Batman’in Animasyon Filmlerine Göz Atmaya Ne Dersiniz?

1939 yılında Bob Kane tarafından yaratılan Batman, aradan geçen 77 yıla rağmen hayran kitlesini hâlâ korumakla kalmıyor, her geçen gün bu kitleye yeni insanlar eklemeyi de başarıyor. Siyah ve karizmatik kostümü, kıvrak zekası, her duruma her an hazır olması ve dövüş konusunda usta olmasıyla sevenlerini etkilemeyi de biliyor.

Çizgi romanları, televizyon dizileri ve filmleri dışında, ülkemizde pek fazla bilinmese de, Batman gayet güzel, uzun metrajlı animasyon filmlerine de sahip aslında. Hatta bu filmlerin bir kısmı sık sık DC Comics‘in son yıllardaki en iyi işlerinden bazıları olarak da anılıyor. Gerek seslendirmeleri, gerek animasyonları, gerekse de ilham aldıkları çizgi romanlara büyük oranda sadık kalmalarıyla beğeni toplayan bu animasyonlar, çizgi romanları sevenler için ayrı bir tat olduğu gibi, “Ben seyretmeyi okumaktan çok seviyorum,” diyenler için de biçilmiş kaftan.

Şimdi gelin, bu uzun metrajlı filmlerin belli başlı olanlarına ve en ünlülerine genel bir bakış atalım. Listenin Justice League animasyonlarını ve Batman-Superman ortaklığı bulunan filmleri içermediği gibi, bütün Batman animasyonlarını ve çizgi dizilerini de kapsamadığını belirtelim.

Batman: Mask of the Phantasm (1993)

Mask Of The Phantasm iki efsanenin, hem Kevin Conroy’un hem de Mark Hamill’in Batman ile Joker’e sesleriyle hayat verdiği ilk uzun metrajlı animasyon filmi olma özelliğini taşıyor. Ayrıca animasyon olarak çekilen Batman filmlerinin de ilki.

90’lı yılların meşhur Batman: Animated Series çizgi dizisini baz alan ve benzer bir çizim tekniği kullanan film, Kara Şövalye’nin Phantasm adlı gizemli düşmanıyla mücadelesini konu alıyor.

Eric Radomski ve Bruce Timm tarafından yönetilen filmin öyküsü ise Alan Burnett’a ait. Ayrıca Paul Dini gibi pek çok efsanevi Batman senaristi de hikâyeye katkıda bulunmuş. Annie Ödüllerinde “En İyi Animasyon” dalında aday olan filmin IMDb puanı ise 7,9.

Batman & Mr. Freeze: SubZero (1998)

Donmuş eşiyle kutuplardaki laboratuvarında yaşayan Mr. Freeze’in evi bir denizaltı kazası sonucu başına yıkılır. Tedavisini bulduğu zaman eşini canlandırmayı düşünen Mr. Freeze, kazanın ardından karısı Nora için yeni bir kalbe ihtiyaç duyar. Yaptığı araştırmalar, Batgirl olarak da bildiğimiz Barbara Gordon’ın kan grubuyla eşininkinin tuttuğunu gösterir ve Mr. Freeze de onu kaçırmaya karar verir.

Batman ve Robin’in Batgirl’ü kurtarmaya çalıştığı filmin senaryosunu Randy Rogel yazmış, yönetmenliğiniyse Boyd Kirkland üstlenmiş.

Annie Ödülü kazanan animasyon, aynı yıl çıkan ve baş kötü karakter olarak yine Mr. Freeze’in yer aldığı Batman&Robin filmine nazaran çok çok daha iyi eleştiriler almış, çocukları hedef alan bir animasyon olmasına rağmen sinema filminden çok daha başarılı olduğu söylenmiştir. Filmin IMDb puanı ise 7,3.

Batman Beyond: The Movie (1999)

Bruce Wayne’in Batman’likten emekli olduktan yıllar sonra kostümünü ve namını devrettiği Terry McGinnis’e akıl hocalığı yapmasını anlatan Batman Beyond serisi, karakteri sevenlerin radarına bir şekilde muhakkak takılmıştır.

Her ne kadar Kara Şövalye tarihçesinin gerçek devamı olarak görülmese de hem filmin hem de dizinin pelerinli kahramanımızın hayranları arasında özel bir yeri vardır. İki kez Emmie, iki kez de Annie ödülüne layık görülmesi de bunun kanıtıdır.

Alışık olduğumuz Batman’den bile daha fazla teknolojik alet edevat kullanan geleceğin Batman’i, kostüm tasarımıyla da epey dikkat çeker. Aynı yıl başlayan ve üç sezon süren animasyon dizinin girişi sayılabilecek bu filmin IMDb puanı ise 7,8.

