NASA, Güneş Sistemi’nin en volkanik gök cismi olan Io’nun 44 yıllık gizemini çözmeyi başardı. Juno görevi kapsamında yapılan araştırmalar, Jüpiter’in güçlü manyetik alanının, uydunun aşırı volkanik aktivitelerine nasıl katkıda bulunduğunu ortaya koydu.
1610 yılında Galileo Galilei tarafından keşfedilen Io, Jüpiter’in diğer üç büyük uydusu Europa, Ganymede ve Callisto ile birlikte gözlemlenmişti. Çapı yaklaşık 3.640 kilometre olan Io, Dünya’nın Ay’ından biraz daha büyük ve yaklaşık 400 aktif volkana ev sahipliği yapıyor.
Io’nun volkanik aktivitesi, keşfinden çok sonra 1979 yılında NASA görüntüleme bilimcisi Linda Morabito tarafından Voyager 1 uzay aracının çektiği bir fotoğrafta tespit edildi. Keşifle birlikte gezegen bilimcilerinin yarım asra yakın süre boyunca yanıtını aradığı yeni soruları da beraberinde getirdi.
Aralık 2023 ve Şubat 2024 aylarında gerçekleştirilen yakın uçuşlar sırasında Juno uzay aracı, Io’nun yüzeyine 1.500 kilometre kadar yaklaşarak önemli veriler topladı. Bu veriler, bilim insanlarının uydunun yerçekimini ölçmesine ve volkanik aktivitenin kaynağını anlamasına olanak sağladı.
Jüpiter ve Io’nun Karmaşık İlişkisi Ortaya Çıktı
Io, Jüpiter’in etrafındaki yörüngesini ortalama 422.000 kilometre mesafeden 42.5 saatte tamamlıyor. Eliptik yörüngesi nedeniyle Jüpiter’e olan uzaklığı sürekli değişiyor ve haliyle dev gezegenin yerçekimi etkisinin değişmesine neden oluyor. Nature dergisinde yayımlanan çalışmaya göre değişimle birlikte Io’nun adeta bir stres topu gibi sürekli sıkışıp gevşemesine yol açıyor. Gelgit esnemesi olarak adlandırılan süreç, uydunun iç kısımlarında yoğun bir ısı oluşturuyor.
Southwest Araştırma Enstitüsü’nden Juno görevinin baş araştırmacısı Scott Bolton, “Bu sürekli esneme muazzam bir enerji yaratıyor ve kelimenin tam anlamıyla Io’nun iç kısımlarını eritiyor,” açıklamasında bulundu.
Daha önce bilim insanları Io’nun yüzeyinin altında global bir magma okyanusu olduğunu düşünüyorlardı. Ancak yeni araştırmalar her volkanın kendi magma odasına sahip olduğunu ve iç yapının büyük ölçüde katı olduğunu ortaya koydu.
NASA’nın Jet İtki Laboratuvarı’nda Güneş Sistemi Dinamikleri Grubu’nun süpervizörü ve çalışmanın başyazarı Ryan Park, keşfin sadece Io’nun iç yapısı hakkındaki bilgilerimizi değil aynı zamanda Europa ve Enceladus gibi diğer uydular ile süper-Dünyalar olarak adlandırılan gezegenlerin oluşumu ve evrimi hakkında da yeni bilgiler sağlayacağını belirtti.
İlginizi Çekebilir: NASA’nın Uzay Aracı Juno, Jüpiter’in Atmosferinde Yeşil Parlak Bir Küre Görüntüledi
Yeni çalışma ve keşifle ilgili düşüncelerinizi yorumlarda veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News ve WhatsApp kanalımızdan takip edebilirsiniz.
Kaynak: Mashable
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!