Hayaletlerin kasvetli havalarda aramıza karışmasını kanıksamış gibiyiz. Peki ya o hayaletler ılık bir bahar gecesinde de aramızda dolaşıyorsa? Bu yazımızda ilkbaharın en hayaletli gününü, Aziz Mark Arifesi’ni keşfe çıkıyoruz.
Ölüm gibi iç sıkıcı bir olayın, çiçeklerin açtığı, böceklerin öttüğü, kuşların cıvıldadığı, doğanın canlandığı bahar mevsiminde kendisine özel bir günü olması pek alışık olduğumuz bir şey değil. 25 Nisan Aziz Mark Bayramı’ndan önceki güne tarihlenen Aziz Mark Arifesi tam da böyle bir gün. İngiliz folkloruna göre, 24 Nisan gecesi kilise önünde bekleyenlerin gelecek sene ölecek olanların hayaletlerini kiliseye girerken göreceklerine inanılıyor.
Aziz Mark Arifesi: Hayaletleri İzlemeye Başlamadan Önce Neler Yapılmalı?
Jacqueline Simpson ve Steve Roud’ın A Dictionary of English Folklore kitabında geleneğin izinin 17. Yüzyıldan 19. Yüzyılın sonlarına kadar sürülebildiğinden bahsediliyor. Geleneğe dair detaylar ise yöreden yöreye değişiyor. Bazı kaynaklar izleyici kişinin oruçlu olması gerektiğini, diğerleri ise izlemeye başlamadan önce kilise etrafında dolanarak bir daire çizmesi gerektiğini belirtiyor. Yine kimileri, ölüleri izleyen kişinin başsız ya da çürüyen cesetler veyahut tabutlar göreceğini söylüyor ama çoğu, hayalet benzeri varlıkların tarifini veriyor (Bkz. Simpson ve Roud, 2000: 309). Aziz Mark Arifesine dair bu inançlar, İngiltere’nin özellikle kuzey ve batı bölgelerinde yaygın olarak biliniyor.
Hayaletleri İzlemenin Tehlikeleri
İnanışa göre, 24 Nisan gecesi kilisenin dışında oturup da bu ölüler geçidini izlemek isteyenler öncelikle yakın zamanda ölecek olanları, sonra da yıl sonuna doğru ölecek olanları görürmüş (Bkz. Simpson ve Roud, 2000: 309). Bazı kaynaklarda özel olarak saatler de belirtilmiş. O gece saat 23.00 ile 01.00 arası kilise önünde üç sene art arda beklendiğinde gelecek sene ölecek ve kilise bahçesine gömülecek olanların görüntüleri belirirmiş (Bkz. 2019).
Tahmin edeceğiniz gibi saat 23.00 civarında kiliseye giren görüntüler gelecek yıl ilk ölecek olanları, 01.00 civarı girenler ise en son ölecek olanları temsil ediyormuş. Eğer kişi boğularak ölecekse onu temsil eden hayalet suyun içinde çırpınır gibi görünürmüş. Ağır ama ölümcül olmayan hastaların hayaletleri de kiliseye yaklaşıp içeri göz atarlar ancak girmezlermiş. Kendi hayaletini gördükten kısa süre sonra ölen kişilerle ile ilgili anlatıların da mevcut olduğu biliniyor (Bkz. Simpson ve Roud, 2000: 309). Bu da bize, kiliseye giren ölüleri izlemenin pek de iyi bir şey olmadığını gösteriyor.
Kayıtlar, 1608 yılında bir kadının o gece kilisede ölecek olanları izleyerek şeytani bir işe ortaklık ettiği için kendi kilisesinden aforoz edildiğinden bahsediyor. İnsanları bundan vazgeçirmek için çeşitli söylentiler de yayılmış. Örneğin gece geç saatlere kadar kalıp ölü geçidini izlemek isteyen ama hayalet göremeyen kişilerin kendilerinin öleceğine dair söylentiler ortaya çıkmış (Bkz. Kruse, 2018). Kilise önüne giderek ölecek olanlar üzerinde bilgi sahibi olmak büyük bir günah olarak görülüyor. Zira ölecek olanların bilgisinin tanrıya ait olduğu ve bunun tanrıya ortak koşmak olarak algılandığı açık. Bununla birlikte, ölecek olanları görenlerin bu kişiler üzerinde büyük bir üstünlük kurduğunu da söyleyebiliriz.
Cadıların Aziz Mark Arifesi
Geleneğin başka versiyonları da var. Bir aile, külleri şöminenin içinden önüne doğru serptiğinde ailede o yıl ölecek olanların ayak izlerinin o gece küllerin üzerinde belireceğine inanılırmış (Bkz. Kruse, 2018). Bunun yanında her yıl bu gece, cadılar ve ruhunu şeytana satan diğer bütün varlıklar kilise çevresinde üç kez geriye doğru dönmek zorundalarmış. Anahtar deliğinden bakmalı ve belli sözler söylemelilermiş. Aksi takdirde güçlerini kaybedecekleri düşünülürmüş (Bkz. Simpson ve Roud, 2000: 309). Böyle karanlık bir gecenin karanlık yaratıklar bakımından eksik olması düşünülemezdi elbette.
