TASLAK DİLLER
Bu kısımdaki dillere tam anlamıyla dil diyemeyiz. Bazıları birkaç sözcük ve basit kuralla sınırlı, bazılarında o bile yok. Fakat az veya çok bir şeyler yapılmış ve ilgili eserlerde kullanılmış diller. Bunlara taslak dil demek daha doğru olur. Yine de burada anılmayı hak ettikleri için bu yazıda yer verdik.
Kara Lisan
Gelelim en sevdiğim yapay dile: Mordor’un Kara Lisanı. Aslında bu dil hakkında çok bilgi yok. Tolkien bu dil hakkında çok fazla bilgi vermedi ama daha sonra Hobbit filmleri için bu dil geliştirildi. Aslında Tolkien’den kalan tek şey yüzüğün üzerinde yazan yazılardır.
Orkların Sauron’dan önce Morgoth tarafından yaratılmış dilleri vardı ama Morgoth’un yerini alan Sauron, Kara Lisan adında bir dil yarattı ve ork dillerini yasakladı. Mordor’da sadece bu dil konuşuldu. Tabii Sauron’dan sonra bu dil sahipsiz kalınca bozuldu. Orkların 2500 yıl sonra konuştuğu Kara Lisan, Ork dilleri ile karışmış bozuk bir versiyondur. Bu dilin orijinal hâlini hatırlayanlar Dokuz Kara Süvaridir.
Tek Yüzük’ün üstündeki yazılar her ne kadar Elf alfabesi Tengwar ile yazılmış olsa da Kara Lisandır. Gelin o cümleleri hatırlayalım:
Ash nazg durbatulûk, ash nazg gimbatul,
ash nazg thrakatulûk agh burzum-ishi krimpatul.
Türkçe karşılığı:
Hepsine hükmedecek bir yüzük, hepsini o bulacak,
Hepsini bir araya getirip karanlıkta birbirine bağlayacak.
Bu arada Kara Lisanın Türkçe ile bir ortak noktası var: Her ikisi de sondan eklemeli diller. Yani sözcükler, eklerle yeni anlamlar kazanabiliyorlar.
Kara Lisanın dile getirilmesi bile tehlikelidir. Gandalf Ayrıkvadi’deki konseyde yukarıdaki sözleri okuyunca (Yüzük Kardeşliği’nin kesilmiş sahnelerinde var) üstlerinden bir gölge geçmiş, yer yerinden oynamış, herkes olağanüstü bir tedirginliğe kapılmıştı. Böyle de büyülü bir dildir.
Kara Lisan hakkında bilinenler az. Aslında ortada olan birkaç cümle olduğu için bunun bir dil değil de olsa olsa taslağın taslağı olduğunu söyleyebiliriz. Yine de öğrenmek için internet âleminde kaynak bulabilirsiniz.
Sizi Hobbit filmlerinden bir sahneyle baş başa bırakalım. Sauron, Galadriel ile Kara Lisanda konuşuyor.
Çataldili
Harry Potter serisi de kendi içinde bir yapay dil barındırıyor. O da Çataldili. Yani yılanların dili. Bu dil de tıpkı Kara Lisan gibi büyülü ve lanetli bir dildir. Ron Weasley’in dediği gibi kulağa zehirli geliyor. Bu dili konuşabilmek için çatalağız olmalısınız, yani kalıtsal olarak bu yeteneğe sahip olmalısınız. Çok nadir bir yetenektir. Slytherin soyu hariç bu yetenek nadir görülür. Eğer bir çatalağızsanız bu dili sadece yılanlarla konuşmak zorunda değilsiniz. İnsanlar arasında da kullanılabilir. Kim Olduğunu Bilirsin Sen (ya da nam-ı diğer İsmi Lazım Değil) ailesiyle birlikte bu dili konuşabiliyordu.
