Antik Mısır’dan gelen şaşırtıcı bir keşif, tarihin en ölümcül salgınlarından biri olan Kara Ölüm’ün bilinen başlangıç noktasını sorguluyor. 3.300 yıl önce yaşamış bir mumyada bulunan veba DNA’sı, hastalığın tarihinin Orta Çağ’dan çok daha eskiye uzandığını ortaya koydu. Bilim insanları söz konusu mumyanın Kara Veba’nın kökenine dair yeni bilgiler sağlayabileceğini düşünüyor.
İtalya’nın Torino kentindeki Museo Egizio’de bulunan ve Geç Bronz Çağı’na tarihlenen mumya üzerinde yapılan DNA analizleri, Yersinia pestis bakterisinin varlığını ortaya çıkardı. Araştırmacılar mumyanın hem kemik dokusunda hem de bağırsak içeriğinde bulunan bu bakterinin, ölüm anında hastalığın ileri bir aşamada olduğunu gösterdiğini belirtiyor.
Kara Ölüm olarak da bilinen hıyarcıklı veba, tarihte görülen en ölümcül hastalıklardan biri olarak kabul ediliyor. Hastalık, öncelikle lenf sistemini hedef alıyor ve enfeksiyondan birkaç gün sonra grip benzeri semptomlarla başlıyor. Tedavi edilmediğinde vakaların %30 ila %90’ı ölümle sonuçlanabiliyor.
Lenfatik sistemde başlayan enfeksiyon, kasık, koltuk altı ve boyundaki lenf bezlerinin ağrılı bir şekilde şişmesine neden oluyor. Yüksek ateş, titreme ve hatta nöbetler görülebiliyor. Kan kusma ve şişmiş lenf bezlerinin “bubo” adı verilen iltihaplı yaralara dönüşmesi, hastalığın karakteristik özelliklerinden.
Antik Mısır’da Kara Ölüm’ün İzleri: Nil’den Dünyaya Yayılan Tehlike
Bu keşiften önce Avrasya kıtası dışında prehistorik dönemde veba vakası tespit edilmemişti. Ancak araştırmacılar yaklaşık 20 yıl önce Amarna’daki arkeolojik bir yerleşimde, Tutankhamun’un mezarını inşa eden işçilerin yaşadığı bölgede pireler bulmuşlardı. Bakterinin ana taşıyıcısı olan pirelerin varlığı bilim insanlarının dikkatini çekmişti.
İlginizi Çekebilir: Tutankamon Bir Araba Kazasında Ölmüş Olabilir: Araştırmacılar, Çocuk Kral’ın Savaş Arabasından Düştüğünü Söylüyor
3.500 yıllık Ebers Papirüsü adlı tıbbi bir metinde “bubo oluşturan ve içindeki iltihabın taşlaştığı” bir hastalıktan bahsedilmesi de araştırmacıların teorilerini destekliyordu. Bazı bilim insanları vebanın Nil farelerindeki pireler aracılığıyla yayıldığını ve daha sonra antik gemilerde gizlenen kara farelere geçerek dünya çapında yayıldığını düşünüyor.
14. yüzyılda Avrupa’da yaklaşık 25 milyon insanın ölümüne neden olan Kara Ölüm’ün yanı sıra, hastalık 6. yüzyılda Doğu Roma İmparatorluğu’nda Jüstinyen Vebası’na ve 1855’te Çin, Moğolistan ve Hindistan’da üçüncü bir salgına neden olmuştu.
Araştırma ekibi yeni bulguların vebanın virülans ile ilişkili genlerinin incelenmesine ve olası bulaşma yolları ile patolojisinin karakterize edilmesine yardımcı olacağını umuyor. Ayrıca insanlık tarihinin en ölümcül hastalıklarından birinin kökenine ışık tutan mumayın, antik dönemlerdeki salgın hastalıkların yayılımı hakkında da değerli bilgiler sunacağı belirtiliyor.
İlginizi Çekebilir: İngiltere’deki En Eski Veba Salgınının 4.000 Yıl Önce Yaşandığı Ortaya Çıktı
Kara Ölüm’ün kökeni hakkındaki yeni bulgularla ilgili fikirlerinizi yorumlarda veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.
Daha fazlası için bizleri Google News ve WhatsApp kanalımızdan takip edebilirsiniz.
Kaynak: PopSci
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!