James Webb Uzay Teleskobu, evrenin en eski dönemlerinde beklenmedik bir keşfe imza attı. Büyük Patlama’dan yaklaşık 1 milyar yıl sonra var olmaması gereken, Samanyolu büyüklüğünde üç devasa galaksi tespit edildi. “Kırmızı canavarlar” olarak adlandırılan gökadalar, hem boyutları hem de yıldız oluşturma hızlarıyla evrenin oluşumuna dair mevcut teorileri zorluyor.
Cenevre Üniversitesi’nden Dr. Mengyuan Xiao liderliğindeki uluslararası araştırma ekibi, JWST’nin FRESCO programı kapsamında yaptıkları gözlemlerde söz konusu keşfi gerçekleştirdi. Araştırmacılar, galaksilerin mesafelerini ve kütlelerini hassas bir şekilde ölçmek için teleskobun NIRCam/grism spektrografını kullandı.
CEA Paris-Saclay’den Dr. David Elbaz şunları söyledi:
“Bu ’kırmızı canavarların’ devasa özellikleri, toz engellemesi nedeniyle optik olarak görünmez oldukları için JWST öncesinde neredeyse hiç belirlenememişti.”
Erken Evren’in Gizemli Galaksileri
Mevcut bilimsel modellere göre galaksiler, karanlık madde halelerinin içinde kademeli olarak oluşur ve normal koşullarda gazların sadece %20’si yıldızlara dönüşür. Ancak keşfedilen yeni dev galaksiler, yıldız oluşturma konusunda inanılmaz bir verimlilik gösteriyor. Diğer gökadalara kıyasla iki kat daha hızlı yıldız oluşturan devler, kozmik tarihimizi yeniden yazmaya aday.
Swinburne Teknoloji Üniversitesi’nden astronom Ivo Labbé, durumu şöyle özetliyor:
“Bu keşif 100 kilogram ağırlığında bir çocuk bulmaya benziyor. JWST, erken evrende canavarların dolaştığını kanıtladı.”
Teorileri Zorlayan Yeni Bulgular
Yeni keşfedilen gökadalar, standart kozmolojik modeli çürütmese de oluşum teorilerinde önemli sorular ortaya çıkarıyor. Özellikle “çok fazla ve çok büyük galaksi” sorunsalı, erken evren hakkındaki anlayışımızı derinden sarsıyor.
Cenevre Üniversitesi’nden Doç. Dr. Pascal Oesch da konuyla ilgili olarak görüşlerini şu cümleyle açıklıyor:
“NIRCam/grism spektroskopisinin olağanüstü gücü, galaksilerin zaman içindeki büyümesini incelememize ve kozmik tarih boyunca yıldız kütlesinin nasıl biriktiğine dair daha net bir resim elde etmemize olanak sağlıyor.”
Nature dergisinde yayımlanan çalışma, gelecekte James Webb Uzay Teleskobu ve ALMA (Atacama Büyük Milimetre Dizisi) ile yapılacak gözlemlerle daha da genişleyecek. Araştırmacılar, bu “kırmızı canavarların” sadece bir başlangıç olduğunu ve erken evrenin keşfinde yeni bir çağın başladığını vurguluyor.
Devasa galaksilerin varlığı, evrenin sabılandan çok daha karmaşık ve dinamik bir yapıya sahip olabileceğini bir kez daha kanıtlıyor. James Webb’in yeni keşfi kozmoloji alanında yeni araştırma kapılarını açarken, evrenin ilk dönemlerinde gerçekleşen süreçler hakkında da yeni sorular ortaya çıkarıyor. Ancak şimdilik cevaplanmamış birçok soru bulunmaya devam ediyor.
İlginizi Çekebilir: Bilinen Evrendeki En ‘Yalnız’ Galaksi Ortaya Çıktı
Yeni bulgular hakkındaki fikirlerinizi aşağıda yer alan yorumlarda veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.
Daha fazlası için bizleri Google News ve WhatsApp kanalımızdan takip edebilirsiniz.
Kaynak: SciTechDaily
Bir gün gelecek Hellstar Remina’yı da bulacaklar eminim. Bu iş oraya doğru gidiyor.
Canavar olmaları sadece büyüklükleri ile alakalı anladığım kadarıyla. Yoksa yok etmek gibi bir vasıfları olduğu henüz belli değil. Diğer gezegen veya galaksileri yok ediyorlar ise bu ismi hak ediyorlar demektir.