Kapanan edebiyat dergileri hakkında yazmak her zaman güç olmuştur. Dergi yayındayken yüzüne bakmayan birçok okur, derginin yayın hayatına son verdiğini duyurduğunda arkasından ağıtlar yakar. Kayıp Rıhtım olarak nitelikli edebiyat dergileri ve fanzinlerinin daima yanında olduk. Karahindiba da onlardan birisiydi.
Ne yazık ki Haziran-Temmuz Ağustos 2017 tarihli 10. sayısıyla yayın hayatlarına son veriyorlar. Üzgünüz.
Üstelik oldukça manidar bir dosya konusuyla. 1933’ten beri yayın hayatına devam eden Varlık Dergisi ve onun değerli editörlerinden Enver Ercan’ın üzerine eğilerek ayrılıyorlar sahneden. Nezihe Altuğ’un hazırladığı bu dosya, kuşkusuz arşivlik bir çalışma.
Nezihe Altuğ, Mehmet Erte, Yusuf Alper, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Salih Bolat, Dilek Tuncel, Fatme Yeşil, Hanife Duygu Kıran, Neslihan Su Aydın, Okan Yılmaz, Özge Ercan, Oğuz Tümbaş, Hilal Kahraman, Mehmet Kuvvet, Zeynep Çolakoğlu ve Miner Ömer’in eşlik ettiği dosyada, Enver Ercan tüm yönleriyle incelenmeye çalışılıyor.
Karahindiba’nın 10. sayısında Feridun Andaç’ı iki değerli yazısıyla görüyoruz: “Edebi Bellek, Edebi Yalnızlık, Edebi Yaratım” ve “Dar Zamanların Anlatısı: Öykü”
Radyocu ve değerli çevirmen Yiğit Yavuz ise “Yazmak mı Zor, Çevirmek mi” diyerek çevirinin nabzını yokluyor.
Geçen sayıda olduğu gibi, bu sayıda da “Çizohips” ekiyle çıkan Karahindiba, yine çizerlerinin büyülü dokunuşlarını derginin dışına taşırmayı başarıyor.
Ve içeride elbette çok sayıda öykü, şiir ve denemeler var.
“Üflesen dağılacak bir ülkede varoluş savaşıdır karahindiba!” diyerek çıktıkları yolda, var oluşlarına şimdilik son veriyorlar. Bize kattığı her şey için Karahindiba Edebiyat Dergisi‘ne şükranlarımızı sunuyoruz.