in ,

Edgar Rice Burroughs Kimdir? Tarzan ve John Carter’ın Yazarının Yaşam Öyküsü

Edgar Rice Burroughs kimdir? Ormanlar Kralı Tarzan ve John Carter gibi fantazi ve bilimkurgu serilerinin yazarının hayatına göz atma zamanı.

Edgar Rice Burroughs kimdir hayatı ve yaşam öyküsü
- Reklam -
- Reklam -

Edgar Rice Burroughs kimdir? Ormanlar Kralı Tarzan, John Carter: Marslı Prenses gibi fantazi ve bilimkurgu serileri ile tanınan yazarın yaşam öyküsü sizlerle.

“Günümüzde kurgusal bir evren fikri popüler kültürde yaygındır. Ancak o zamanlar, Burroughs’un hikâyelerini birbirine bağlamaya başladığı 1913-1916 dönemi, kadar erken bir dönemde, başka hiç kimse böyle bir şey yaratmamıştı. Diğer yazarlar elbette karakterlerini ve hikâye dizilerini yazmışlardı, ancak Edgar Rice Burroughs’un yaptığı ölçekte veya ihtişamda bir şey yoktu. O gerçekten geniş bir dünyalar ve karakterler evreni yaratan ilk kişiydi.”
Christopher Paul Carey (Edgar Rice Burroughs Evreni yazarlarından)

Daha önceki yazımızda Robert Ervin Howard’ın 30 yıllık kısa yaşamına göz atmış ve edebiyatını incelemiştik. Edgar Rice Burroughs, hem Howard’ın hayranı olduğu yazarlardan hem de pulp dergiler döneminin önde gelen yazarlarından birisidir.

- Reklam -

Edgar Rice Burroughs, 8 Eylül 1875’te Chicago’da, İç Savaş gazisi ve iş insanı olan George Tyler Burroughs ve Mary Evaline Burroughs çiftinin dördüncü çocukları olarak dünyaya geldi. İkinci adı olan “Rice” ise babaannesi Mary Coleman Rice Burroughs’tan gelmekteydi. Ailesi soylu bir aile değildi ama bölgede hatırı sayılır aileler arasındaydı. Sömürge döneminin başından beri Kuzey Amerika’da yaşayan ve kökleri İngiliz olan bir aileye mensuptu. Edgar Rice bu mensubiyetini sık sık vurguluyordu. “Atalarımın izini Deacon Edmund Rice’a kadar takip edebilirim,” diyerek de bunu vurguluyordu. Onun aile kökenine bakışı daha çok romantize edilmiş bir görüştü. Burroughs çeşitli yerel okullarda eğitim gördükten sonra Massachusetts eyaletindeki Philips Akademisi’ne, ardından da Michigan Askeri Akademisi’ne yazıldı. 1895 yılında buradan mezun oldu, West Point’de yer alan Birleşik Devletler Askeri Akademisi’ne giriş sınavına katılsa da başarısız oldu. 1897 yılındaysa kendisine kalp rahatsızlığı teşhisi konarak terhis edildi.

Bu noktadan sonra geçim sıkıntısı ve işsizlikle boğuşan genç Edgar Rice çeşitli işlere yöneldi. 1891 yılındaki Chicago Grip Salgınında kardeşinin çiftliğinde kovboy olarak yarım yıl çalıştı. 1899’daysa babasının Chicago’da yer alan pil fabrikasında çalıştı ve durumu düzelince, 1900 yılın ocak ayında çocukluk aşkı olan Emma Hulbert ile evlendi. 1903 yılında Sweetser-Burroughs adlı maden arama şirketinde yönetici olarak iş buldu. Bu maden işi başarısız olduğunda iş yeri sahibi Pocatellolu çiftçiler George ve Harry tarafından Oregon Kısa Hat Demiryolunda yeni bir işe yerleştirildi. Ekim 1904’te bu işten istifa etti.

Edgar Rice Burroughs ve Yazarlık Kariyeri

Edgar Rice Burroughs

Amerikan Edebiyatının ortak bir özelliği varsa yazarlığı bir kariyer olarak görmeleridir. Edgar Rice Burroughs da bu görüşteydi. 1911’de kalemtıraş satıcılığı yaparak geçimini temin etmeye çalışan Edgar Rice, eşine ve 2 çocuğuna bu işle yetemeyeceğini anladığında yazmaya yöneldi. Evet, eskiden kalemtıraş satıcılığı diye bir meslek vardı ve yazarak geçinilebiliyordu. Bu işte 7 senedir çalışıyordu ve eline geçen tek şey çok düşük meblağlardan ibaretti. Bu dönemde yazarın bolca boş vakti vardı, o da bu zamanı kurgu dergileri okumaya ayırıyordu. O zamanlar şunu düşündü:

“…o dergilerde okuduğum gibi berbat hikâyeler yazmaları için insanlara para ödenseydi, ben de aynı derecede berbat hikâyeler yazabilirdim. Aslına bakarsanız daha önce hiç hikâye yazmamıştım ama orada okuduğum hikâyelerden daha eğlencelisini ve daha fazlasını yazabileceğime emindim.”

