Hugo Ödülleri 2017: Kuduz Köpekçikler Yine Saldırdı

Yine geldik yılın o malum ayına… Fantastik ve bilimkurgu edebiyatının en prestijli ödüllerinden biri olarak görülen Hugo’nun bu seneki adayları geçtiğimiz günlerde resmen açıkladı. Ve gördük ki Rabid Puppies (Kuduz Köpekçikler) ekibinin saldırıları ve ödülün çektiği acılar öyle kolay kolay nihayete ermeyecek.

Bu Rabid Puppies de ne ola? diye soranlardansanız apaşırı muhafazakarlığı, saklamaya gerek bile görmediği ırkçılığı ve gurur duyduğu kadın düşmanlığıyla nam salmış, Vox Day adındaki bir adamın kurduğu bir internet topluluğu olarak özetleyebiliriz kendisini kısaca. Başlangıçta Hugo Ödülleri’nin son zamanlarda hep sol görüşlü yazarlara verilmesinden rahatsız olan ve bunu değiştirmek için yola çıkan Sad Puppies adlı muhafazakar grubun üyesi olan Vox Day, daha sonra kendi topluluğunu kurmuş ve hedefini “Hugo Ödülleri’ni mahvetmek” olarak değiştirmişti. Hikâyenin ayrıntılarına belgelere dayandırarak, özene bezene kaleme aldığımız şu makalemizden ulaşabilirsiniz.

Bu yıla dönecek olursak, WorldCon son dört senedir süregiden bu olaylara artık bir dur demek için nihayet kural değişikliğine gitti ve kazananların nasıl seçileceğini tamamen değiştirdi. Yeni kurallar sayesinde belirli bir grubun toplu oy kullanarak her kategoriyi sadece kendilerinin istediği isimlerle doldurmasının da önüne geçilmiş oldu. Hatırlayacağınız gibi son iki senedir Puppies grupları neredeyse tüm kategorileri kendi belirlediği adaylarla tıka basa doldurmayı başarmış ama John Scalzi, Lev Grossman, Ursula K. Le Guin, Patrick Rothfuss, Ann Leckie ve N.K. Jemisin gibi isimlerin dışarıda kalmasına neden olmuşlardı. Artık o ihtimal ortadan kalktı. Bundan böyle eğer birinin kazanmasını istiyorsanız grup olarak, hep beraber aynı kişiye oy vermeniz gerekecek.

İşin ilginç tarafı, kuralların değişeceği açıklandığında Vox Day bu adımın beklediğinden bir yıl önce atıldığını söylemiş ve bunu “kendi başarısı” olarak tanımlamış.

“Bu noktaya tahmin ettiğimden daha çabuk geldik, görünüşe göre a) onları umduğumdan daha çok korkuttuk ve b) beni kaliteli bilimkurgudan ya da bilimkurgunun tarihinden çok daha fazla önemsiyorlar.

“Bırakın Sosyal Adalet Savaşçıları mutluluk dansı yapıp başarılarını kutlasınlar. İçlerinden çok azı kuralları değiştirerek uzun dönemde tam olarak bizim istediğimiz şeyi yaptıklarının farkına varacak. Şunu kabul edelim, hareketlerinin mantıklı sonuçlarını düşünmek hiçbir zaman kuvvetli yanları olmadı. Kuralları değiştireceklerini düşünmediğimize içtenlikle inandıklarını görmek hayret verici, hem de ta en başından beri başarılı olduğumuz takdirde başka şanslarının kalmayacağını söylememe rağmen.”

Yani sizin anlayacağınız her iki taraf da “yine” kendisinin kazandığını iddia ediyor. Vox Day bunun yanı sıra  kendine “John Scalzi’nin bir balon olduğunu kanıtlayan adam” unvanını yakıştırmaktan da geri kalmamış. Eh, ne de olsa Scalzi de artık takipçilerini örgütleyip kendine bir Hugo alamaz…

Kurallar henüz belli değilken ama değişecekleri kesinken Vox Day bu sene Hugo’ya katılmayacağını belirtmişti aslında. Takipçilerine de bir başka bilimkurgu ödülü olan Dragon Awards’a hazırlanmalarını söylemişti. Gel gelelim, yeni kuralların açıklanmasıyla birlikte Rabid Puppies’in adayları da hemen gün yüzüne çıktı. Son iki senenin aksine, bizlerin çok sevdiği Dresden Dosyaları’nın yazarı Jim Butcher aralarında yok. Onun yerine, ne ilginçtir ki aşırı solcu kimliğiyle bilinen ve Türk okurlar olarak eserlerini yakından tanıyıp sevdiğimiz China Miéville, This Census Taker ile en iyi kısa roman dalında yer alıyor listede.

