Naomi Klein imzalı Doppelganger, Türkçe raflarındaki yerini aldı. Yapı Kredi Yayınları etiketiyle yayımlanan eser, sosyal medyanın ve yapay zekânın toplum üzerindeki etkilerini ele alıyor.
The Guardian’ın 21. Yüzyılın En İyi 100 Kitabı arasında gösterilen Şok Doktrini ile dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Kanadalı yazar Naomi Klein, son kitabı Doppelganger ile 2024 Women’s Nonfiction Ödülü’ne layık görüldü.
Feminist bir film yapımcısı olan annesi Bonnie Sherr Klein ve doktor babası Michael Klein’in etkisiyle büyüyen Klein, kariyerine yazar, sosyal aktivist ve film yapımcısı olarak yön verdi. Küreselleşme, kapitalizm ve çevre adaleti gibi konulardaki eleştirileriyle tanınan Klein, 1999 yılında yayımlanan ve markaların kültür üzerindeki etkisini ele alan No Logo kitabıyla büyük bir çıkış yaptı. Ardından, 2007’de yayımlanan Şok Doktrini adlı eserde, felaketlerin neoliberal politikalar için nasıl bir araç olarak kullanıldığını analiz etti. 2014 tarihli This Changes Everything: Capitalism vs. the Climate kitabıyla çevre hareketinde önemli bir etki yarattı. Çalışmaları Sidney Barış Ödülü gibi birçok uluslararası ödül kazandı ve eserleri 35’ten fazla dile çevrildi.
Son kitabı ile Klein, daha önceki eserlerinde olduğu gibi, bu kitapta da toplumsal ve politik konulara dair derinlemesine bir bakış açısı sunuyor. Kitapta “ayna dünyası” kavramını kullanarak, modern çağın karmaşık dinamiklerini ve bireylerin karşılaştığı zorlukları irdeliyor.
Doppelganger: Ayna Dünyaya Yolculuk – Naomi Klein | Arka Kapak Tanıtımı
2024 Women’s Nonfiction Ödülü’nü kazanan Doppelganger, internetin aynalar dünyasındaki abartılı yansımaları, kaybolan gerçeklik hissinin yol açtığı baş dönmesini anlatıyor. Sosyal medyanın kör kuyularında saatler kaybeden, siyasetin günbegün kirlenmesini dert edinen kafa karışıklığı ve yılgınlık içindeki insanları bir an önce silkinmeye, birlik olmaya ve olumlu şeyler adına mücadeleye davet ediyor.
Şok Doktrini, Bu Her Şeyi Değiştirir ve No Logo gibi, belli dönemlere tanım getiren çoksatarların yazarı Naomi Klein tuhaf bir sorunla yüz yüze gelir: Kendisiyle aynı adı taşıyan ve fiziksel olarak ona benzeyen ancak büsbütün farklı düşüncelere sahip bir kadınla sürekli karıştırılmaktadır. Gittikçe büyüyen bu sorun karşısında yolunu kaybetme tehlikesi yaşayan yazar bir taraftan da şüpheli ikizinin takipçilerinin tehditleri ve aşağılamalarına maruz kalır. Kendini adeta tekinsiz bir “doppelganger” hikâyesinin içinde bularak insanların kolayca aşırı uçlara gitmesi, kimliklerin giderek tutarsızlaşması ve bölünmesi üzerine düşünmeye başlar.
Böylece komplo teorilerinin havada uçuştuğu, sosyal medya fenomenlerinin nefret kusan aşırı sağ propagandacılarla birlikte saf tuttuğu, aşı-karşıtları ve demagogların ayna dünyalarında bulur kendini. Kanıksayıp bir parçası olduğumuz günümüz kültürünün üzerindeki örtüyü yavaş yavaş kaldıran Klein tarihin gerçeküstü bir anına tanıklık ettiğini fark eder. Bir yanda birer sanal marka haline gelmek için çırpınan, rekabetçiliğin, ayrımcılığın, iptal kültürünün katı bir bencilliğe sevk ettiği insanlar vardır. Bir yanda da yalanların daha da hızlı yayıldığı, her bir köşesinde demokrasinin ağır darbeler aldığı, iklim krizinin, savaşların hükmündeki bir dünya…
“On yılda bir Naomi Klein içinde bulunduğumuz anı tamamen yeniden düşünmemiz için bizi harekete geçiriyor. Nerede olduğumuzu anlamak ve akıl sağlığımıza yeniden kavuşmak istiyorsak bu tek kelimeyle muhteşem kitabı okumak zorundasınız.”
Johann Hari
Orijinal adı Doppelganger – A Trip into the Mirror World olan eserin çevirisini Ebru Kılıç üstleniyor. Toplamda 416 sayfadan oluşan ve Kasım 2024 itibarıyla raflardaki yerini almaya başlayan eserin tadımlık ön okuması için buraya tıklayabilirsiniz.
Daha önce bir Naomi Klein kitabı okumuş muydunuz? Doppelganger’ın konusunu nasıl buldunuz? Fikirlerinizi yorumlarda veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.
Yeni çıkan kitaplardan haberdar olmak için bizleri Google News ve WhatsApp kanalımızdan takip edebilirsiniz.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!