Bilim dünyasının en ikonik fosillerinden biri olan Archaeopteryx, uzun süredir kuşların evrimindeki yerini tartışmalı biçimde koruyor. Hem dinozor hem de kuş özellikleri taşıyan tarih öncesi canlı, şimdi Almanya’da incelenen olağanüstü detaylara sahip yeni bir fosil örneğiyle yeniden gündemde.
Archaeopteryx’in kanat kemikleri, kas bağlantıları ve tüy izleri üzerine yapılan son analizler, onun gerçekten uçabilen bir canlı olup olmadığı sorusunu bir kez daha gündeme taşıdı.
Field Müzesi’ne 2022 yılında kazandırılan 14. Archaeopteryx fosili, özel koleksiyonerlerin elinde geçirdiği onlarca yılın ardından bilim dünyasına açıldı. Fosil üzerinde yapılan 1.300 saatlik titiz çalışma sonucunda, neredeyse eksiksiz ve jeolojik baskılardan etkilenmemiş bir örnek ortaya çıktı.
Araştırma ekibinin lideri ve Field Müzesi fosil sürüngenler bölümü yardımcı küratörü Dr. Jingmai O’Connor, “Bu, şimdiye kadar bulunan en iyi Archaeopteryx fosili ve tüm zamanların en önemli fosil örneği,” değerlendirmesinde bulundu.
Archaeopteryx’in Uçuş Yetenekleri Mercek Altında
Güvercin büyüklüğündeki bu tarih öncesi canlının kanatlarında, daha önce hiçbir Archaeopteryx fosilinde görülmemiş özel iç ikincil tüyler (tertials) tespit edildi. Modern uçan kuşların tamamında bulunan, ancak uçamayan tüylü dinozorlarda görülmeyen tüyler, uçuş evriminde önemli bir gelişmeyi işaret ediyor.
Ultraviyole ışık altında yapılan incelemelerde, yumuşak doku yapılarının parlayan izleri görüldü. Bu sayede daha önce hiç gözlemlenmeyen deri ve tüy yapısı hakkında kritik bilgilere ulaşıldı. Fosilde bulunan ayak pulları, Archaeopteryx’in çoğunlukla yerde yürüdüğünü gösteriyor.
O’Connor, “Archaeopteryx, tüylerini uçmak için kullanan ilk dinozor olabilir, ancak modern standartlara göre çok zayıf bir uçucuydu,” açıklamasını yaptı.
Canlının el yapısında da ilginç detaylar ortaya çıktı. İlk iki parmağı yumuşak dokularla birbirine bağlıyken, üçüncü parmağın bağımsız hareket edebildiği görüldü. Söz konusu bulgular Archaeopteryx’in ağaçlara tırmanabildiği teorisini destekliyor.
Nature dergisinde yayımlanan araştırma, tüylü uçuşun evrimde bir kez mi yoksa birden fazla kez mi ortaya çıktığı tartışmasına da yeni bir boyut kazandırdı. O’Connor’a göre tüm uçamayan dinozorlarda tertial tüylerin bulunmaması, uçuşun evrimde birden fazla kez ortaya çıkmış olabileceğini düşündürüyor.
Cambridge Üniversitesi’nden araştırmaya dahil olmayan omurgalı paleontolog Dr. Daniel Field, bu yeni fosilin “Jura Dönemi’ndeki Archaeopteryx benzeri canlılardan, on milyonlarca yıl sonra Kretase Dönemi’nde modern kuşların ortaya çıkışına kadar geçen sürede meydana gelen büyük evrimsel değişimi,” gösterdiğini belirtti.
Field Müzesi ekibi, fosilin CT taramalarını ve yüksek çözünürlüklü görüntülerini bilim dünyasının kullanımına açtı. O’Connor, “Korunan vücudun hemen her bölümünden heyecan verici ve yeni bir şey öğreniyoruz. Bu makale gerçekten buzdağının sadece görünen kısmı,” diyerek fosil üzerindeki çalışmaların devam edeceğini vurguladı.
İlginizi Çekebilir: Terizinozorların Evrimsel Yolculuğuna Işık Tutan 90 Milyon Yıllık Yeni Tür Keşfedildi
Tarih öncesi çağlarda yaşamış bu yaratıklar hakkında sizce yanlış bildiğimiz daha neler olabilir? Cevaplarınızı yorumlarda veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News ve WhatsApp kanalımızdan takip edebilirsiniz.
Kaynak: Gizmodo
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!