Hayal Kırıklıkları
Thief
Olmadı. Uzun zamandır heyecanla bekletti kendisini. Önce hatalarıyla boy gösterdi: ojeli ve iki gözü sağlam bir Garrett, Gotik atmosfer… Derken yanlışlarını kabul eden ve ilk oyunlara benzemeye çalışan tasarımlarla çıktı karşımıza ve bizi heyecanlandırdı. Garrett ojesizdi artık, hareketleri efemine değildi, The City harika görünüyordu.
Ama… Olmadı, olamadı.
Eidos-Montreal maalesef Deus-Ex: Human Revelations’ta gösterdiği başarıyı burada tekrarlayamadı. Bölüm tasarımlarının basitliği, burnunuzun dibindeki muhafızların sizi görmemesi, sadece belirli alanlara halat atabilmek, geri zekâlı yapay zekâ, kötü dövüş mekanikleri gibi şeyler işi çok fena bozdu. Eğer adı Thief olmasaydı kendisini vasat bir oyun olarak kabul edebilirdik belki, fakat parçası olmaya çalıştığı efsaneye baktığımızda bu adı taşımaya yakışmadığını kabul etmek gerekir.