Önce Tek Tek Yazdı, Sonra Hepsini Sildi: G.R.R. Martin, “House of the Dragon” 2. Sezon Eleştirilerinde Geri Adım Attı

George R.R. Martin, geçen günlerde House of the Dragon 2. sezon bölümlerinde yolunda gitmeyen detaylara dair bir blog yazısı paylaşacağını duyurmuştu. Amerikalı yazar dün bu sözünü yerine getiren bir gönderi paylaştı. Ancak saatler sonra bu içeriği açıklama yapmadan yayından kaldırma kararı aldı. Resmi açıklama ise HBO cephesinden geldi.

Amerikalı yazar George R.R. Martin’in Buz ve Ateşin Şarkısı serisinden uyarlanan Game of Thrones dizisi 2019’da final yaptı. Westeros maceraları ise 2022’de yine Martin’in Ateş ve Kan (Fire & Blood) kitabından adapte edilen House of the Dragon ile devam ediyor.

Geçen yaz 2. sezonu yayınlanan dizi, zaman zaman kaynak materyalin farklı yorumları nedeniyle eleştiri konusu oluyordu. Martin de bu değişikliklerin perde arkasına dair bir blog gönderisi paylaştı. Kısa bir süre sonra silinen yazı Beware the Butterflies (Kelebeklere Dikkat Edin) başlığını taşıyordu.

Haberin devamı House of the Dragon 2. sezon, 3. sezon ve Ateş ve Kan kitabı hakkında sürpriz bozan (spoiler) detaylar içeriyor.

George R.R. Martin’den House of the Dragon 2. Sezon Eleştirileri

Martin, gönderisine House of the Dragon 2. sezon başlangıç bölümü A Son for a Son hakkında yazarak başladı. Bu bölüm, Helaena Targaryen’ın küçük oğlu Jaehaerys’in, Helaena’nın amcası Daemon Targaryen tarafından Kızıl Kale’ye gönderilen paralı askerler tarafından öldürülmesiyle sonlanıyor. Kan ve Peynir olarak bilinen bu olay, hikâyenin gidişatını değiştiren unsurlardan birisi olarak öne çıkıyor.

Martin yazısında şu ifadeleri kullanıyor:

“İki katil kitapta daha acımasız. Dizide katilleri oynayan oyuncuların mükemmel olduğunu düşündüm… ama karakterler Fire & Blood’da daha acımasız, daha sert ve daha korkutucu.

“Ayrıca Helaena’nın kitapta oğlunu kurtarmak için kendi hayatını teklif ederek daha fazla cesaret ve güç gösterdiğini düşünüyorum. Bu, bir mücevher parçası sunmakla aynı şey değil.”

Ancak Martin’in bu sahneyle ilgili asıl sorunu, kilit bir karakteri devre dışı bırakmasında yatıyordu. Kitapta Helaena ve Aegon, Jaehaerys ve Jaehaera ikizleri ile Maelor adında üç çocuğa sahipti. Dizi ise Maelor’a yer vermedi. Bu da sahnenin tüm dinamiklerini değiştirdi. Kan ve Peynir, Helaena’yı oğullarından hangisinin (Jaehaerys mi Maelor mu) öleceğine karar vermeye zorluyor. Helaena kendi hayatını teklif ettikten sonra gözyaşları içinde Maelor’u seçiyor. Katiller ise onun yerine Jaehaerys’i öldürüyor.

Dizide ise bunların yerine Kan ve Peynir Helaena’dan ikiz çocuklarından hangisini kurtarmak istediğini soruyor. Helaena Jaehaerys’i belirliyor ve ardından Kan ve Peynir onu öldürüyor.

Martin sahneyi şu sözlerle eleştiriyor:

“Gördüğüm kadarıyla Sophie’nin Seçimi kısmı sekansın en güçlü, en karanlık ve en içgüdüsel bölümüydü. Bunu kaybetmekten nefret ettim. İnternetteki yorumlara bakılırsa hayranların çoğu da aynı fikirde.”

Martin, Maelor’un Olmaması Fikrine İkna Olmuştu

Martin ayrıca, yıllar önce dizinin showrunner’ı Ryan Condal ile bu değişikliği tartıştığını da dile getiriyor. Ünlü yazar, nasıl ikna edildiğini şu sözlerle aktarıyor:

“Ryan’ın bunun için pratik sebepleri var gibi görünüyordu. Başka bir çocuğa, özellikle de iki yaşında yeni yürümeye başlayan bir çocuğa rol vermekle uğraşmak istemediler. O kadar küçük çocuklar kaçınılmaz olarak prodüksiyonu yavaşlatacak ve bütçe açısından da olumsuz etkileri olacaktı.