Harry Potter ise bir çatalağız değil ama içinde Kim Olduğunu Bilirsin Sen’in hortkuluğu olduğu için bu yeteneğe sahipti. Yanlış anlaşılmasın, bu dili öğrenemezsiniz demiyoruz. Çok ileri derecede öğrenebilirsiniz ama sadece anlamaya yarar, konuşamazsınız. Mesela Albus Dumbledore Çataldilinin uzmanı olmasına rağmen konuşamıyordu. Çünkü kalıtsal olarak böyle bir yeteneğe sahip değildi. Çataldilini konuşmak mümkün olmasa da bazı anlamsız sesler çıkararak taklit etmek mümkün. Ron, bunu yaparak Sırlar Odası’nın kapısını açmıştı.
Dil bilgisine gelecek olursak, aslında üzerinde çalışılarak bir dil yaratılmış değil. Konuyla ilgili olsa olsa belirli ifadelerin kalıp olarak verildiği internet siteleri bulabilirsiniz. Bu yüzden bu dilin kuralları hakkında bir şey söyleyemiyoruz. Söz varlığı da geniş değil. Ne de olsa yılanların iç dünyası insanlarınki kadar geniş değil. Keşke Klingonca gibi şu dil üzerinde çalışan birileri olsa da biz de öğrensek.
Aşağıda Harry’nin bir yılanla konuştuğu bir sahne var.
Shyriiwook
Yıldız Savaşları serisini izleyenler Chewbacca’yı hatırlarlar. Chewbacca, Wookie türüne mensup bir arkadaşımız. Pek çok kişi, onun anlamsız sesler çıkardığını, uluduğunu düşünür ve Han Solo’nun onu nasıl anladığını çözemez. Hâlbuki Chewbacca anlamsız sesler çıkarmıyor. O, Wookilerin dili olan Shyriiwooku konuşuyor. Han Solo bu dili konuşamasa da anlıyor. Tabii konuşabilen insanlar da var.
Ne yazık ki Shyriwook hakkında verebileceğimiz bütün bilgiler bunlar. Ortada tümüyle tasarlanmış bir dil yok, sadece Wookilerin ulumaları var.
Elder Lisanı
Sıradaki dil bir bilgisayar oyunundan. The Witcher serisindeki Elder Lisanından bahsediyoruz. Bu dil aslında Aen Seidhe Elflerinin dili olsa da zaman içinde ortak dil olmuştur. Elbette standart bir Elder Lisanı yok. Bu dilin de birkaç lehçesi var. Elder Lisanının söz varlığı ağırlıklı olarak Galler, İrlanda ve İskoçya dillerine dayanmaktadır. Bunun yanı sıra Almanca, İngilizce, İtalyanca ve Latinceden ödünç alınan sözcükler de bulmak mümkün.
Aslında buna da tam bir dil diyemeyiz. Sadece belirli bir miktarda sözcük yaratılmış. Dil bilgisi yok.
Aşağıdaki videoda Elder Lisanının bir örneği var:
Khuzdul
Khuzdul, Tolkien tarafından yaratılmış olan dillerden biridir. Cücelerin dilidir ve Cücece olarak da anabilirsiniz. Bu dil, Eru tarafından yaratılmadı. Zaten Cüceler Eru tarafından değil Aule tarafından yaratılmıştır. Bu dil de Cücelere Aule tarafından öğretildi. Khuzdul, Elfçe ve diğer Orta Dünya dilleri ile bağlantısız olması nedeniyle Orta Dünya’daki diğer dillerden ayrılır. Bu nedenle Khuzdul izole bir dildir. (Herhangi bir dille akrabalığı olmayan ya da akrabalığı hakkındaki bilgilerin yetersiz olduğu dillere izole dil denir) Tolkien böylece bir dil bilimci olarak farklı bir dil bilim kavramına da (izole dil) eserinde yer vermiştir.
Cüceler Khuzdulu Cüce olmayanlara öğretmezler. Bu dilden hiç bahsetmezler. Çok az insan bu dili öğrenme şansına sahip olmuştur. Khuzdulun Cüceler tarafından sır gibi saklanması nedeniyle bu dil hakkındaki bilgilerimiz çok az.
Cücelerin dillerini gizli tutma tavrı her zaman bu kadar katı değildi. Orta Dünya’nın ilk günlerinde Cüceler ve İnsanlar arasındaki dostane ilişkiler nedeniyle insan dilleri Khuzduldan etkilenmiştir.
