Shonen Jump en uzun soluklu manga dergilerinden biri ve popüler yayın, şu sıralar son yıllardaki en görkemli dönemini yaşıyor. Güncel olarak One Piece, My Hero Academia ve Jujutsu Kaisen’i yayımlayan neşriyatın perde arkasına birlikte göz atalım.
Derginin en ikonik hikâyelere ev sahipliği yaptığı büyülü geçmişi göz önüne alındığında, bu durum sektöre ilişkin önemli detaylar ifade ediyor. Derginin yarattığı süksenin en şaşırtıcı yanı ise yayımladığı güncel mangaların sağladığı başarının üç büyüklerin zirvede olduğu döneme bile rakip olacak seviyeye gelmesi.
Shonen Jump tarihine göz atıldığında derginin inanılmaz derecede popüler ikonik serilere ev sahipliği yaptığı ve bunların dergiyi tabiri caizse taşıdığı görülüyor. Birçok hayranın aklına Naruto, Bleach ve One Piece’ten oluşan “Büyük Üçlü” gelecekse de bu iş modeli söz konusu serilerin sahneye çıkışından çok önce de mevcuttu.
Shonen Jump Geçmişten Günümüze Güçlü Bir Manga Kültürü Oluşturdu
Shonen Jump 90’lı yıllarda Dragon Ball, Yu Yu Hakusho ve Slam Dunk gibi diğer popüler mangaları da serileştirerek dergiyi sektörde bir dev hâline getirdi. Bleach ve Naruto’nun sona ermesinin ardından yayın, My Hero Academia’yı ve Hell’s Paradise, Chainsaw Man ve Jujutsu Kaisen’den oluşan günümüzün “Karanlık Üçlüsü”nü (bu üç seri hayarnlar tarafından “Dark Trio of Shonen” adıyla anılıyor) yayımlayarak bu modeli sürdürdü.
Ancak zaman içerisinde birer deve dönüşen bu serilere bel bağlamanın kaçınılmaz bir problemi vardı. Bu seriler önünde sonunda final yapıyor ve Shonen Jump’ın bu değerlerin yerini hızlı bir şekilde doldurması gerekiyordu.
Bu durum son yıllarda derginin birçok seriyi henüz okur kazanma ve neler yapabileceğini gösterme şansı dahi bulamadan iptal etme eğilimiyle hareket etmesine yol açtı. Shonen Jump’ın sayfalarında yer bulmak her zaman rekabetin yüksek olduğu bir mücadele olsa da dergi o kadar seçici olmaya başladı ki birçok seri 20 bölüme bile ulaşamadan okurlarına veda etti. Bu mangalar, hayranları tarafından “19 Yaş Altı Kulübü” olarak adlandırılmaya başlandı. Bu hem iptal edilen U19 serisiyle ilgili bir kelime oyunu hem de bu hikâyelerin ne kadar az zaman bulabildiğini yansıtan bir adlandırmaydı. Elbette bu durum, hayranların yeni bir seriye vakit ayırmasını anlamsız hâle getiren bir unsurdu ve haliyle derginin ana serileri dışında okurların keyif almasını engelleyen bir tercihti.
“One Piece”, “My Hero Academia” ve “Jujutsu Kaisen” Etkisi
Shonen Jump son zamanlarda bu iki konuda da başarılı bir iş çıkardı. Bu hamleyle birlikte dergi, son yıllardaki en ses getiren dönemlerinden birini yaşıyor. Bahsi geçen tabloyu daha ayrıntılı incelemek için öncelikle Shonen Jump’ta başı çeken serilerin güncel durumları incelenmeli.
Elbette Jump, dijital Jump+ platformunda Chainsaw Man, Kaiju No. 8 ve Spy x Family gibi popüler serilerden bazılarına sahip. Bunlar markanın genel başarısı için önemli olsa da Weekly Shonen Jump dergisi ile ayrı kulvardalar. Hâlihazırda fiziksel dergi açısından en popüler seriler One Piece, My Hero Academia ve Jujutsu Kaisen. Bu üçlü şu sıralar olay örgülerinin en heyecanlı bölümlerine gelmiş durumda.