“Bütçe kısmı zaten House of the Dragon’ın sorunlarından biriydi. Elimizden geldiğince tasarruf etmek mantıklıydı. Dahası Ryan bana Prens Maelor’u kaybetmeyeceğimizi, sadece erteleyeceğimizi söyledi. Kraliçe Helaena, muhtemelen 2. sezonun sonlarında çocuk sahibi olduktan sonra, onu 3. sezonda doğurabilirdi. Bu bana mantıklı geldi, bu yüzden geri adım attım ve değişikliği kabul ettim.”

Maelor’un Tamamen Çıkartılması, İlerideki Kritik Bir Olayın Altını Oydu

Martin, daha sonra yapılan daha büyük bir değişikliği şu sözlerle dile getiriyor:

“Maelor’un çıkarılmasına ilişkin ilk kararın alınmasından bir süre sonra büyük bir değişiklik yapıldı. Prensin doğumu artık sadece 3. sezona ertelenmeyecekti. Artık hiç doğmayacaktı. Aegon ve Helaena’nın küçük oğlu asla ortaya çıkmayacaktı.”

Martin, yazının bu noktasında 3. sezonda yaşanması beklenen bazı kritik olaylara dair spoiler’lar vermekten çekinmiyor. Maelor’un dizide çıkarılmasının hikâyenin sonraki bölümlerini olumsuz etkilediğini düşünen yazar, Helaena’nın intiharının anlamını yitirdiğini vurguluyor.

Kitapta Maelor’un Bitterbridge’te öldürülmesi haberini alan Helaena, kendi canına kıyıyor. Ancak karakterin uyarlamada yer almaması Martin’e göre anlatıyı zayıflatıyor.

“Ryan’ın 3. sezon senaryo taslağında, Helaena hâlâ kendini öldürüyor… Ama bunun için özel bir nedeni yok. Yeni bir korku yok, kırılgan genç kraliçeyi bunaltacak tetikleyici bir olay yok.

“Maelor kendi başına çok az şey ifade ediyor. O küçük bir çocuk, tek satır diyaloğu yok, ölmekten başka bir şey yapmıyor… ama nerede, ne zaman ve nasıl, bunlar önemli. Maelor’u kaybetmek Kan ve Peynir sekansının finalini zayıflattı. Ama aynı zamanda tüm dehşeti ve kahramanlığıyla Bitterbridge sahnesine de mal oldu. Helaena’nın intihar motivasyonunun altını oydu ve bu da binlerce kişinin sokaklara ve caddelere dökülüp öldürülen kraliçeleri için adalet çığlıkları atmasına neden oldu. Sanırım bunların hiçbiri gerekli değil… ama hepsi bir amaca hizmet ediyor, hepsi hikâye çizgilerini birbirine bağlamaya yardımcı oluyor. böylece bir şey diğerini mantıklı ve ikna edici bir şekilde takip ediyor.

“Bu kelebekleri öldürdükten sonra hayranlara ne sunacağız? Hiçbir fikrim yok. Aegon’un ikinci oğlu konusunda geri adım attıklarını bana ilk söylediğinde Ryan’la bu konuyu hiç tartıştığımızı hatırlamıyorum. Maelor’un kendisi çok önemli değil… ama onu kaybetmemiz Bitterbridge’i, Helaena’nın intiharını ve isyanları da kaybetmemiz anlamına geliyorsa… bu önemli bir kayıp.”

Martin Gönderisini Sildi, HBO Açıklama Yayınladı

George R.R. Martin dizide yapılan değişikliklere dikkat çeken blog yazısını yayınladıktan saatler sonra kaldırma kararı aldı. Bu alışılmadık durumun ardından harekete geçen HBO ise Variety üzerinden bir basın açıklaması paylaştı.

“George R.R. Martin’in ve Fire & Blood kitabına, hem yapımcı hem de HBO’daki yaratıcı ekip kadar hayran olan kişi azdır. Bir kitabı ekrana uyarlarken genellikle kendi formatı ve sınırlamaları nedeniyle showrunner’ın izleyicinin takip edeceği karakterler ve hikâyeler hakkında zor seçimler yapması gerekir. Ryan Condal ve ekibinin olağanüstü bir iş çıkardığına ve dizinin ilk iki sezonda topladığı milyonlarca hayranın diziden keyif almaya devam edeceğine inanıyoruz.”

Martin’in gönderiyi kendi isteğiyle mi yoksa kanalın talebi doğrultusunda mı kaldırdığı bilinmiyor. Bununla birlikte 3. sezona dair paylaştığı detaylarda, “Ryan’ın taslağı” ifadesi senaryonun henüz son aşamada olmadığına dair ipuçları veriyor.

Şimdilerde 3. sezon hazırlıkları süren House of the Dragon dizisinin 4. sezon ile final yapması bekleniyor.

George R.R. Martin’in bu kararını siz nasıl yorumluyorsunuz? Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten takip edebilirsiniz.

Kaynak: Winter is Coming