Tolkien, Cüceler ve Yahudiler arasında kültürel bakımdan bazı benzerlikler olduğunu düşünüyordu. Bu nedenle Khuzdulu semitik bir dil olarak tasarladı. Yani Khuzdul, İbranice ve Arapça ile benzerliklere sahip. Tolkien bu dili bir ölçüde geliştirdiğini söylese de dil hakkında çok az şey biliniyor. Khuzdul dilinde olduğu kesin olarak bilinen bazı sözcükler Cücelerin savaş çığlıklarıdır.
Baruk Khazâd! Khazâd ai-mênu! (Cücelerin Baltaları! Cüceler Senin Üstünde!)
Balin Fundinul uzbad Khazad-dûmu (Fundin oğlu Balin, Moria’nın efendisi.)
Cücelerin kullandığı alfabe ise bir Elf alfabesi olan Cirth’den esinlenmiştir. Daha sonra bir ayrışma olmuş ve Erebor Cüceleri ile Moria Cüceleri bu alfabenin farklı versiyonlarını kullanmışlardır.
Khuzdul, izole bir dil olduğu için dil bilgisi yönünden diğer Orta Dünya dillerinden farklıdır. Yapı olarak semitik dillere benzer. Arapça bilen arkadaşlar bu dili öğrenmekte daha az zorluk çekecektir. Tabii dil hakkındaki bilgiler sınırlı olduğu için kaynak bulamayabilirsiniz.
Vulkanca
Uzay Yolu için yaratılmış olan ilk dil Klingonca değil Vulkancadır ama Vulkanca onun biraz gölgesinde kalmıştır. Zaten orijinal dizide ilk bölümden itibaren bir Vulkanlı olarak Spock varken Klingonlar daha sonra konuya dâhil oldular. Vulkanlar da Klingonlar gibi bütün ayrıntılarıyla tasarlanmış bir medeniyettir.
Klingoncanın icadından sonra Vulkancaya ilgi biraz azalmış görünse de Uzay Yolu hayranlarının bu dile ilgisi tamamen bitmemiştir. Aslında 1966’da Uzay Yolu’nun başlamasından itibaren Uzay Yolu hayranları Vulkancayı geliştirmek için çabalamışlardır. Yani bu dil, dizinin yapımcıları ya da onların isteği üzerine bir dil bilimcinin çabasından çok dizinin hayranlarının çabasının sonucudur. Dizinin yapımcıları başlangıç için birkaç kelime ve cümleyle yetindiler.
Ne yazık ki Vulkanca, Klingonca kadar gelişmiş bir dil değil. Uzay Yolu hayranlarının ilgisinin Klingoncaya kaymış olması nedeniyle bu dil üzerindeki çalışmalar sınırlı kaldı. Sözcükler ve cümleler kurallar olmadan yaratılmıştır. Yani dil bilgisi kısmı pek oturmuş değil. Dilin gelişmesinin önündeki bir başka engel de çalışmaların dağınık olması ve pek çok meraklının farklı bir Vulkanca geliştirmeye çalışmasıdır. Elbette bu işleri organize etmesi için Klingon Dili Enstitüsü gibi Vulkan Dili Enstitüsü de kurulmuş ama pek başarılı olamamış ve kapanmıştır.
Vulkancanın şu an geniş olmasa da bir söz varlığı mevcut. Bazı yazı sistemi örnekleri de var ama derli toplu bir şeyden söz etmek mümkün değil. Yine de Uzay Yolu dizi ve filmlerinde bu dile kısmen de olsa yer verilmiştir.
Alteran Dili
Yıldız Geçidi’ni de unutmayalım. En uzun soluklu bilimkurgu serilerinden olan Yıldız Geçidi, farklı dizi ve filmleri süresince tek bir yıldız geçidinden başlayıp kendi evrenini inşa etti. Farklı türler, uygarlıklar ve gezegenler yaratıldı. Hâliyle bir iki tane dil de yaratıldı.
Bu dillerden ilki, Kadimler ve Ori Medeniyetlerinin dili olan Alteran Dilidir. Dünya gezegeninde çok uzun zamandır unutulmuştur. Hatta Galakside pek hatırlayan kalmamıştır. Ayrıca Pegasus Galaksisindeki Wraithlerin dili de bu dilden türetilmiştir. SG-1 takımının bir üyesi olan Arkeolog Daniel Jackson bu dili çözmeyi başarmıştı.
