Endonezya’nın Sulawesi adasındaki bir mağara resmi, 51.200 yıl önceye tarihlendi. Uluslararası üyelerden oluşan bir arkeolog ekibi, dünyanın bilinen en eski duvar resmi hikâyesinin “tarihini” değiştirdi.
Daha önceki en eski hikâyeli mağara duvarı resmi, 45.000 yıl önceye tarihleniyordu. Yeni çalışma Endonezya’nın aynı adasında, önceki rekor sahibinden yaklaşık 10 kilometre uzakta bulunan bir mağara resmiyle yeni gerçeği ortaya çıkardı.
Griffith Üniversitesi, Southern Cross Üniversitesi ve Endonezya Ulusal Araştırma ve İnovasyon Ajansı’ndan araştırmacılar, Nature dergisinde yayımlanan makalede en az 51.200 yıllık olduğu düşünülen resmin, Endonezya’nın doğusundaki Sulawesi adasındaki Leang Karampuang mağarasında bulunduğunu belirttiler.
Araştırmadaki örnekler 2017 yılında toplanmış olmasına rağmen tarihleme işlemi ancak 2024’ün başlarında gerçekleştirilebildi.
Endonezya’daki Bir Mağarada Bilinen En Eski Anlatısal Duvar Resmi Keşfedildi
Bilinen bir önceki en eski anlatısal duvar resmi Leang Tedongnge’deki bir mağarada en az 45.500 yıl önce çizildiği düşünülen vahşi bir domuzun gerçek boyutlu resmiydi.
Yakın zamanda keşfedilen resim, üç therianthrop (yarı insan-yarı hayvan) ve bir vahşi domuzunu tasvir ediyor.
Griffith Üniversitesi’nde doktora öğrencisi ve başyazar Adhi Agus Oktaviana, bulguların “çok şaşırtıcı” olduğunu ve “ünlü Avrupa buz devri sanatının hiçbirinin bunun kadar eski olmadığını, sadece İspanya’daki bazı tartışmalı bulgular hariç” olduğunu söyledi.
İspanyol bilim insanları, Cantabria, Andalusia ve Extremadura’da yer alan üç sitedeki sanatın 64.000 yıldan daha eski olduğunu iddia etmişlerdi. Ancak Sydney Üniversitesi’nden kaya sanatı uzmanı Dr. Tristen Jones’a göre bu bulgular “uluslararası bilim camiası tarafından büyük ölçüde reddedildi”.
Jones, İspanyol araştırmacıların sanatın üzerindeki kireçtaşı tabakasını mı yoksa başka bir yerde oluşmuş kireçtaşı mı tarihlendirdiklerinin belirsiz olduğunu söyledi. Bulgular ayrıca tartışmalıydı çünkü araştırmacılar, sanatın Neandertaller tarafından yapıldığını öne sürmüşlerdi. Daha önce sadece modern insanların sanat yaptığı düşünülüyordu.
Bu bulgu, erken figüratif mağara sanatının tek figür panellerinden oluştuğu görüşüyle çelişiyor.
Araştırmacılar, duvar resminin üzerinde oluşan kalsiyum karbonat tabakalarını tarihlendirmek için uranyum serisi tarihleme yöntemini kullandılar. Bu yöntem, kireçtaşı örneklerini çıkarıp lazerle buharlaştırmayı içeriyor. Alınan örneğin yaşı, toryum ve uranyum oranını ölçerek hesaplanıyor.
Yeni Tarihleme Yöntemi ile Daha Sağlıklı Sonuçlar Elde Ediliyor
Bilim insanları, bu yöntemin daha yeni ve daha eski malzemelerin karışmamasını sağlayarak tabakaların daha doğru tarihlendirilmesini sağladığını belirttiler.
Araştırmacılar ayrıca, daha önce dünyanın en eski mağara sanatı olduğu düşünülen yakındaki bir mağarada – Leang Bulu’ Sipong 4 – sanatı da tarihlendirdiler. Eserin daha önce en az 44.000 yıl önce yapıldığı düşünülüyordu. Ancak yeni yöntemle birlikte eserin en az 48.000 yıl önce yapıldığı bulundu.
Leang Tedongnge’deki bir önceki en eski mağara resminin bulunduğu yer ise üzerinde kalsiyum karbonat malzemesi kalmadığı için yeni yöntemle tarihlendirilemedi.
Jones, yeni yöntemin “tarihleme çözünürlüğünü ve doğruluğunu sıkılaştırmada büyük bir adım” olduğunu söyledi. Kaya sanatı büyük ölçüde mineraller içerdiği için tarihlendirilmesi de son derece zor oluyor.
Çalışmayı birlikte yöneten Griffith Üniversitesi’nden Profesör Adam Brumm, bölgede gerçekleştirdiği yüzlerce kazıda, siğilli domuzun sıkça tasvir edildiğini söyledi. Brumm şunları kaydetti:
“Bu hayvanlar açıkça bu elit insanlar için ekonomik olarak önemliydi. Ayrıca sembolik ve belki de ruhsal olarak da önemli olduklarını görebiliyoruz.”
Araştırmacılar, sanat eserinde gerçekleşen olayların “yorumlanmasının zor” olduğunu ve insan-hayvan hibritlerine neyin ilham verdiğinin belirsiz olduğunu belirttiler. Çünkü bu eserlerde “temelde çöp adam” olarak çizilmişlerdi.
Yarı İnsan Yarı Hayvan Tasvirleri Dikkat Çekti
Brumm sözlerine şöyle devam etti:
“Her ne sebeple olursa olsun… eski insanlar… [makul bir şekilde insan olarak yorumlanabilecek] herhangi bir formu nadiren tasvir ettiler. Hayvanlar genellikle inanılmaz anatomik doğrulukla çizilirdi, ancak [erken mağara ressamları] bunu yapmaya daha az çaba gösterirdi.”
Araştırmacılar, yarı insan-yarı hayvan çizimlerindeki kişilerden birinin bir kuş başına sahip bir insan olduğundan ve diğerinin ise bir misk kedisi kuyruğuna sahip olduğundan oldukça eminler.
Brumm sözlerini şöyle noktaladı:
“Hikâye anlatımı, insan evriminin çok önemli bir parçasıdır ve muhtemelen tür olarak başarımızı açıklamaya bile yardımcı olabilir. Ancak bunu sanatta, özellikle çok erken mağara sanatında bulmak son derece nadirdir.”
Siz Endonezya’daki 51.200 yıl öncesine ait anlatı sanatının bu en eski örneği hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten takip edebilirsiniz.
Kaynak: The Guardian
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!