Filiz Akın 82 yaşında hayata veda etti. Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden biri olan Akın, uzun süredir sağlık sorunlarıyla mücadele ediyordu.
Filiz Akın, 1 Eylül 2024 tarihinden bu yana Bodrum’da zatürre ve diğer enfeksiyonlar nedeniyle tedavi görmekteydi. 13 Ocak 2025 gecesi, Cumhurbaşkanlığı’nın yönlendirmesiyle Sağlık Bakanlığı’na ait bir ambulans uçakla İstanbul’a nakledilmişti. Akın burada devam eden tedavi sürecinde yaşamını yitirdi. Sanatçıx daha önce de kanser tedavisi görmüş ve çeşitli sağlık sorunlarıyla başa çıkmaya çalışmıştı.
Filiz Akın 2002 yılında nazofarenks kanseri teşhisi ile karşılaşmış, uzun bir tedavi sürecinin ardından bu hastalığı yenmeyi başarmıştı.
Sanat camiasında derin izler bırakan bu değerli sanatçının vefatı, hem sevenlerini hem de meslektaşlarını derinden üzdü. Sağlık Bakanlığı, Akın’ın vefatını sosyal medya üzerinden duyurarak, “Türk sinemasının nadide isimlerinden Filiz Akın, bir süredir tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmiştir. Kendisine Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve sanat camiasına başsağlığı diliyoruz,” ifadelerini kullandı.
Sarı Saçlı Kadın: Filiz Akın’ın Sanat Hayatı
Filiz Akın, 2 Ocak 1943 tarihinde Ankara’da dünyaya geldi. Gerçek adı Suna Akın olan sanatçı eğitim hayatına Ankara TED Koleji’nde başladı. 1962 yılında Artist Mecmuası’nın düzenlediği yarışmada birinci olarak sinemaya adım attı. İlk filmi olan Akasyalar Açarken ile dikkatleri üzerine çekti. 1960’ların sonundan 1970’lere kadar olan dönemde Yeşilçam’ın en gözde kadın oyuncularından biri haline geldi. Dönemin önde gelen isimleriyle başrolleri paylaşan Akın, zarafeti ve entelektüel kimliği ile Türk sinemasının “sarı saçlı kadın” imajını temsil etti.
Oyuncu, Ankara Ekspresi, Tatlı Dillim, Yalancı Yarim, Dağlar Dağlar gibi pek çok önemli yapımda rol aldı. 1970 yılında Ankara Ekspresi filmindeki performansı ile Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı. Sadece sinemada değil, televizyon programları sunarak, gazete yazıları kaleme alarak ve kişisel deneyimlerini anlattığı kitaplar yayımlayarak da dikkat çekti. Sinemadan uzaklaştıktan sonra Avrupa kültürü ile kurduğu bağ kamusal kimliğini derinleştirdi.
Dört Yapraklı Yonca, İkinci Üyesini de Kaybetti
Filiz Akın, Türk sinemasının “Dört Yapraklı Yoncası” olarak anılan Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Fatma Girik ile birlikte Yeşilçam’ın en güçlü kadın figürlerinden biri oldu. Dört ismin bir araya geldiği dönem Türk sinemasının en parlak yıllarından birini temsil ediyordu.
Sanatçı arkadaşları Filiz Akın’ın vefatının ardından duygularını sosyal medya üzerinden paylaştılar. Hülya Koçyiğit, “Ah Filiz’im, ah… İçimde tarif edilemez bir boşluk var,” diyerek dostuna olan sevgisini dile getirdi. Ajda Pekkan ise “Sensiz eksik kalacak çok şey… Seni hep anacağım,” ifadeleriyle hissettiği derin üzüntüyü paylaştı. Diğer sanatçılar da teker teker Akın’a veda ederek, Türk sinemasının bu büyük kaybının acısını paylaştılar.
Filiz Akın’ı en çok hangi yapımlarla hatırlayacaksınız? Duygularınızı ve düşüncelerinizi yorumlarda veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.
Bizleri Google News ve WhatsApp kanalımızdan takip edebilirsiniz.
Dört Yapraklı Yoncanın ikisi gitti, ikisi kaldı. Allah rahmet eylesin
Çocukluğumuzun, gençliğimizin yıldızları birer birer hayata veda ediyor. Sevdiğim bir oyuncuydu. Işıklar içerisinde uyusun.
Çok kıymetli bir insan. Ne mutlu biz yetişebildik. Huzur içinde uyusun.
Allah rahmet eylesin.