Batman Beyond: Return of the Joker (2000)

Gotham’ın vazgeçilmez suçlusu Joker’in geri gelmesini anlatan bu film de yine Batman Beyond evreninde geçiyor.

Suçun Soytarı Prensi 35 yıllık bir aradan sonra yeniden Gotham’da boy gösterir. Bruce Wayne bunun imkânsız olduğunu, Joker’in öldüğünü gördüğünü iddia eder. Ancak Joker kısa bir süre sonra Batcave’e saldırır, Bruce’u yener ve onu ölüme terk eder.

Ustasının intikamını almaya karar veren Terry McGinnis, Joker’e gerçekte ne olduğunu araştırmaya ve onu durdurmaya çalışmaya başlar.

Her zaman olduğu gibi Bruce Wayne’i Kevin Conroy’un, Joker’i ise Mark Hamill’in seslendirdiği filmin IMDb puanı ise 7,8.

Batman: Mystery of the Batwoman (2003)

Gotham’da gün geçmesin ki bir Batman taklitçisi ortaya çıkmasın. Bu seferki taklitçimiz olan kadın ise kendine “Batwoman” diyor ve Batman taklitçilerinin geneli gibi, Kara Şövalyemizin tekniklerinden biraz uzak (ve daha şiddetli) çalışıyor.

Batwoman, Penguen’in peşine düşüp onun planlarını bozmaya uğraşırken, Batman de taklitçisinin peşine düşüyor ve kimliğini öğrenmeye çalışıyor.

Ancak Batwoman beklenmedik bir şekilde Bane’in eline düşünce onu kurtarmak ve Penguen’in planlarını bozmak yine Pelerinli Süvari’ye kalıyor. Bu film, 6,7 gibi bir IMDb puanıyla Batman animasyonlarındaki düşüşü de başlatmış oluyor.

The Batman vs. Dracula (2005)

Joker ve Penguen yetmiyormuş gibi, Batman bir de kendisi gibi başka bir gece yaratığıyla karşı karşıya kalıyor: Dracula!

Joker ve Penguen, Arkham Tımarhanesi’nden kaçıp oradaki bir mahkûmun kendilerine bahsettiği çalıntı parayı alabilmek için Gotham Mezarlığı’na gider. Fakat mezarı kazdıklarında para yerine “ölümünden sonra” kendisini Transilvanya’dan Gotham’a sevk ettiren Kont Dracula’yla karşılaşırlar.

Önceki animasyon filmlerinden farklı olarak Batman’i bu kez Rino Romano’nun, Joker’i ise Kevin Michael Richardson’ın seslendirdiği film 6,7’lik IMDb puanıyla Batman animasyon filmlerindeki düşüşü devam ettiriyor.

Hoş çizimlerinin hatırına da seyredilebilecek bir film olduğunu söylemek mümkün.

Batman: Gotham Knight (2008)

Yasuhiro Aoki ve Yûichirô Hayashi tarafından yönetilen bu filmi bir Batman animesi olarak adlandırmak da mümkün.

Christopher Nolan’ın çektiği Batman Begins ve The Dark Knight filmlerinin arasındaki olayları anlatan animasyon altı bölümden oluşuyor. Kara Şövalyemizi ise bir kez daha Kevin Conroy seslendiriyor.

6,8’lik IMDb puanı düşük sayılabilecek olsa da hem anime tarzı çizimleri hem Nolan evrenindeki Batman’in ilk yıllarını anlatması gibi sebeplerden seyredilmeyi hak eden bir film.

Batman: Under the Red Hood (2010)

Batman animasyonlarının düşüşünü bıçak gibi keserek tekrar yükselişe geçmesini sağlayan 2010 yapımı bu film, Batman sevenlerin yakından tanıdığı Red Hood karakterinin o ünlü hikâyesini konu alıyor.

Animasyon filmlerindeki geleneğin aksine Batman’i Bruce Greenwood’un, Joker’i ise John DiMaggio’nun seslendirdiği yapımda Nightwing’e Neil Patrick Harris (How I Met Your Mother), Red Hood’a da Jensen Ackles (Supernatural) gibi ünlü isimler can veriyor.

Ayrıca bu isimlerin yanı sıra Ra’s al Ghul, Black Mask ve Riddler gibi karakterler de macera boyunca bize eşlik ediyor.

Film, gerek çizimleri gerek seçilen konunun güzel işlenmesiyle IMDb‘deki 8.1’lik puanını kesinlikle hak ediyor.

Brandon Vietti tarafından yönetilen film, Batman’i az çok seven herkesin kesinlikle seyretmesi gereken bir çalışma.