Ucuz kurgu denilen “Pulp” dergileri edebiyattan çok kadınların, gençlerin ve çocukların eğlencesi olarak görülen bir dergi türüydü. Bu yüzden Burroughs toplum içindeki itibarını korumak için “Norman Bean” mahlasını kullanmayı tercih etti. Yazarın sattığı ilk hikâye 1913 yılının şubat-temmuz ayları arasında, The-All Story dergisinde tefrika olarak yayımlanan “Under the Moons of Mars” hikâyesi oldu. Bu aynı zamanda Barsoom serisinin ilk hikâyesiydi. Burroughs hikâye için 400 dolarlık bir telif aldı ki bu günümüz koşullarında 10 bin dolara denk düşmektedir. Sonunda yazarlıkta dikiş tutturduğunu gören Edgar Rice bu yolda yürümeye devam etti. Barsoom serisi 1917 yılında Mars Prensesi adlı ilk kitapla yayımlanmaya başladı. Barsoom serisinin 3 kitabı yazılıp, devamı gelmeye başladıktan ve Tarzan serisinin de ilk 4 romanı yayımlandıktan sonra Burroughs artık tam zamanlı olarak yazmaya odaklanabilirdi. Bu dönemde Ekim 1912’de yayımladığı Tarzan of the Apes ve Under the Moons of Mars kitapları olmak üzere iki çalışmasını çoktan tamamlamıştı. Tam zamanlı yazarlık dönemiyle ilgili çok ünlü bir sözü vardı.

“Bir hikâye yazarsan kötü olabilir ama yüz tane yazarsan şans senden yana olur.”

Bu söz size oldukça tanıdık gelecektir çünkü aynı şekilde haftada bir hikâye yazarak yılda 52 hikâye yazmış olmak üzerine bir tavsiyesi olan Ray Bradbury’nin söz konusu tavsiyesiyle benzerdir. Bradbury aynı zamanda Burroughs’un hayranı ve sıkı bir okurudur.

Edgar Rice Burroughs yazdığı konuları ve türleri çok çeşitli olan bir yazardı ve bu çeşitlilik ona bir bağ olmaktan çok kurgularının zenginliğiydi. Bilimkurgu türünde yazdığı, Mars gezegeninde geçen Barsoom serisi, Venüs’te geçen Amtor serisi vardı. Serilerin adları olan Barsoom Mars’ın kurgusal adı, Amtor ise Venüs’ün kurgusal adıydı. Bu yöntemle gezegenlerin yerlileri için kurgusal kelimeler üreterek hikâyelere gerçeklik katmaya çalışıyordu. Gerek mitolojide gerekse de dönemin komplo teorilerinde çok popüler olan kayıp ada kurgusunu Caspak serisinde işlemiştir. Boş Dünya Teorisi olarak adlandırılan ve Dünya’nın içi boş olduğu varsayımına dayanan teoriye sırtını yaslayan ve Dünyanın merkezine yolculuğu konu edinen Pellucidar serisini de kaleme aldı. Yazdıkları genel olarak döneminin popüler bilim ve tarihine dayanan kurgulardı. Okurlar arasında popüler olan bu kurgular dergilerden kolaylıkla kabul görmesini ve satmasını sağlıyordu. Bunları yanı sıra tarihi aşk romanları da yazdı. Öldüğünde arkasında çeşitli türlerde yazılmış 80 roman bıraktı. Yazdıklarını The All-Story ve The Argosy dergilerinde yayımladı.

Şüphesiz ki bütün kurgularının içinde en ünlüsü Tarzan’dı. İlk yayımlandığı günlerde tam anlamıyla bir gürültü ve kültürel sansasyon kopardı. Karakterin potansiyeli gören Burroughs onu her alanda kullanmaya çalıştı. Çizgi film, çizgi roman, film, kitaplar ve ticari her türlü metayı piyasaya hızla sürdü. Piyasa uzmanları onu aynı anda Tarzan’ın birçok mecrada görülmesinin bu mecralar arasında da örtülü bir rekabete yol açacağını, bazı ürünlerin satmayacağını söylediler. Ancak Burroughs onları dinlemedi ve haklı da çıktı. Halkın üzerinde bir Tarzan çılgınlığı vardı ve her nerede olursa olsun Tarzan ile ilgili her şeyi istiyorlardı. Öldüğünde uyarlamalardan en çok kazanan yazardı ve toplamda 27 Tarzan filminden 2 milyon doların üzerinde maddi gelir sağlamıştı.