Alteran Dili Latinceye çok benzer. Çünkü Yıldız Geçidi’nde anlatılan hikâyeye göre Latince bu dilin devamıdır. Bu da Alteran Dilinin neye benzediğine dair fikir veriyor. Birkaç örnek cümle verelim:
Nou ani Anquietas: Biz Kadimleriz.
Aveo amacus: Hoşça kal.
Onna matta netario: Bu gerçekten gereksiz.
Tua puta ego: Sana inanıyorum.
Alteran Dilinin 26 harften oluşan bir alfabesi var. Yani İngilizcedeki her harf için bir Alteran karşılığı üretilmiş.
Peki Alteran ne kadar gelişmiş bir dil? Ne yazık ki bu dil de tam anlamıyla bir dil değil. Dil bilgisi konusunda bir şeyler yapılmamış. Fakat asıl sorun sözcük sayısının çok sınırlı olması. Elimizdeki bütün sözcük ve cümleler farklı dizi bölümlerinden toplanmış ve sayısı çok fazla değil.
Orkça
Orkların da bir dili var ve burada anılmayı hak ediyor. Yüzüklerin Efendisi’ndeki Orklardan söz etmiyorum. Bu Orklar, Warcraft’taki Orklar. Konuştukları dil olan Orkça ise Horde’un resmî dilidir. Farklı kabilelerin farklı lehçeleri olsa da Ortak Orkça resmî olandır. Ortak bir lehçeye ihtiyaç duyulmasının nedeni ise bütün lehçeler arasındaki farkların, kabilelerin birbirleriyle anlaşmasını engelleyecek kadar büyük olmasıdır. Fakat ortada gelişmiş bir dil yok. Sadece belli başlı ifadeler var.
Evokça
Yıldız Savaşları: Jedi’ın Dönüşü filmindeki Evoklar avcı toplayıcı yaşam tarzına sahip son derece geri kalmış bir türdür ama böyle ilkel bir türün tüm galaksinin kaderini etkileyeceği kimin aklına gelirdi ki? Bu sevimli canlılar Asilerle ittifak kurup Galaktik İmparatorluk’a karşı korkusuzca taş ve sopa kullanarak savaştılar.
Evokların dili çok basit olduğu için protokol droidi 3PO tarafından çok çabuk çözüldü. Tüm Evokça sadece üç düzine kelimeden oluşuyor. Evoklar geri kalmış bir toplum olduğu için bu gayet normal. Onların dünyasında bilim, sanat (birkaç mağara resmi ve şarkı hariç), edebiyat, felsefe, siyaset vb. olmadığı ve hayatlarını ormanda avcılık ve toplayıcılık yaparak sürdürdükleri için dilleri basit düzeyde kaldı.
Muz Dili
Gelelim son yılların popüler animasyon karakterleri olan minyonlara. İlk önce Çılgın Hırsız filmlerinde görünen bu sevimli ve komik tipler çok sevilince kendi filmlerine de sahip oldular. Filmleri izlerken onların ne dediklerini pek anlamamamıza rağmen konuşmaları bize çok komik geliyor. Ne dediklerini anlamıyoruz, çünkü onların kendilerine ait bir dili var ve o dilin adı Muz Dili.
Muz Dili, aslında İngilizcenin bozulmuş hâli. İngilizcedeki bazı sözcükler bozularak komik hâle getirilmiş, bazılarının yerine ise çok değişik cümleler getirilmiş. İngilizcedeki birkaç sözcüğün Muz Dilindeki karşılıklarını verirsek benzerlik görülecektir.
Hello (Merhaba): Bello
Goodbye (Hoşça kal): Poopaye
I swear (Yemin ederim): Underwear (İç çamaşırı)
Aşağıdaki videoda yanlışlıkla İngiltere Kralı olan Bob adlı minyonun yaptığı balkon konuşması var:
İlahi Dil
Beşinci Element filmindeki Mondoshawan Dilini de anmamak olmaz. Bu dilin kaynağı İlahi Dil efsanesidir. Efsaneye göre İlahi Dil, insanlığa verilen ilk dildir. Adem ve Havva cennetten çıkarılmadan önce bu dili konuşmuşlar ama sonra bu dil onlardan alınmıştır.
