Paris aşkın ve sanatın başkenti olduğu kadar, ürkütücü hikâyelerin de başkentiydi. Bu yazımızda Işıklar Şehri’nin karanlık dehlizlerine dalarak bazı ünlü hayalet efsanelerinin izini sürüyoruz.
Paris’in Tekinsiz Hayalet Hikâyeleri
Operadaki Hayalet
Paris’in tekinsiz efsanelerini konu alan bir yazıyı başlatmanın en iyi yolu sanıyoruz ki şehrin en ünlü hayaletine yer vermek olacaktır: Operadaki Hayalet. Evet, Gaston Leroux’nun 1910 tarihli, hikâyesi filmlere hatta çizgi filmlere bile konu olmuş meşhur romanından bahsediyoruz.
Operadaki Hayalet’e ilham kaynağı olmuş olaylar silsilesinin başlangıcını III. Napoléon’un 1858 yılında, Le Peletier salonundan çıkarken kendisine yapılan bir suikast girişimi oluşturur. İmparator, mucizevi bir şekilde kurtulurken daha geniş bir sokakta yeni bir opera binası yapılması emrini verir. Charles Garnier tarafından yapımına 1861 yılında başlanan binanın inşaatı çeşitli sebepler yüzünden neredeyse 15 sene sürer. 1873 yılında, 28 Ekim’i 29’una bağlayan gece Le Peletier salonunda yangın çıkar. Yangın çıktığı sırada sahnede bulunan genç balerin hayatını kaybederken Ernest yani kızın nişanlısı olan piyanistin de yüzü yanarak tanınmaz hale gelir. Ernest hemen yakındaki, inşaatı devam eden Opéra Garnier binasının altına sığınır.
Derler ki geceleri komşular ve oradan geçenler genç piyanistin kaybettiği nişanlısı için bestelediği ağıtı duyabilirlermiş. Bazı kaynaklar opera binasının altında seneler sonra bir ceset bulunduğunu aktarırlar. Cesedin Paris Komünü kurbanlarından birine ait olduğu düşünülür ancak Leroux cesedin Ernest’e ait olduğuna emin gibidir.
Leroux’nun eserindeki aşk üçgeninin de bir ilham kaynağı vardır. Efsaneye göre Boismaison isimli bir balet Nanine Dorival isimli bir balerine âşık olur ancak kıza aşık biri daha vardır: Bay Mauzurier. Mauzurier, doğal olarak Boismaison’u ortadan kaldırmak ister. Boismaison ise ölmeden önce kemiklerinin opera binasına saklanmasını, böylelikle öldükten sonra bile sevgilisiyle olmak istediğini söyler. Dedikodulara göre kemikleri sahne donanımı olarak bile kullanılmıştır. Hayaletlere inansak da inanmasak da opera binasında garip bir şeyler olduğu kesin gibidir. Mesela bir gösteri sırasında avize düşerek 13 numaralı koltuktaki seyircinin ölümüne sebep olur. 13 sayısının lanetini ise belirtmeye gerek olduğunu sanmıyoruz…
Bir diğer önemli olay da makinistlerden birinin kendini asmasıdır. İlginç olan şey ise kendini astığı ipin ortadan kaybolmasıdır. Ancak ölünün boynunda boğulduğu ipin izleri bulunmuştur. Olayın intihar değil de cinayet olduğu ihtimali için ise bir kanıt yoktur. Operadaki olaylar o kadar fazladır ki birkaç sanatçı hayaletten korunmak adına sahnenin sağ taraftaki girişinin üzerine demirden bir at konmasını istemişlerdir.
Eyfel Kulesi
Gelelim Paris’in yegâne sembolüne: Eyfel Kulesi. Çoğumuza dıştan demirden bir kule olarak görünse de o da arkasında biraz üzücü biraz da tüyler ürpertici bir hikâye saklıyor. 1920’lere gidiyoruz. Genç bir çift bir süre flörtleştikten sonra Eyfel’in tepesinde buluşmak üzere sözleşir. Ancak çiftimizin buluşma amaçları apayrıdır.
Erkek evlilik teklifi etmek, kadın da ayrılmak için kuleye gelir. Söze başlayan erkek evlenme teklif eder. Ancak teklif reddedilir. Bununla ilgili iki söylenti var. Birincisi, aldığı cevabı beğenmeyen adamın kadını itip aşağı düşürdüğü yönünde. Diğeri de kadının teklif karşısında isteksizce gerilediği sırada düştüğü yönünde. Ancak her halükârda kadın düşer ve bugün bile turistler aynı mekânda gergin bir kıkırdama, en sonunda da korkutucu bir çığlık duyduklarını iddia etmektedirler.
