DNA Kalıntıları, 400 Yıllık Aile Skandalını Gün Yüzüne Çıkardı

Amerika’da 17. yüzyılda kurulan Jamestown kolonisinde tarihçilerin ve arkeologların yıllardır çözmeye çalıştığı bir gizem, modern DNA teknolojisi sayesinde aydınlığa kavuştu. Yeni bulgular aynı zamanda dönemin sosyal normlarını ve aile ilişkilerini de gözler önüne serdi.

2014 yılında Jamestown’daki eski bir Anglikan kilisesinde dört işaretsiz mezar bulundu. Bu mezarların ikisinde bulunan tabutların üstün işçiliği içlerinde yatan kişilerin kolonideki önemli şahsiyetler olduğunu gösteriyordu. Araştırmacılar tarihi kayıtlar ve mezarların konumuna dayanarak bu kişilerin Kaptan William West ve Sir Ferdinando Wenman olduğunu ortaya çıkardı.

Ancak asıl sürpriz bu iki kişinin kemik kalıntılarından elde edilen DNA’nın analizi sonucunda ortaya çıktı. Smithsonian Enstitüsü’nden antropolog Karin Bruwelheide, “Bu çalışma, Jamestown’da antik DNA’nın kimlik belirleme aracı olarak başarıyla kullanıldığı ilk örnektir,” diye belirtti.

DNA analizi, West ve Wenman’ın anne tarafından akraba olduklarını ortaya çıkardı. Bu beklenmedik bağlantı araştırmacıları daha derinlemesine bir tarihî araştırmaya yöneltti. Sonuç olarak 1616 yılına ait bir mahkeme kaydı bulundu. Kayıt Kaptan William West’in vasiyetnamesiyle ilgiliydi ve şaşırtıcı bir gerçeği açığa çıkarıyordu: West, koloninin ilk valisi Thomas West’in evlenmemiş teyzesi Elizabeth’in gayrimeşru çocuğuydu.

DNA Kalıntıları Yüzyıllardır Gizlenen Aile Skandalını Açığa Çıkararak Dönem Hakkında Önemli Bilgiler Sunuyor

Harvard Üniversitesi’nden Dr. Éadaoin Harney, keşfin önemini vurguladı şu cümleyle vurguladı:

“Antik DNA kalıntıları, antropologlara araştırmaya başlayacakları bir yön verdi.”

Söz konusu aile sırrı, 17. yüzyıl İngiltere’sinde evlilik dışı çocuk sahibi olmanın ne kadar büyük bir tabu olduğunu gösteriyor. Kaptan West’in Yeni Dünya’ya gitmesinin ardındaki nedenlerden biri de muhtemelen bu skandaldan uzaklaşma isteğiydi.

Jamestown Rediscovery Vakfı’ndan Michael Lavin, “Burada yeni bir hayat kurmak için gelen insanların da bizim gibi aile sırları ve kişisel dramaları vardı,” diyerek keşfin insani boyutuna dikkat çekti.

Araştırma, DNA analizinin tarihî gizemleri çözmede ne kadar etkili olabileceğini gösteriyor. Arkeolojik teknikler, kemik kimyası analizi ve tarihî kayıtlarla birleştiğinde, geçmişe dair daha net bir tablo elde edilebiliyor.

Antiquity dergisinde yayımlanan çalışma, kolonileşme sürecine kimlerin dahil olduğu sorusunun ötesine geçerek, neden dahil olduklarına dair de ipuçları sunuyor.  Aynı zamanda 400 yıl önce yaşamış insanların hayatlarına, kararlarına ve toplumsal baskılarla nasıl başa çıktıklarına dair derin bir içgörü sağlıyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: DNA Kalıntıları, Amerika’daki İlk Kovboyların Köleleştirilmiş Afrikalılar Olabileceğini Gösteriyor

Geçmişte yaşayan insanlarla ilgili yeni teknolojiler sayesinde ortaya çıkan gerçekler sizler için ne ifade ediyor? Fikirlerinizi yorum kısmında veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten takibe alabilirsiniz.

Kaynak: Science Alert