Halâ bilimkurgu dendiğinde akla sadece uzay maceraları ve uzay savaşları gelir. Şüphesiz uzay maceraları önemli ilk adımlardandır, fakat türü tanımlamada tek başına yetersizdir. Oysa türün okurları ya da bilgi sahipleri bilir ki bilimkurgu sadece bu ikisi olmaktan çok uzak, engin bir okyanustur. Kökleri bazen hepimizi şaşırtacak kadar eskiye uzanan kudretli bir ağaçtır kimi zaman. Öyle bir yapıdır ki o, dalları ya da kolları çatallanarak sayısız alt türün ve konunun doğumu için yollar açmıştır. Meyveleriyle pek çok efsanevi yazarı beslemiş, onların ürettiği eserleri köklerine katıp daha yükseğe uzanmıştır.
Fakat tüm bunların ötesinde bu sayılanları başlatan birileri ve o kişilerin eserlerinin olması gerekmez mi?
Dediğimiz tanımlamaya son kez göz atalım: Bilimkurgu engin bir okyanus, kudretli bir ağaçtır. Şimdi ne kadar eskilere dayandığını görmek ister misiniz? Çünkü az sonra ilk yapay zekâ, ilk zaman makinesi, ilk dünyanın sonu kurgusu ve çok daha fazlasını göreceksiniz. Tarihler aklınızı karıştıracak, daha önceden öncü olarak bildiklerinize veda edeceksiniz.
Hazır mısınız? O halde bu zaman yolculuğu için sıkı tutunun.
(Numaralandırmış açıklamalar, son sayfada “Notlar” olarak listelenmiştir.)
Safari’den giriyorum ve hiçbir ilerlemede ne görsel ne de açıklaması -açıklama olamayabilir- gözükmüyor. Bilginize…