Beşinci Element evrenindeki hikâyeye dönelim. Bu dilin evrendeki hiçbir dille akrabalığı yoktur. Mondoshawan’ın ana dilidir. İnsansıların ses tellerinin çıkarabileceği her türlü ses özelliklerine sahiptir ki bu da alfabesinde 78 adet harf olduğu anlamına gelir. İlahi Dil bütün insan dillerinin bir karışımı denilebilir.
İlahi Dil ya da Mondoshawan Dili, Beşinci Element filminin yapımcısı Luc Besson tarafından icat edildi ama filmde Leeloo’yu canlandıran Milla Jovovich tarafından son hâli verildi. Aslında bu dil üzerine fazla bir geliştirme yapılmadı. Yüzlerce ya da binlerce sözcük yok, dil bilgisi yok. Filmde kullanıldığı kadarıyla geliştirildi.
Kulağa çok ilginç gelen bir dil. Aşağıdaki videoda Leeloo’yu bu dili konuşurken görüyoruz.
Goa’uld Dili
Yıldız Geçidi’nden bir dil daha. Goa’uldlar tüm galaksiye hükmeden parazit bir ırktır. Ayrıca insanlara kendilerini tanrı olarak benimsettiler. Antik Çağdaki o çok tanrılı diller var ya, onlar Goa’uld ırkı ile ilgilidir. Kadimlerin yaptığı geçitleri kullanarak Dünya gezegenine gelen bu ırk, buradaki çok tanrılı dinlerdeki tanrıların karakterine bürünmüş ve insanlığı köleleştirmişlerdir. Pek çok insanı da geçitlerden götürerek işçi olarak kullanmışlardır.
Goa’uld Dili bu ırkın yanı sıra onlara hizmet eden ve onları koruyan Jaffa adlı insanlar tarafından da konuşulmuştur. Goa’uldların ilk konakçısı olan Unas Irkının dili bu dilin kökenidir ama o zamanlar sınırlı kalmıştı. Goa’uld ırkı, konakçı olarak insan bedenini kullanmaya başlayınca bu dil de iyice gelişti, insan dillerinden pek çok ögeyi kendi içine aldı ve tüm galakside bir ortak dile dönüştü.
Goa’uld Dili, tıpkı İngilizce gibi özne+yüklem+nesne şeklinde cümlelere sahiptir. Fakat dil bilgisi olarak daha fazla bilgi yok. Çok fazla geliştirilmiş bir dil değil. Sözcük sayısı da sınırlı ama bir sözcük var ki joker gibi bir şey: Kree! Bu sözcük çok geniş bir anlamda kullanılabiliyor. Yazı sistemi ise Mısır Hiyerogliflerinden devşirilmiştir. (Dizide her ne kadar aksi iddia edilse de!)
Ev Sahiplerinin Dili
China Miéville’ın Elçilik Kenti adlı romanı dil üzerine bir bilimkurgu romanıdır. Arieka gezegenine gelmiş olan insanlar bu gezegenin yerlisi olan Ev Sahipleri adını verdikleri sıra dışı bir uzaylı türüyle karşılaşırlar. Bu türle iletişim kurmak için Elçilik Kenti’ni inşa ederler ve Ev Sahiplerinin Dilini konuşması için ikiz elçiler görevlendirirler. Çünkü bir insan tek başına bu dili konuşamaz. Ev Sahiplerinin Dili çok değişiktir. Aynı şekilde onların iç dünyası da öyle. Daha ayrıntılı bilgi için Kayıp Rıhtım’daki bu incelemeyi okumanızı tavsiye ederim.
Baştan sona dil üzerine yazılmış bir eser olmasına rağmen bu romandaki dilin belli başlı ifadelerin dışına çıkamamış olması, yazarın onu geliştirip gerçek bir dile dönüştürmemiş olması üzücü.
