasıyla güçlenmesinden sonra yedinci sezonda potansiyelini pek gösterememesi bizleri üzdü. Yedinci sezonda pek rolü yok gibiydi. En azından Cersei’yi o öldürür diye bekliyorduk. Açıkçası şahsen Arya, Littlefinger’ı gizli gizli öldürür düşüncesindeydim. Littlefinger’ın adil bir şekilde ölmesini beklemiyordum (Sansa’nın durumu malum). Hatta Walder Frey’i öldürmeye gittiğinde annesini de orada bulacağını düşünüyordum. Bunların hiçbirisi gerçekleşmeyince Arya bu sezon biraz pasif kaldı.

arya stark

Greyjoylar

Greyjoyların hiçbirisini bu sezonda pek görmediğimiz için hepsini bir başlık altında toplayayım dedim.

Önce Euron Greyjoy’dan başlayalım. Yukarıda bahsettiğim sezon öncesi röportajda bahsettiği gibi bir kötü olmadı bu sezonda (belki altıncı sezonda). Açıkçası zaten bu sezonun en büyük eksiği Ramsey Bolton veya Joffrey gibi psikopat bir kötünün olmayışıydı (belki Night King). Gelecek sezonda (Jamie’nin yokluğunda) Cersei ile birlikte olacağına dair teoriler var. Bakarsınız belki Cersei şu anda hamile değildir ama Euron’dan hamile kalır. Muhtemelen sekizinci sezonda ‘Ramsey Bolton’u mumla arayacağımız bir kötü’ olacak.

Yara Greyjoy’a ne olduğunu kimse bilmiyor. Belki Euron’un ona yaptığı işkenceler gösterilebilirdi (Hem de Euron’un da psikopat bir kötü olduğuna inanırdık). Kısacası bu sezon Yara’ya yazık oldu.

Theon Greyjoy’a gelince… Theon Greyjoy da nispeten bu sezonda pek yer almamakla birlikte, final bölümündeki sahnesi bende şu fikri oluşturdu: “Theon Greyjoy’u malum olaydan önce, özellikle de ilk sezonlarda, güçlü bir savaşçı olarak görmedik mi?” Şu anda Theon resmen dövüşmeyi bilmeyen birisi gibi davranıyor (hatta Podrick bile daha iyi dövüşüyor). Belki gücünü yavaş yavaş topluyor ancak daha hazır değilse de ne demeye ablasıyla savaşa giriyor; nitekim sonrasında da kaçtı. Ancak ablasına yardım etmek için de fazlasıyla geç kaldı sanki (tabii gücünü göstermek için de).

Karakterlerimizin durumları bunlar. Sekizinci sezonda da az çok onlardan beklentilerimizi konuştuk. Sekizinci sezonda sansasyonel ölümlerin olması bekleniyor; bu sezondaki tek sansasyonel ölüm Littlefinger’ınkiydi. Sekizinci sezonda hem Cersei’nin hem de Daenerys’in öleceğine dair teoriler var. Hatta ikisinin de aynı şekilde, doğum yaparken öleceğine dair teoriler ağırlıkta. Cersei’yi bilemem ama açıkçası Daenerys’in sekizinci sezona hamilelik sürecini atlayıp doğum yaparken başlayacağını düşünmüyorum (her ne kadar bu sezon jet hızında ilerlese de). Cersei sekizinci sezonun başında ölse bile Daenerys’in daha vadesi var gibi. Sekizinci sezonun altı bölüm olacağı duyurulmuştu; buna göre Daenerys dördüncü bölümde falan ölür diye düşünüyorum.

Sekizinci sezona dair teorilerden birçoğumuz gibi benim de yakın olduğum teori ‘Jon ve Daenerys’in bebeği’ teorisi. Hatta Daenerys’in de bu uğurda öleceğini düşünüyorum. Hatta bu sezon kendimizi Daenerys ve Cersei’nin ölümüne hazırlayalım derim ben. Önce Cersei ölür ve biz sevinmeye fırsat bulamadan Daenerys gider diye düşünüyorum. Daenerys ve Cersei ölmese bile bu sezon sansasyonel ölümlerin olacağı da kesin. Bu sezonda Euron Greyjoy’u daha zalim göreceğimiz de kesin. Gerçekten de ‘Ramsey Bolton’u mumla arayacağımız kötü’ geliyor bu sefer. Zaten 2019’a kadar da bir sürü yeni teori ortaya atılır. Bakalım daha neler çıkacak?

Serenay Ağın

Yağmurlu bir ekim sabahında İzmir’de doğdu. Ufacık yaşında Fransızca ile başladığı dil serüveni hayatı oldu. Kendi kendine öğrendiği İngilizce ile edebiyatın büyüsüne kapıldı. Kendini keşfetme safhasında edebiyat tutkusunun edebiyat dünyasında yer alma isteğine dönüştüğünü fark etti. Küçük yaşta başladığı dil yolculuğuna tercüman kimliğiyle devam eden Serenay Ağın, Kayıp Rıtım’da yazarlık yapmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

sineklerin tanrisi ust

Sineklerin Tanrısı Büyük Bir Değişimle Yeniden Sinemaya Uyarlanıyor

rogue one graphic novel ust

Star Wars: Rogue One Çizgi Romana Uyarlanıyor