Aşırı sağcı Day’in aşırı solcu birini ilk kez aday göstermesi değil bu. Hatırlayacağınız gibi geçen yıl da Neil Gaiman, Stephen King, G.R.R. Martin ve Tor gibi sürekli atıştığı isimleri aday göstermiş, WorldCon’un bu isimlere Ödül Yok verecek kadar düşeceğini ve Hugo’nun mahvolacağını ummuştu. Tersi olduğu takdirde de yine o kazanacak, başarılardan küçük olanı elde etse de ödüllere etki etmiş olacaktı.

Ne ilginçtir ki o isimlerden Neil Gaiman yine yeni yeniden bir Rabid Puppies adayı olarak karşımıza çıkıyor bu yıl. Bu sefer The View From Cheap Seats adlı makale derlemesiyle… Hem de geçen yıl Vox Day’e üstü kapalı olarak hakaret etmesine rağmen…

“Sandman: Overture’un Hugo Ödülü’ne aday olduğunu görmek benim için çok anlamlı, kendilerine Puppy diyen ve hem WorldCon’u hem de ödülleri çarpıtmaya çalışan acınası insanlar tarafından bu talihsiz keşmekeşe sürüklenmesiyse hayal kırıklığıydı. Adaylıktan çekilebilirdim, ama bu bile o zavallı beceriksizlere haddinden fazla değer vermek olurdu.”

Vox Day her yıl olduğu gibi kendisini, yayınevi Castalia House’u ve kankası John C. Wright’ı da aday göstermeyi de ihmal etmemiş elbette. Eğer Rabid Puppies’in önerdiği tüm adaylar yok sayılırsa şu isimlerin ödül almayacağına şimdiden kesin gözüyle bakabiliriz:

• This Census-Taker – China Miéville (En İyi Kısa Roman)
• Alien Stripper Boned From Behind By The T-Rex – Stix Hiscock (En İyi Romancık)
• An Unimaginable Light – John C. Wright (En İyi Kısa Hikâye)
• The View From the Cheap Seats – Neil Gaiman (En İyi Kurgusal Olmayan Kitap)
• Deadpool (En İyi Dramatik Sunum)
• Vox Day (En İyi Editör)
• Cirsova (En İyi Semiprozine)
• Castalia House Bloh (En İyi Fanzin)
• The Rageaholic (En İyi Podcast)
• J. Mulrooney (En İyi Yeni Yazar)

Bunca zamandır bir şekilde kazanmayı amaçladığı En İyi Roman dalındaysa bu sene hiç adayı yok. Listeye girenlerden de pek memnun değil. Özellikle de uzun zamandır kanlı bıçaklı olduğu, hatta kendisine “eğitimli ama cahil bir yarı-vahşi” diye hitap ettiği siyahi yazar (siyahi olduğunuza dikkatiniz bir daha çekmek istiyorum) N.K. Jemisin’in de aralarında yer almasından elbette. Hatta Jemisin geçen sene birinci geldiğinde, Day aynı hakareti yinelemişti:

“Guardian gazetesinin ödül haberi ödüllü yarı vahşinin bir fotoğrafıyla tamamlanmış. En İyi Roman ödülünü o kazandı diye tezahüratlar yapan bu insanların kitabı azıcık bile okumadığı çok belli. Çünkü George Martin’in tecavüzlerle, ölümlerle ve karamsarlıkla dolu şaheseri onun yanında neşeli kalıyor ve kitabın başkarakteri Rand al’Thor ile Ramsay Bolton’un karışımından bile daha itici.”

