Fas’ta 500 milyon yıllık geçmişe sahip trilobit fosileri ortaya çıkartıldı. Kalıntılar, Vezüv Yanardağı’na benzer bir volkanın patlaması nedeniyle son derece iyi şekilde korunarak günümüze ulaşmayı başardı.
Poitiers Üniversitesi’nden jeolog Profesör Abderrazak El Albani liderliğindeki bir ekip, geçen günlerde 500 milyon yıl öncesine ait son derece iyi korunmuş trilobit fosilleri buldu.
Günümüzde soyu tamamen tükenmiş olan trilobitler, Kambriyen Dönemi’nin başlangıcından itibaren Paleozoik Çağ’ın büyük bir bölümünde de devam edecek bir zaman diliminde okyanuslarda yaşamış ve 521 milyon yıl öncesinden 251 milyon yıl öncesine kadar hayatta kalmış eklembacaklılar olarak tanınıyor.
Trilobit Fosilleri Volkanik Küller Sebebiyle Son Derece İyi Korundu
Trilobit fosilleri, bu kadar iyi korunmuş olmalarını ise volkanik küllere borçlu. Fosilleşmeleri sayesinde vücutları ve yumuşak dokularıyla ilgili küçük ayrıntılar korunmuş durumda. Dolayısıyla söz konusu keşif, bu canlıların milyonlarca yıl önce nasıl geliştiklerini anlamak için oldukça büyük bir öneme sahip.
El Albani’nin ekibi bu inanılmaz keşfi 2019 yılında Fas’ta, Yüksek Atlas sıradağlarında kazı çalışmaları yaparken gerçekleştirdi. Uzmanlar burada Kambriyen Dönemi’ne ait son derece iyi korunmuş trilobit fosilleri ortaya çıkardı.
Ekip fosilleri, içinde korunmuş olarak bulundukları volkanik küle atfen “Pompeii trilobitleri” olarak adlandırdı. Görünüşe göre bu kül, fosilleri milyonlarca yıllık erozyon ve iklim değişikliğinden korumuştu.
Bilim insanları bu trilobitlerin volkanik bir patlamadan kısa bir süre sonra öldüğüne inanıyor. Sıcak kül ve deniz suyunun birleşimi onları hızla fosilleştirmişti. Bu durumda canlıların sindirim sistemlerinin bile aynı şekilde korumuş olabileceği düşünülüyor.
El Albani, keşfe ilişkin açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Volkanik bir ortamda böylesine olağanüstü şekilde korunmuş fosiller bulmak oldukça heyecan verici bir deneyim. Hassas yumuşak dokular da dahil olmak üzere biyolojik kalıntıları koruma konusundaki olağanüstü potansiyeli nedeniyle piroklastik birikintilerin yeni çalışmalara konu olması gerektiğine inanıyorum.”
Tarih Öncesi Hayvanlara Dair Heyecanlı Keşif
Uzmanlar şimdiye kadar 20.000’den fazla trilobit türü tespit etti. Bu da trilobitleri en iyi çalışılmış tarih öncesi deniz hayvanlarından biri yapıyor. Ancak bu canlıların yumuşak dokusuna ait çok az örnek günümüze ulaşabildi. Dolayısıyla çalışmaya konu olan fosillerin keşfi bilim dünyasında büyük heyecan yarattı.
Yayınlanan çalışmaya göre araştırmacılar, trilobitleri modellemek için CT taraması, bilgisayar modellemesi ve X-ışınlarından yararlandı. Sonuçlar, tarih öncesi yaratıkların inanılmaz derecede ayrıntılı bir modelini ortaya çıkardı. Bristol Üniversitesi mensubu ve makalenin ortak yazarlarından olan Harry Berks, kullanılan yöntem için şu ifadeleri kullanıyor:
“Bilgisayar çalışması zahmetli olsa da kesinlikle buna değdi. Bu trilobitler o kadar canlı görünüyor ki, sanki kayadan dışarı sürünerek çıkabilirlermiş gibi.”
Tamamlanması beş yıldan fazla süren çalışma, bilim insanlarının daha önce farkında olmadığı trilobitlere ilişkin ağız çevresindeki özelleşmiş bacaklar ve labrum adı verilen etli bir lobun da aralarında olduğu yeni özellikleri ortaya çıkardı.
“Baş ve vücut uzantıları, ağza doğru ilerlerken avını veya leşleri manipüle edip parçalayan at nalı yengeçlerindekine benzer şekilde içe dönük yoğun bir diken katmanına sahipti. Yaşayan eklembacaklılarda bilinen ve labrum adı verilen etli bir lobun arkasındaki dar bir yarıktan müteşekkil ağız, daha önce bir trilobitte hiç bu kadar net görülmemişti.”
Şimdi ise araştırmacılar, volkanik kül üzerinde gerçekleştirilecek analizin trilobitler ve diğer tarih öncesi canlıların incelenmesi için bilimsel olarak daha değerli bilgiler sağlayabileceğini umuyor.
Araştırmanın yazarı El Albani yaptığı yazılı bir açıklamada şu yorumda bulunuyor:
“Bir sonraki adım, organizmaların ve Dünya’daki yaşamın anatomisi ile evrimi hakkında daha fazla ayrıntı sağlayabilecek benzer bir şey bulup bulamayacağımızı görmek için Fas’taki ve yurtdışındaki diğer benzer alanları araştırmak.”
Çalışmanın ortak yazarı Peter Donoghue ise bu durumu şu şekilde ifade ediyor:
“Kimse volkanik kayalarda fosil bulmayı beklemiyor ama bizim çalışmamız volkanik kül birikintilerinin kesinlikle incelenmeye değer olduğunu gösteriyor. Bu az çalışılmış kayalarda keşfedilecek ne gibi sırlar olduğunu kim bilebilir ki?”
Sizce volkanik kül birikintileri, başka hangi gizemleri saklıyor? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten takip edebilirsiniz.
Kaynak: All thats Interesting
Zamanda yolculuk şansım olsa, ilk gideceğim dönemler.