Iconian Dili
Uzay Yolu’ndan son bir örnekle bu dosyayı sonlandıralım. Uzay Yolu’nda pek çok ırk olsa da en çok merak edileni esrarengiz Iconian ırkıdır. Çünkü diğerlerinin aksine haklarında çok fazla bilgi yok. Iconianlar, günümüzden yaklaşık 200.000 yıl önce ana gezegenlerinin yörüngeden bombalanması neticesinde yok oldular. O zamanlar insanlar ve galaksideki pek çok ırk taş devrinde yaşıyordu. 24. yüzyılda dahi Iconian seviyesine çıkabilmiş teknolojik medeniyet bulmak çok zor. Iconianları kimin yok ettiği ise belirsizdir.
Iconianlar yok edilmeden önce ise galaksinin baskın türüydü. Fakat evrene yayılmak için yıldız gemileri yerine Yıldız Geçidi dizisindekine benzer bir şekilde geçitleri kullanmışlardır. Uzay Yolu dizilerinde haklarındaki bilgiler sınırlı tutulmuştur. Iconian ırkının üzerindeki giz perdesi onları Yıldız Geçidi dizisindeki Kadimlere benzer bir pozisyona sokuyor.
Büyük bombardımandan kurtulan Iconian var mı bilinmiyor. Bazıları bunu iddia ediyorlar ve bu spekülasyonların kaynağı da dil. Kaptan Picard komutasındaki Yıldız Gemisi Atılgan 2365 yılında Iconian ana gezegenini keşfetti. Binbaşı Data ise arkeolojik verilerden yola çıkarak Iconian dilini kısmen çözdü. Böylece Dewa, Dinasia ve Iccobar dillerinin atasının Iconian Dili olduğu ortaya çıktı. Bu da akıllara Iconianlardan hayatta kalan olduğu düşüncesini getirdi.
Iconian Dili hakkında Uzay Yolu’nda çok fazla bilgi verilmiyor. Birkaç sözcük ve ilgi çekici bir hikâye dışında bir şey yok. Belki de bunu bilerek yapıyorlardır. Belki de Iconianların hep böyle esrarengiz kalmasını istiyorlardır. Fakat Star Trek Online oyununda Iconianları görebilirsiniz.
Harika bir dosya yazıyı olmuş @okanakinci, ellerine sağlık. Bazılarını sıkça takip ediyordum ama özellikle taslak haldeki dillerin bazılarından yeni haberim oldu.
Peki arşiv forumlarımızdaki “Fantastik Diller Okulu” kategorisini hatırlayanlar?
Teşekkür ederim Hakan.
Bu yazıyı yazarken beni en çok şaşırtan şey Türkçe ile benzerliği olan yapay dillerin sandığımdan fazla olmasıydı. Mesela Kara Lisan ve Romulanca tıpkı Türkçe gibi eklemeli bir dil. Dothrakicede Türkçeden sözcükler var. Elfçe, Na’vi Dili ve kısmen Romulanca tıpkı Türkçe gibi esnek bir dil.
Uufff nasıl da zevk alarak okudum. Elinize sağlık.
Muazzam bir dosya konusu olmuş. Okan’ın bir süredir bu yazıyı yazmak için çalıştığını, hatta bahsedeceği dillerden bazılarını biliyordum ama ortaya bu kadar kapsamlı, doyurucu ve okuması keyifli bir şey çıkacağını tahmin etmemiştim doğrusu. Büyük emek cidden. Ellerine sağlık @okanakinci.
Hantanyel mellon.
Her yazının bir nazar boncuğu vardır. Bu yazının nazar boncuğu da Yautja Dili. Bu dili yazıya dâhil etmeyi unuttuğum için şu an kendime küfrediyorum. Elbette bu yazıda bulunmayan başka diller de var ve hepsi de taslak diller. Hepsine yer vermeye imkân yoktu. Yautja Dili de bir taslak dil ama anılmayı hak ediyordu.
Yautja Dili nedir derseniz size onun Predator abimizin dili olduğunu söyleyebilirim. Az bir miktar sözcüğe sahip. Asıl önemli noktası ise 23 harflik bir alfabesinin olması.
Predator kadar haksızlığa uğrayan başka bir karakter ya da tür bulmak zordur. O haksızlıklara ben de bir başkasını eklemiş oldum.