Gelecekteki Eşi Gösteren Kuyu
Aziz Mark Arifesinin ölümleri haber veren karanlık yanını bir yana bıraktığımızda aşk ve evlilik gibi hayatın nispeten daha iç açıcı meseleleriyle alakalı pratikleri de içerdiğini görüyoruz.
Bu gece genç kızlar evlenecekleri kişinin ve gerçek aşklarının kim olacağını öğrenmek için önlüklerini şömine önüne asar, evlenecekleri adamın görünmesini beklerlermiş. Lincolnshire, Kuzey Kelsey’de genç kızlar arife gecesinde Bakire Kuyusu diye bilinen bir kuyuyu ziyaret ederlermiş. Ancak kızların gelecekte evlenecekleri kişiyi görmek için uyması gereken bazı kurallar varmış.
Öncelikle kuyuya doğru geri geri gitmeli, etrafında üç kez geri geri dönmeli ve aynı anda da kaderlerinde olan kişiyi görmeyi dilemeleri gerekiyormuş. Üçüncü dönüş tamamlandıktan sonra kız, dizlerinin üzerine çöküp kuyunun içine bakınca sevgilisi olacak kişinin de kendisine baktığını görürmüş.
Bir başka metot da genç kızların, ateşin yanına bir fındık koyduktan sonra gerçek aşkları olduğuna inandıkları adamın adını fısıldamalarıymış. Eğer ki fındık ateşten fırlarsa aşkın oluru olduğuna inanılırmış (Bkz. 2019).
Aziz Mark Arifesinde Kullanılan Diğer Yöntemler
Yine bir genç kızın on iki adaçayı yaprağı toplaması da bu yöntemlerden biri. Geleneğe göre, bunu yapan kişiler vakit gece yarısını vurduğunda gelecekteki eşlerini görürlermiş (Bkz. Simpson ve Roud, 2000: 309).
Gelecekteki eşi görme yollarından biri de gün batımından itibaren oruç tutmak ve gece, içinde tuz dolu bir yumurta kabuğu, buğday ve arpa unu olan bir kek pişirmekmiş. Kek piştiğinde masanın üzerinde soğumaya bırakılır ve ön kapı açılırmış. Böylece evlenilecek kişinin gelip keki çevirmesi beklenirmiş (Ridgway, 2024). Tüm bunlara ek olarak, bu gece eğrelti otu tohumu toplayan kişinin de şeytan kadar bilge olacağına inanılırmış (Bkz. Simpson ve Roud, 2000: 309).
Görünüşe bakılırsa hayatın kaçınılmaz bir yüzü olan ölümle bağdaştırılan Aziz Mark Arifesi, yeni bir başlangıç diyebileceğimiz ve hayatın başka bir eşiği olan evlilik pratikleriyle de yakından ilgili. Bu bakımdan aslında birçok yerde karşılaştırıldığı Halloween yani Samhain ile benzer olduğunu da söyleyebiliriz.
İrlanda folklorundan aşina olduğumuz Samhain de İngiliz folklorunun bu olağandışı gecesi gibi ölülerin dünyası ve yaşayanların dünyası arasındaki sınırların kalktığı bir gece olmasının yanında önemli geçişlerin, büyük değişimlerin meydana geldiği bir zaman dilimidir. Bu da bize geleneklerin birbirlerinden farklı görünseler de özünde, insanın dünyayı anlamlandırma çabası olarak ortak kaygılar ve belki de düşünme şekliyle ortaya çıktığını gösteriyor.
İlginizi Çekebilir: Son Yılların Hayalet Temalı En İyi 10 Filmi
Kaynaklar ve İleri Okuma
- Kruse, C. (2018). Halloween in spring: Saint Mark’s Eve is a day you can see ghosts. Vintage & Historical. (Erişim tarihi: 10 Nisan 2025).
- Ridgway, C. (2024). April 24 – St Mark’s Eve and divination. The Tudor Society. (Erişim tarihi: 2 Nisan 2025).
- Simpson, J., & Roud, S. (2000). A dictionary of English folklore. Oxford University Press.
- Ian. (2008). St Mark’s Eve. Mysterious Britain & Ireland. (Erişim tarihi: 2 Nisan 2025).
Sizler de Aziz Mark Arifesi ve bu inanışa ait düşüncelerinizi yorumlarda veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News ve WhatsApp kanalımızdan takip edebilirsiniz.
İnsanın dünyayı anlamlandırma çabası olarak ortak kaygılar ve belki de düşünme şekliyle ortaya çıktığını gösteriyor sözleriyle bitirmenize hayran kaldım.Yine harika bir yazı olmuş sevgilerle..