NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu, uzayın derinliklerinde bir yıldıza bağlı olmadan dolaşan dev bir gezegen olan süper Jüpiter’i görüntüledi. Bilim insanlarının ‘başıboş gezegen’ olarak tanımladığı gökcismi, kendi yıldız sistemine sahip olmadan evrende tek başına süzülüyor. Webb’in gelişmiş teknolojisi sayesinde gezegenin karmaşık atmosfer yapısı detaylıca incelendi ve yıldızsız gezegenlerin doğasına dair yeni ipuçları elde edildi.
SIMP 0136 olarak adlandırılan gizemli gökcismi, Dünya’dan yaklaşık 20 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor. Jüpiter’in 13 katı kütleye sahip olan dev gezegen, oldukça hızlı bir şekilde dönüyor ve kendi ekseni etrafındaki bir tam turunu sadece 2,4 saatte tamamlıyor. Bilim insanları, bu özelliğiyle dikkat çeken gezegenin bir “kahverengi cüce” yani “başarısız yıldız” olma ihtimalini de değerlendiriyor.
James Webb’in Yakın Kızılötesi Spektrografı (NIRSpec) ve Orta Kızılötesi Aracı (MIRI) sayesinde, SIMP 0136’nın atmosferinde daha önce görülmemiş detaylar ortaya çıkarıldı. Araştırma ekibi, gezegenin iki tam dönüşü boyunca kızılötesi ışığını gözlemleyerek, bulut katmanlarındaki değişimleri, sıcaklık farklılıklarını ve kimyasal yapısını inceleme fırsatı buldu.
Boston Üniversitesi’nden araştırma ekibi lideri Allison McCarthy, gezegenin parlaklığının değişkenlik gösterdiğini ve bulut katmanlarının zamanla evrim geçirdiğini belirtti. Ekip ayrıca sıcaklık değişimlerinin, kimyasal reaksiyonların ve olası kutup ışıklarının da parlaklığı etkileyebileceğini düşünüyor.
Süper Jüpiter’in Egzotik Atmosferi
Araştırmacılar, SIMP 0136’nın atmosferinde demir parçacıklarından oluşan derin bulutlar ve daha yüksek katmanlarda silikat malzeme taneciklerinden oluşan bulutlar tespit etti. Ayrıca, atmosferde büyük karbonmonoksit ve karbondioksit cepleri bulunduğu ve bunların kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşmuş olabileceği düşünülüyor.
Trinity College Dublin’den Dr. Johanna Vos, araştırmanın heyecan verici sonuçlar ortaya koyduğunu ve metan ile karbondioksit gibi moleküllerin miktarının atmosferin farklı bölgelerinde değişkenlik gösterebileceğini belirtti. Bu da benzer gezegenlerin incelenmesinde tek bir ölçümün tüm gezegeni temsil etmeyebileceğini ortaya çıkardı.
James Webb Uzay Teleskobu’nun Üstün Teknolojisi ve Geleceğe Dair Umutlar

James Webb Uzay Teleskobu’nun 6,5 metrelik dev aynası ve gelişmiş kızılötesi görüş yeteneği, bu tür gözlemleri mümkün kılıyor. Teleskop, görünür ışıktan ziyade kızılötesi ışığı algılayarak kozmik bulutların içinden geçebiliyor ve daha önce görülmemiş detayları ortaya çıkarabiliyor.
Çalışma, Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu’nun 2027’de başlayacak görevleri için de önemli bir hazırlık niteliği taşıyor. Yeni nesil uzay teleskoplarıyla yapılacak gözlemler, Güneş Sistemi dışındaki gezegenlerin atmosferlerinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacak.
İlginizi Çekebilir: Güneş Sistemi’nde Benzeri Olmayan Yeni Bir Gezegen Keşfedildi
Yeni gözlemler hakkındaki fikirlerinizi yorumlarda veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News ve WhatsApp kanalımızdan takip edebilirsiniz.
Kaynak: Mashable
“…kendi yıldız sistemine sahip olmadan evrende tek başına süzülüyor.”