İlk Yapay Zekâ veya Bilgisayar Örneği
Yapay zekâ son zamanlarda pek çok kurguda olduğu kadar filmlerde de yer etmiş bir kavram. Hatta aynı adla meşhur bir Steven Spielberg filmi bile var, değil mi? Robotları otomasyondan[1] çıkarıp kendi kararlarını alacak konuma getiren, onları insanlığa yaklaştırma adına en önemli adım olan bu kavram, aynı zamanda insan üretimi varlıklara kendi özgür iradelerini vermede de dönüm noktasıdır.
Bu olgunun ilk örneğine baktığımız zamansa ne zekâ verilmiş robotlar görüyoruz, ne de ona benzer başka bir insan üretimi aracı. Çünkü ilk kez Edward Page Mitchell tarafından 1879’da ele alınan konu aslında gerçek bir insanı konu ediyor. Dünyanın En Zeki Adamı adlı öyküsünde Mitchell, şu an için bile özgünlüğünü yitirmemiş bir kurguyu sayfalara dökmüş. “Yapay” ve “zekâ” kavramlarını ayrı ayrı ele alarak, zekâ engelli bir bireyin beynine monte edilen hesap makinesiyle nasıl dahi haline geldiğini anlatmış bizlere. Buradaki bilgisayar örneğiyse, şüphesiz ki hesap makinesinden başkası değil. Yazıldığı dönem ele alındığında bilinen anlamda bilgisayarların varlığı imkânsızken hesap makinesinin tarihi 17. yüzyıla kadar dayanıyor. Böyle bir cihazı insan beyine yerleştirmek için gereken yapı ve sistemse edebi alandaki ilk bilgisayar örneği olarak tarihte yerini almış durumda.
Safari’den giriyorum ve hiçbir ilerlemede ne görsel ne de açıklaması -açıklama olamayabilir- gözükmüyor. Bilginize…