İşin ilginç tarafı Day takipçilerine bu yıl en iyi roman için Jemisin’e oy vermeye davet etti. Evet, doğru okudunuz. Bunu ilk gördüğümde afallayıp kaldım açıkçası. Ama kişisel blog sayfasında yaptığı açıklamayı okuyunca taşlar yerine oturdu:

“En İyi Seri ödülündeki adaylar oldukça iğrenç. Dikkate değer tek eser Bujold’un Vorkosigan Saga’sı. En İyi Roman ise ondan bile kötü; tam da beklenildiği gibi Jemisin’in üst üste ikinci En İyi Roman ödülünü alacağı neredeyse kesin. Bu tartışmasız bir şekilde “Alien Stripper Boned From Behind By the T-Rex”ten (T-Rex, Uzaylı Striptizciyi Arkadan Bafiledi) bile daha büyük bir şaka. O yüzden tüm kalbimizle Jemisin’in kitabını destekliyoruz.”

Siz sormadan ben söyleyeyim, bahsettiği T-Rex’li kitap Rabid Puppies’in son iki senedir Hugo adaylığına sokmayı başardığı bir uzay pornosu romanı. İşte Vox Day için Hugo’nun tüm anlamı bu: Büyük bir şaka. Öte yandan Jemisin’e oy verin diyerek yine çok büyük bir hinlik yapmış oluyor. Çünkü N.K. Jemisin ödülü kazandığı takdirde, bunu bana borçlusun diyecek. Yok eğer WorldCon üyeleri Rabid Puppies’in destek verdiği tüm isimlere Ödül Yok kaşesi vurursa Jemisin üst üste iki Hugo kazanma şansını kaçırmış olacak. Kadının yüzünün aldığı şekli ve aklından geçen küfürleri hayal edemiyorum bile…

Kendisinden hiç haz etmesem de, Vox Day’e hakkını teslim etmem gerek: Adam gerçekten de çok zeki biri. Zaten geçen yıl WorldCon’u nasıl köşeye sıkıştırdığından ve kendi seçtiği adayların öyle ya da böyle kazanmasını sağlamasından bu belliydi. İyi bir satranç oyuncusu mudur bilmem ama cidden başarılı bir stratejist. Küçük Zavulon mübarek…

Peki ya Sad Puppies? dediğinizi duyar gibi oluyorum. Eh, o cepheden bu sene hiç ses çıkmadı. En son yine kadın yazarlardan oluşan bir ekip tarafından yönetileceği ve kesinlikle yapılacağı söyleniyordu. Fakat o zamandan beri solukları çıkmıyor. İnternetin altını üstüne getirmeme rağmen herhangi bir listelerine ya da yorumlarına rastlayamadım.

Guardian ve Tor gibi kuruluşların önderliğindeki solcu kesime baktığımızdaysa sonuçtan bir hayli memnun olduklarını görüyoruz. Her ne kadar Puppies gruplarının kökünü tam olarak kazıyamamış olsalar da (bu sene aday belirtmeyeceklerinden çok eminlerdi halbuki) en azından adaylar tamamen Vox day ve takipçilerinin belirlendiği isimlerden oluşmuyor. Gel gelelim adayları “kutlama” şekillerini de bir hayli ilginç:

“Bu yıl en iyi roman kategorisinde yer alan yazarlardan sadece biri erkek. Geri kalan beş adaydan üçü kadın, ikisiyse eşcinsel. Üstelik kadınlardan biri siyahi. Bu harika!”
Eh, listedeki tek erkek yazarın da pek sevgili Çinli bilimkurgu yazarımız Cixin Liu olduğunu düşünürsek aralarında hiç beyaz erkek yok demektir. Bu iş böyle giderse çok yakında beyaz bir erkek olduğum için kendimi ezik ve kötü biri gibi hissetmeye başlayacağım galiba… Siz beni linç etmeden hemen ekleyeyim, kimsenin ten rengiyle ya da cinsel tercihiyle bir alıp veremediğim yok. Sadece bu yorumu ilginç buldum, hepsi bu.

Kazananlar 11 Ağustos gecesi, Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de düzenlenecek bir baloda açıklanacak. Bakalım bizi bu sene nasıl olaylar bekliyor?