Ay’da su ürünleri yetiştiriciliği yapılması kapsamında geliştirilen Lunar Hatch projesi, levrek yetiştiriciliğini uzaya taşımayı hedefliyor. Proje, astronotlar için sürdürülebilir bir protein kaynağı oluşturmanın yanı sıra, kapalı devre ekosistemlerin uzayda nasıl işleyebileceğine dair bilimsel veriler sağlamayı amaçlıyor.
Bilimkurgu edebiyatında uzayda sürdürülebilir yaşam sistemleri uzun süredir işleniyor. Arthur C. Clarke’ın Rama serisinde dev bir uzay gemisi içinde yapay bir ekosistem kurularak su döngüsü ve balık yetiştiriciliği gibi unsurlar detaylandırılırken Kim Stanley Robinson’ın Mars Üçlemesi ise kızıl gezegende tarım ve akuakültür yoluyla yaşamın sürdürülebilirliğini merkeze alıyor. Ay’da levrek yetiştirilmesine yönelik Lunar Hatch projesi, bu kurgusal öngörülerin bilimsel temelde test edilmesine yönelik somut bir adım olarak değerlendiriliyor.
Güney Fransa’daki Palavas-les-Flots kasabasında, sıradan bir tankta yüzen levrekler geleceğin astronotları için potansiyel bir protein kaynağı olabilir.
Lunar Hatch projesi kapsamında, levrek yumurtalarının uzaya gönderilerek Ay’da –ve ileride Mars’ta– su ürünleri yetiştiriciliği yapılması hedefleniyor.
Bu sıra dışı projenin arkasında, Fransız Ulusal Oşinografi Araştırma Enstitüsü’nden deniz biyoloğu Dr. Cyrille Przybyla bulunuyor. Przybyla yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:
“Balık, sindirimi en kolay hayvansal protein kaynağıdır ve omega-3 ile B vitaminleri bakımından zengindir. Bu besinler, kas kütlesini korumak için astronotlar açısından kritik önemdedir.”
Levrek Yumurtaları Ay Görevi için Uzayda Kuluçkaya Yatacak
Proje kapsamında döllenmiş levrek yumurtalarının Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) ulaşana dek geçen sürede uzayda kuluçkaya yatması planlanıyor. Başlangıçta yalnızca gözlemlenecek olan balıklar, daha sonra dondurularak Dünya’ya geri gönderilecek. Uzun vadede ise bu balıkların Ay yüzeyinde sürdürülebilir şekilde yetiştirilmesi amaçlanıyor.
Dr. Cyrille Przybyla, Ay’da bir üs kurması durumunda, Lunar Hatch projesi sayesinde astronotlara haftada en az iki kez levrek sunulabileceğini belirtiyor.
Geçmişten Günümüze Uzayda Balık Deneyleri
Uzaya gönderilen ilk balıklar, 1973 yılında Apollo görevinde yer alan küçük mummichog (Fundulus heteroclitus) türleriydi. 1976’da Soyuz astronotları Salyut uzay laboratuvarında lepisteslerle (guppy) deney yaptı. 2015’te Danio rerio türü ISS’ye gönderildi; Çin ise geçen yıl Tiangong uzay istasyonuna birkaç Danio rerio daha yolladı.
Diğer görevlerde kılıçkuyruklar, Japon pirinç balıkları, altın balıklar ve yassı balıklar da taşındı. Ancak bunlar arasında düzenli besin kaynağı olarak yetiştirilmeleri amaçlanan ilk proje Lunar Hatch oldu.
Ay’da Kapalı Devre Gıda Döngüsü Hedefleniyor
Projenin nihai amacı ise Ay’da kapalı devre bir gıda zinciri oluşturmak olarak tanımlanıyor. Bu sistemde ilk tanklar, Ay’ın kutuplarındaki kraterlerde bulunan buzdan elde edilen suyla doldurulacak. Balık atıklarından oluşan atık su mikroalg üretiminde kullanılacak; bu algler ise süzerek beslenen canlılara veya zooplanktona yem olacak. Balık dışkıları ise karides ve solucanlar tarafından işlenerek yeniden balıklara yem olarak geri dönecek.
Dr. Przybyla, “Lunar Hatch’in amacı sıfır atık prensibiyle çalışan, 4 ila 5 ay boyunca otonom şekilde işleyebilecek bir akuakültür sistemi kurmak,” diyor.
16 hafta sürecek bir görevde yedi astronota haftada iki porsiyon levrek sunabilmek için yaklaşık 200 levrek gerekecek. Bu amaçla uzaya gönderilecek 200 döllenmiş yumurtanın yanı sıra, aynı balıkların kardeşlerinden oluşan 200 kontrol grubu Dünya’da tutulacak.
Proje Hâlâ Gelişim Aşamasında
Przybyla’nın fikri, 2016’da Avrupa Uzay Ajansı’nın Moon Village adlı gelecekteki Ay üssü için fikir toplamasıyla ivme kazandı. 2018 sonunda Fransız Uzay Ajansı tarafından ilk fon sağlandı.
İlk adım, balık yumurtalarının bir uzay fırlatmasının yarattığı titreşimlere dayanıp dayanamayacağını test etmek oldu. Montpellier Üniversitesi Uzay Merkezi, Rus Soyuz roketinin titreşimlerini simüle etti.
Dr. Przybyla, “Soyuz kalkış sırasında en yüksek titreşimi yaratıyor. İki farklı tür ve embriyo gelişim aşamasında yaptığımız testlerde bu titreşimlerin gelişimi etkilemediğini gördük,” açıklamasını yaptı.
Ayrıca hiper yerçekimi, kozmik radyasyon ve DNA hasarı gibi diğer olası uzay etkileri de değerlendirildi. Şu ana kadar elde edilen veriler olumlu yönde. Şimdi ise tüm bu verilerin uzay ortamında doğrulanması bekleniyor.
Przybyla, CNES (Fransa’nın Ulusal Uzay Araştırmaları Merkezi) ve NASA’nın Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nin bir görev planlaması yapmasını beklediklerini ve bunun yakın zamanda gerçekleşmesini umduklarını belirtiyor.
Yeryüzündeki Uygulamalar Devam Ediyor
Çin’in de benzer kapalı devre su ürünleri sistemleri üzerine çalıştığını açıklamasıyla, bu alanda uluslararası bir yarış başlamış durumda. Ancak Lunar Hatch, yalnızca uzay için değil, Dünya’daki çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından da önemli.
Dr. Przybyla sözlerini şu şekilde noktalıyor:
“Dünya’da üzerinde çalıştığımız geri dönüşümlü akuakültür sistemini Ay’a uyarladık. Bu model, izole yerleşim yerlerinin beslenme ihtiyaçlarının karşılanması açısından da kullanılabilir.”
İlginizi Çekebilir: Mars’ta Koloni Kurmak Edebiyatı Nasıl Etkileyecek?
Ay’da balık yetiştirme fikri sizin kulağınıza nasıl geliyor? Düşüncelerinizi yorumlarda veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, bilim dünyasından son gelişmeler için bizleri Google News ve WhatsApp’tan takip edebilirsiniz.
Kaynak: The Guardian
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!