Çin’in güneyindeki Jiangxi eyaletinde arkeologlar 3.000 yıl öncesine tarihlenen ve tesadüf eseri keşfedilen bir antik kenti gün yüzüne çıkardı. Shang Hanedanlığı dönemine ait olduğu düşünülen kadim yerleşim, bölgenin bilinen en eski şehirlerinden biri olarak büyük ilgi uyandırdı. Kazı çalışmalarında ortaya çıkan kalıntılar dönemin sosyal, kültürel ve ticari yapısına ışık tutabilecek nitelikte.
Niuluchong adı verilen antik kent, 2022 yılında bir inşaat projesi sırasında tamamen şans eseri keşfedildi. İnşaat işçilerinin daha önce kullanılmamış arazide desenli tuğlalar ve kırık çömlek parçalarına rastlaması üzerine çalışmalar durduruldu ve bölgeye derhal arkeologlar çağrıldı.
İlk incelemelerde yerleşimin Geç Neolitik Dönem ile Shang Hanedanlığı arasında bir döneme ait olabileceği düşünülmüştü. Ancak üç aylık yoğun “kurtarma kazısı” sonrasında kentin kesin yaşı belirlendi. Çin Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü, Hubei Üniversitesi ve Guangzhou Belediyesi Kültürel Miras ve Arkeoloji Enstitüsü’nden uzmanlar, yerleşimin yaklaşık 3.000 yıl öncesine ait olduğunu doğruladı.
Antik Çin’in En Önemli Ticaret Merkezi Keşfedildi
Kazı ekibinin lideri He Anyi, kent surlarının ve hendeklerin oldukça iyi korunduğunu belirtti. Kuzeyden güneye 165 metre, doğudan batıya 140 metre uzunluğunda olan antik kent, toplam 23.100 metrekarelik bir alana yayılıyor. Özellikle batı surlarının en yüksek noktası 1,4 metreye ulaşıyor.
Arkeologlar kentin çift sıra surlar ve hendeklerle çevrili olmasının o dönem için oldukça nadir görülen bir özellik olduğuna dikkat çekiyor. Kazılarda ayrıca kül çukurları, sütun delikleri, çömlekler ve taş aletler gibi çeşitli kültürel kalıntılar da gün yüzüne çıkarıldı.
Niuluchong, antik Lingnan bölgesinin bilinen en eski kenti olma özelliğini taşıyor. Lingnan bölgesi, modern Çin’in Guangxi, Guangdong ve Hainan eyaletlerini kapsayan güney kıyı şeridini içine alıyordu. Bazı akademisyenler Hong Kong, Makao ve kuzey Vietnam’ı da bu bölgeye dahil ediyor.
Bölgenin en önemli özelliği, Deniz İpek Yolu’nun başlangıç noktası olması. Han ile Ming hanedanlıkları arasındaki 1.500 yıllık dönemde Çin’i Asya ve Afrika’daki kıyı devletlerine bağlayan bu ticaret yolu, antik dünyanın en önemli ticaret arterlerinden biriydi.
Kazı çalışmaları devam ederken, arkeologlar karbonlaşmış pirinç taneleri gibi yeni kalıntılar bulmayı umut ediyor. Ayrıca laboratuvar ortamında, “ciddi şekilde paslanmış” durumda bulunan ve kılıç olduğu düşünülen bronz bir eserin analizi üzerinde çalışılıyor.
Antik Çin tarihine yeni bir bakış açısı getiren ve Shang Hanedanlığı’nın güney bölgelerindeki etkisini ve dönemin teknolojik gelişmişlik düzeyini de gözler önüne seren keşif hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda veya Kayıp Rıhtım Forum’da bizlerle paylaşabilirsiniz.
Arkeoloji dünyasından daha fazla haber için bizleri Google News ve WhatsApp kanalımızdan takip edebilirsiniz.
Kaynak: Scmp
Eskin Çin’e ait hanedanlıklara ait arkeolojik kalıntıların bulunması çok güzel bir haber.
Burada dikkatimi çeken bahsettiği bölgelerde benim bildiğim Shang hanedanlığı gelişmiyor. O dönemde Güney Çin de yaşamış başka topluluklarda olabilir.