Gérard de Nerval
Fransız romantizminin ünlü şairi Gérard de Nerval de Paris’in ürkütücü hayaletlerinden biridir. Söylenene göre, dördüncü bölgenin bir köşesinde kendini asmıştır. Bugün, tam da o noktada bulunan Théâtre de la Ville’e giden kişiler bir anda sahnede Nerval’in siluetinin belirdiğini ve oyuncuların dikkatini dağıttığını söylemektedirler.
Marcel Proust ve Maurice Ravel
Dünyanın en bilinen mezarlığı Père Lachaise birçok ünlü ismin mezarının bulunduğu bir yer. Buna ölümsüz yazar Marcel Proust ve partneri Maurice Ravel da dahil. Söylentiye göre ikilinin hayaletleri oradaki mezartaşlarının arasında dolanır, beyhude yere birbirlerini ararlarmış.
Jim Morrison
Ayrıca aynı mezarlıkta yatan Jim Morrison’ın da görüldüğüne dair tanıklıklar var. 1997’de rock müzik tarihçisi Brett Meisner’ın Morrison’ın mezarı başında bir fotoğrafı vardır. Dikkatli bakıldığında Meisner’ın arkasında kollarını açmış bir figür olduğu görülür.
İşte kimilerine göre bu, Morrison’ın hayaletidir. Meisner fotoğrafı analiz ettirdiğinde uzmanlar fotoğrafta hiçbir oynama ya da ışık oyunu olmadığını söylemişler. Kısacası fotoğraftaki figürün bir açıklaması yok. Ayrıca Meisner, mezarlığa gittiğine pişman olduğunu söylemiş çünkü o andan sonra hayatı hep yokuş aşağı gitmiş. Karısından ayrılmış ve bir arkadaşını aşırı dozdan kaybetmiş. Bazen geceleri tanımadığı insanlar kapısına gelerek Jim’den mesaj getirdiklerini söylüyorlarmış. Bunlardan bunalan Meisner ise hem fotoğrafı hem de fotoğrafın negatifini bağışlayacak bir organizasyon aramış.
Oscar Wilde
Oscar Wilde’ın da Père Lachaise mezarlığında gömülü olduğu biliniyor. Peki bedeni oradayken ruhu nerelerde dolaşıyor dersiniz? Bir zamanlar ucuz ve salaş bir otel olan ancak şimdilerde şık bir butik otel olarak hizmet veren L’Hôtel, Wilde’ın bir süre yaşadığı ve öldüğü odaya ev sahipliği yapıyor. Unutulmaz bir Paris seyahati yaşamak için otelin Oscar Wilde Suite isimli odasını tutabilirsiniz. Ancak gece tavandan sarkan bir İngiliz beyefendisiyle karşılaşırsanız sorumluluk size ait!
Rue Chanoinesse
Başrollerinde Johnny Depp ve Helena Bonham Carter’ın yer aldığı, yönetmenliğini ise Tim Burton’ın yaptığı Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytan Berberi filminin en az kendisi kadar sıradışı olan gerçek bir olaya dayandığını biliyor musunuz? Bu hikâye için sizleri 14. yüzyıl ortaçağ Paris’ine bir gezintiye davet ediyoruz
Île de la Cîté’nin şirin mi şirin sokaklarından biri olan Rue Chanoinesse’dayız. Burada yabancı öğrencilerin uğrak yeri olan meşhur bir berber dükkânı ve tatlılarının güzelliği dillere pelesenk olan bir pastane yer alır.
Söz konusu berber dükkanının ünü biraz da müşterilerinin başına gelenlere dayanır çünkü buraya gelen yabancı öğrenciler gizemli bir şekilde kaybolmaktadır. Derken bir gün bir köpeğin berber dükkânının hemen yanındaki pastanenin önünde günlerce havladığı duyulur.
Söylentilere göre köpek günler öncesinden berbere giren ancak bir daha görünmeyen bir Alman öğrencinin köpeğidir. Bunun üzerine polis olay yerine gelir ve kan dondurucu manzarayla karşılaşır. Soruşturma sonunda berberin kendisine gelen öğrencilerin boğazını keserek öldürüp kilere attığı, kilerin de yandaki pastanenin kilerine bağlı olduğu anlaşılır. Bütün Paris’te lezzeti dillere destan olan, öyle ki VI. Charles’ın bile hayran olduğu söylenen turtaların lezzet sırrı da böylelikle ortaya çıkmış olur. Berber ve pastane şefi de yaptıklarının bedelini meydanda cayır cayır yanarak öder, evleri de yerle bir edilir.