Batman: Year One (2011)

Dilimize JBC Yayıncılık tarafından kazandırılan Batman: İlk Yıl çizgi romanından uyarlanan bu animasyon filmi, hem Kara Şövalye’nin ilk yıllarını hem de Gotham’a yeni terfi olan Jim Gordon’ın şehirde yaşadıklarını anlatıyor.

Frank Miller tarafından yazılan çizgi romandan uyarlanan filmin seslendirme kadrosunda da tanıdık isimler bulunuyor. Gotham dizisindeki Jim Gordon rölüyle büyük beğeni toplayan Ben McKenzie’nin Batman’i, Breaking Bad’deki harika performansıyla hayran kitlesini genişleten Bryan Cranston’ın ise Jim Gordon’ı seslendirdiği yapımda Cat Woman, Barbara Gordon, Komiser Loeb ve Carmine ‘The Roman’ Falcone gibi karakterler de yer alıyor.

Batman: İlk Yıl’ın Nolan’ın batman Begins filmine ilham kaynağı olduğunu da hatırlatalım. Gerçi Frank Miller hatırına bile seyredilmeye değer. Filmin IMDb puanı 7,4.

Batman: The Dark Knight Returns (2012 ve 2013)

Yine Frank Miller imzası taşıyan ve aynı isimli çizgi romandan uyarlanan film iki parça halinde yayınlanmış.

On senedir ortalıkta görünmeyen Batman’in 55 yaşında tekrar işinin başına dönmesini anlatan film (ve çizgi roman), aynı zamanda Batman v Superman: Dawn of Justice’teki bazı olayların (büyük olayların diyelim) da ilham kaynağı.

Frank Miller’ın özellikle Batman’le ilgili kötü bir iş çıkartmayacağı göz önüne alınırsa, animasyonların ne kadar güzel olduğu da tahmin edilebilir. Peter Weller’ın Batman’i seslendirdiği filmde Joker’e sesiyle hayat veren kişi ise ünlü oyuncu Michael Emerson (Lost, Person Of Interest). Filmlerin IMDb puanları ise sırasıyla 8,0 ve 8,4.

Bu animasyonların uyarlandığı Batman: Kara Şövalye Dönüyor çizgi romanının da dilimize yine JBC Yayıncılık tarafından çevirildiğini hatırlatalım.

Son of Batman (2014)

Batman’in kendisinden nefret eden ergen oğluyla tanıştığı bu film, güncel çizgi romanlardaki Robin’in, yani Damian Wayne’in (Bruce ve Talia al Ghul’un oğlu) geçmişine de ışık tutuyor.

League of Shadows (Gölgeler Birliği) tarafından yetiştirilen ve Batman’e karşı nefretle doldurulan küçük Damian’ın  babasını öldürmeye çalışmasıyla başlayan olayları konu alan filmde Batman’i Jason O’Mara seslendiriyor.

Animasyon Grant Morrison’ın 2006 yılında yazmaya başladığı Batman and Son çizgi roman serisini baz alıyor. Bununla birlikte aralarındaki benzerlikler sadece yüzeysel kalıyor. Örneğin çizgi romanlarda Robin rolünde Tim Drake’i görmemize ve Damian’la aralarındaki kıskançlığa şahit olsak da Tim filmde yer almıyor.

IMDb kullanıcıları tarafından 6,7 gibi düşük sayılabilecek bir puan almış olsa da, çerezlik olarak seyredilmeye değer bir film. Devamı olan Batman vs. Robin (2015) izleyicilerden 7,1 puan, üçlemeyi sona erdiren Batman: Bad Blood (2016) ise 6,8 almış.

Batman: The Killing Joke (2016)

Alan Moore’un aynı isimli efsane çizgi romanından uyarlanan bu animasyon, hem Batman’le Joker’in arasındaki ilişkiye karanlık bir açıdan bakmamızı sağlıyor hem de Suçun Soytarı Prensi’nin geçmişine ışık tutuyor. Öyle ki aradan bunca yıl geçmesine rağmen (28 yıl) bu hikâye hâlen Joker’in gerçek kökeni olarak kabul edilir.

Bununla birlikte animasyonun ilk yarım saatlik bölümüne yapılan gereksiz eklemeler sebebiyle topa tutulmaktan kurtulamıyor maalesef.

Kevin Conroy ve Mark Hamill ikilisini son kez bir araya getiren filmi bizler de seyredip incelemiştik hatırlarsanız (Gerçi ikili daha sonra başka projelerde de karşımıza çıkabileceklerinin sinyallerini verdi).

Çizgi romanda olmayıp filmde olan yaklaşık yarım saatlik ilk bölüm, filmin IMDb notuna ağır bir darbe vuruyor ve bu kısımlar olmasa çok daha yüksek olabilecek puanı 6,7’de bırakıyor.