Tarzan Edgar Rice Burroughs

Çok geçmeden maddi durumu düzelen Burroughs 1923 yılında Edgar Rice Burroughs, INC.’ı kurdu ve kitaplarını da bu marka altında yayımlayıp satmaya başladı. Günümüzde yazarın telifi düşmüş olsa da Tarzan karakterinin isim hakkı hâlâ bu firmaya aittir.

Son Yılları

1913 yılında Emma ile üçüncü çocukları olan John Coleman Burroughs doğdu. John aynı zamanda babası tarafından yazılan kitapların resimlendirilmesiyle tanındı. 20’li yıllarda yazar, pilotluğa merak sardı ve uçak satın alarak bu konuda teşvik etti. 1932-1934 yılları arasında yapılan Tarzan’ın radyo dizisi için Tarzan’ı James Pierce seslendiriyordu. Aynı zamanda ilk Tarzan filmi olan 1927 tarihli Tarzan and the Golden Lion filminde de oynamıştı. Radyo dizisi yapılırken Jane’in seslendirmesi Burroughs’un kızına, Joan’a, emanet edilmişti. İkili burada tanışarak evlendiler ve Joanın 1972’deki ölümüne kadar ayrılmadılar.

Burroughs ve Emma ise 1934 yılında boşandılar. 1935’te Florence Gilbert Dearholt ile evlenerek onun iki çocuğunu da evlat edindi. Ancak bu evliliği kısa sürdü ve çift 1942’de boşandı. Pearl Harbor saldırısı olduğunda Burroughs altmışlı yaşlarının sonuna geliyordu, buna rağmen savaş muhabirliği için başvuruda bulundu ve işe alındı. Amerika’nın en yaşlı savaş muhabirlerinden biri olarak da tanındı. Savaş bittikten sonra Encino, Kaliforniya’ya geri döndü. 9 Mart 1950’de, birçok hastalıktan mustarip olan, yaşı da hayli ilerlemiş Burroughs burada kalp krizi geçirerek vefat etti. Tarzana, Kaliforniya’ya gömüldü.

- Reklam -

Edgar Rice Burroughs ve Robert E. Howard

Robert E. Howard için Burroughs iyi bir yazardı ve kesinlikle onu etkileyen yazarlar arasında adını anıyordu. Ancak Lovecraft Çemberi bünyesinde yer alan, 1932 yılında H.P Lovecraft’a yazdığı mektubunda etkilendiği pek çok yazarın adını anarken Edgar Rice Burroughs’tan hiç bahsetmemiştir. Bunun iki nedeni olabileceği üzerinde duruluyor. Burroughs o dönem popüler bir macera yazarıydı, bu yüzden Howard onun adını anmasının Lovecraft’ı etkilemeyeceğini düşünmüş olabilir. Diğer olasılık ise ilk anda akla gelebilecek şekilde Howard’ın mektubu yazarken Burroughs’u unutmuş olmasıdır.

Burroughs cephesinde Conan yazarından bir etkilenme görülmez. Robert E. Howard’da ise ölümünden sonra yayımlanan ve kendisine ait olduğu iddia edilen Almuric romanı bulunur. Bilimkurgu olarak tanımlanabilecek bu roman Barsoom serisinden ve Marslı John Carter karakterinden apaçık bir şekilde etkilenmiş görünür. Burada bir parantez açarak Almuric romanının bilimkurgu olması ve Howard’ın genel çizgisinden uzak bir sonla kapanması gibi tartışmalardan dolayı Howard’a ait olmadığı iddiası bulunduğunu belirteyim.

John Carter: Mars Prensesi İncelemesi

Ray Bradbury’nin Hayranlığı

Resimli Adam, Fahrenheit 451, Topraktan Dönenler, Mars Yıllıkları gibi birçok bilimkurgu, korku ve fantastik kurgu romanın ve öykülerin yazarı Ray Bradbury’nin sıkı bir Burroughs okuru olduğunu söylemiştik. Kendisi okur olmaktan da öte yazara hayran olduğunu saklamıyor.