Tuileries Bahçesi
Tuileries Bahçesi ise bir diğer ürpertici durağımız. Efsaneye göre 16. yüzyılda Catherine de Médicis burada bir saray yaptırmaya karar verir. O dönem orada orta çağdaki kiremit (tuile) fabrikalarının yıkıntıları vardır ki bahçenin ismi de zaten buradan gelmektedir.
Aynı yerde bir de Deri Yüzen Jean adında bir adamın mezbahası vardır. Sarayın yapılabilmesi için mezbahanın yıkılması gerekir. Ancak Jean kendisine verilen paranın taşınma masraflarını karşılamayacağını düşündüğünden mezbahanın yıkılmasına karşı çıkar. Üstelik Catherine’in bazı sırlarına vâkıf olduğu da söylenir. Bu yüzden Catherine çareyi kasabı öldürtmekte bulur. Görevi üstlenen Şövalye Neuville kılıç darbeleriyle kasabı öldürür ancak ölmeden önce kurbanı tarafından lanetlenir.
Olay yerini terk eden Neuville birkaç sokak sonra Jean’ın kanlar içindeki sileetini görür. Şövalye kılıcına davransa da nafile, adam yok olmuştur. Bunun üzerine şövalye kasabın öldüğünden emin olmak için cinayeti işlediği yere geri döner ve ceset tam da bıraktığı yerdedir. Tuileries’deki kırmızılı adamın bu kasabın hayaleti olduğunu söylenir. Hayaletin sarayda görüldüğü anlar tam da kiracıların hayatlarının dönüm noktalarıdır. IV. Henri ve Kardinal Mazarin’e ölümlerinden bir gün önce görünür. 1792 yılında Tuileries Paris halkının kontrolüne geçmeden birkaç gün önce de ortaya çıkar. Marie-Antoinette de giyotine gitmeden birkaç gün önce kırmızılı hayalete rastlamıştır. 1815’te Waterloo Muharebesi’nden günler önce Napoléon’a görünür. 1823 yılında ölümünden birkaç saat önce XVIII. Louis de meşhur hayalet kasap ile tanışma şerefine erişir. Görüldüğü son tarihin 1871 Paris Komünü olduğu söylenir. Sarayı tahrip eden büyük yangın sırasında birçok tanık kasabın hayaletini gördüğünü bildirmiştir.
Bu ebedi şehrin efsaneleri say say bitmez. Eğer ki Paris’te bir korku turizmi yapalım derseniz eşsiz sanatçıların ayak izlerini takip ettiğimiz yazımızı rehber edinmeyi unutmayın!
Kaynaklar ve İleri Okuma
- Brace, A. (2024, 10 23). A Haunting Compendium of Paris Ghost Stories. Messy Nessy.
- Demouveaux, G. (2022, 10 25). Qui était le Petit homme rouge, le fantôme du palais des Tuileries? Eylül 30, 2024 tarihinde Ouest-France.
- Dudok de Wit, A. (2015, 10 12). Paris’s Top Ten Ghosts. Eylül 8, 2024 tarihinde Time Out
- Elisa. (tarih yok). 8 Scary Stories and Urban Legends of Paris. Eylül 10, 2024 tarihinde World in Paris.
- Galluzzo, M. (2009, 10 11). Researchers claim Jim Morrison’s ghost picture is NOT a fake. Eylül 12, 2024 tarihinde Express.
- Guillaume, O. (2022, 09 19). Y a-t-il Vraiment Un Fantôme à l’Opéra ? Ağustos 23, 2024 tarihinde Radio France.
- Histoire de l’opéra Garnier. (tarih yok). Ağustos 23, 2024 tarihinde Passerelles.
- Hoffman, O. (2023, 10 27). Spooky Stories Behind Palais Garnier and “The Phantom of the Opera”. Ağustos 23, 2024 tarihinde My French Country Home Magazine.
- Kreps, D. (2009, 10 16). “Unexplainable” Photo Snapped at Jim Morrison’s Grave. Eylül 12, 2024 tarihinde Rolling Stone.
- Prod’homme, J. (2020, Şubat 1). Quand l’homme rouge hantait le château des Tuileries à Paris. Eylül 30, 2024 tarihinde France Bleu.
Paris’in hayalet hikâyeler hakkındaki düşüncelerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten takip edebilirsiniz.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!