One Piece, My Hero Academia ve Jujutsu Kaisen de final için gün sayıyor ve dolayısıyla hayranlar, uzun zamandır bekledikleri anları yaşamanın keyfine varabiliyor.
Jujutsu Kaisen nihayet Gojo ve Sukuna’yı gelmiş geçmiş en iyi dövüş sahnelerinden biriyle karşı karşıya getirdi. My Hero Academia, Bakugo ve Deku’yu baş kötülerle karşılaştırarak final savaşının atmosferini yoğunlaştırmaya devam ediyor. Son olarak One Piece, henüz hikâyesini tam olarak bitirmemiş olsa da, Final Saga’ya girdi ve hayranların istediklerini bile bilmedikleri yepyeni, heyecan verici ayrıntılar ile onları mutlu etmeyi sürdürüyor.
Her Manga Okuruna Hitap Eden Çeşitlilik
Bu amiral gemisi serilerin dışında Shonen Jump’ın diğer eserleri arasında gerçekten her manga okuruna hitap eden bir şeyler var. Daha tipik bir savaş mangası olan Undead Unlock, modern shonen serileri arasındaki en ilginç güç sistemlerinden birini içeriyor. Dövüş koreografisi açısından Sakamoto Days sürekli olarak bir manga dövüşünün sınırlarını zorluyor ve piyasadaki en yenilikçi ve epik kavgalardan bazılarını hazırlıyor. Çok daha büyük ölçekte savaş sahneleri ve eğlenceli karakterler için ise The Elusive Samurai kilit yapıtlardan birisi olarak öne çıkıyor.
Tüm bunların yanında belki de en şaşırtıcı olanı ise derginin aksiyon içermeyen serilerinin yüksek kalitesinde saklı. Blue Box, derginin normalde yer verdiğinden çok daha fazla aşk teması üzerine eğilen bir spor mangası oluşuyla bunun mükemmel bir örneği. The Ichinose Family’s Sins ve Cipher Academy mangalarının her ikisi de Shonen Jump’ın genel profilinden farklı bir anlatıları takip ediyor. İlki hafıza kaybı olan bir çocuğu odağa alan ve insanın zihnini çalıştıran bir gizemi konu alırken ikincisi ise karakterlerin fiziksel saldırılar yerine kodlar kullanarak savaştığı bir savaş mangası olarak tanıtılıyor.
Yeni seriler arasında sınıflandırılması en zor olan Akane-Banashi adlı manga ise Japon performans sanatı Rakugo’ya odaklanıyor ve bir şekilde bunu tastamam bir shonen çerçevesinde sunmayı başarıyor.
Dergideki en yeni serilerin bile onlara şans vermek isteyen hayranlara sunacak bir şeyleri var. Shonen Jump, serileri düzgün bir şekilde gelişme şansı bulamadan iptal etme konusunda kötü bir üne sahip olsa da son zamanlarda bunların iyi bir şekilde sona ermesine izin vermeye daha istekli görünüyor. Hâlâ 20. bölümü göremeden biten maceralar olsa da bunlar eskiye kıyasla çok daha az sayıda ve bitenlerin de çok daha tatmin edici sonlara sahip olduğu söylenebilir. Bu yeni serilerin hepsi diğer Shonen Jump mangalarının belirlediği yüksek standartlara sahip değil ancak yine de daha köklü hikâyelere kıyasla eğlenceli alternatifler olmaları mümkün.
Tüm bu hikâyelerin aynı anda yayımlandığı bir dönemden geçiyorken bir manga okurunun Shonen Jump’a hayranlık duymaması güç görünüyor. Jujutsu Kaisen ve My Hero Academia gibi dergiyi şimdilerde bu kadar harika yapan seriler sona erdiğinde, Jump’ın tüm bunların yerini neyle dolduracağını zaman gösterecek.
Siz de Shonen Jump’ın altın çağını yaşadığını düşünenlerden misiniz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten takip edebilirsiniz.
Kaynak: Screen Rant
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!