“Bunu söylemeyi seviyorum, çünkü birkaç kişiyi üzdüğünden eminim, Burroughs muhtemelen Dünya tarihindeki en etkili yazardır.”

Ray Bradbury bu sözlerini Sam Wellers ile yaptığı ve “Listen to Echoes: The Ray Bradbury Interviews” adıyla yayımlanan röportajında söylüyor. Ancak yazarın hayranlığı sadece bu cümlelerle sınırlı değil.

“Burroughs, bütün bir nesildeki oğlan çocuklarına romantizmle dolu maceralar vererek onların dışarı çıkıp, özel olmalarını sağladı. Bizim de herkes için yapmamız gereken bu, kitaplarımızla hayatı hediye etmeliyiz. On yaşındakiler: Hey, hayat eğlencelidir! Uzanın!

Çeşitli alanlardan biyokimyacılar, astronomlar ve teknoloji uzmanlarıyla konuştum. Onlar on yaşındayken John Carter’a ya da Tarzan’a âşıktılar ve dışarı çıkarak bir şeyler olmaya karar verdiler. Bizi aya çıkaran Burroughs’du. Bütün teknoloji uzmanları Burroughs okuyor.”

Fantastik Edebiyatta Önemi

Yazının en başında yer alan, yazar Christopher Paul Carey’in sözü yazarın fantastik edebiyat için önemi gayet sade bir şekilde özetlemektedir. Carey “Edgar Rice Burroughs Evreni” adı altında toplanmış ve yazarın ürettiği tüm yazınsal evrenleri, karakterleri ve mekânları içeren kurgusal bir evrene katkı sağlamış bir fantazi yazarıdır. 20.yüzyılın başında karakterler yaratılıp, onların yer aldığı kısa öyküler yazılırken Burroughs devasa kurgu evrenleri oluşturmak gibi sıra dışı bir işe girişmiştir.

Edgar Rice Burroughs kimdir

Ucuz kurguların yuvası olan Pulp dergilerin bünyesinden doğarak edebiyat dünyasına katkı sağlamış yazarlardan birisidir. Bunun yanı sıra parçası olduğu Amerikan kültürüne de derin katkılar sağlamıştır. 1915 ya da 1919, tarihi kesin değildir, tarihlerinde satın aldığı Los Angeles, Kaliforniya’da bulunan çiftliğinin çevresine taşınan banliyö sakinlerinin imzasıyla bu bölgeye 1927’de “Tarzana” adı verilmesi resmi olarak kabul edilmiştir. Aynı adda bir de Teksas eyaletinde bir bölge daha bulunmaktadır. Ayrıca yazar, Barsoom serisinde mekân olarak kullanarak bolca tasvirle, gerçeğe yakın bir şekilde betimlediği Mars gezegeninde bir kratere “Burroughs” adı verilerek onurlandırılmıştır. 2003 yılındaysa Kansas Üniversitesi bünyesinde yer alan Bilimkurgu Çalışmaları Merkezi ile Kansas Şehri Bilimkurgu ve Fantazi Derneği tarafından oluşturulan “Bilimkurgu ve Fantazi Onur Listesi’ne” adını yazdı.

Fantastik edebiyatın en önemli yazarlarından birisi olan Edgar Rice Burroughs’u 72. ölüm yıldönümünde, bize bıraktığı Marslı John Carter ve Tarzan gibi ölümsüz eserleriyle anıyoruz.

Edgar Rice Burroughs hakkında sizin görüşleriniz neler? Barsoom serisini, Caspak üçlemesini, Pellucidar ya da Amtor serilerini duymuş veya okumuş muydunuz? Yazara dair düşüncelerinizi bizimle Kayıp Rıhtım Forumda paylaşabilirsiniz.

Emrecan Doğan

13 Ağustos 1996’da İstanbul’da doğdum. Halen Medeniyet Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı okuyorum. Daha önce Kayıp Rıhtım forumunda ve Aylık Öykü Seçkisi içerisinde yer aldım. Gölge E-Dergi, Bilimkurgu Kulübü, Genç Yazı ve Pejmürde Dergisi bünyesinde gerçekleştirilen Ortak Hikâye projesi gibi elektronik platformlarda ve basılı olarak da Adı Yok dergisinin 75. sayısında yazılarım yayımlandı. Yaklaşık olarak 12 yaşımdan beri yazıyorum. | İletişim: [email protected]

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Alain Delon ötanazi

Alain Delon, Ötanazi ile Hayatına Son Vermek İstiyor

Christopher Lloyd, The Mandalorian 3. Sezon

The Mandalorian 3. Sezon Kadrosuna Christopher Lloyd Katıldı