Oğuzhan Açıkalın
Killers of the Flower Moon yorumları gelmeye başladı. 76. Cannes Film Festivali’nde dünya galasını yapan yeni Martin Scorsese filmi hakkında ilk incelemeler olumlu bir profil çiziyor.
Ünlü yönetmenin merakla beklenen Killers of the Flower Moon filmi 6 Ekim’de seçili sinemalarda vizyona girecek, 20 Ekim tarihinde ise dünya genelinde izleyicilerinin karşısına çıkacak. Scorsese yapımı Cannes Film Festivali’ndeki gösteriminin ardından 9 dakika ayakta alkışlanmıştı.
1920’li yıllarda Amerika’nın Oklahoma eyaletinde, yerli halkın yaşadığı topraklarda petrol bulunması sonucu gerçekleşen bir dizi cinayeti konu alan Killers of the Flower Moon oyuncu kadrosu ile göz dolduruyor. İlk fragmanından sonra merakla beklenen yapımda Leonardo DiCaprio, Jesse Plemons, Lily Gladstone, Brendan Fraser, John Lithgow ve 1973 yılından bu yana Scorsese’nin birçok projesinde yer alan Robert De Niro gibi ünlü oyuncular var. Film yaklaşık dört saatlik perde süresine sahip olmasından dolayı bazı kesimlerce soru işaretleri ile karşılanmıştı.
Eleştirmenler ise Scorsese’nin yeni filmini beğeniyle karşılamış görünüyor. Dünya galasının ardında sosyal medya üzerinden takipçileri ile fikirlerini paylaşan isimler yapımın “en iyi Scorsese filmi” olduğunu söylüyor.
İşte Öne Çıkan Killers of the Flower Moon Yorumları
“Gerçeklere Dair Gerçek Bir Anlatı”
Discussing Film yazarlarından Yasemine Kandil yapımın izleyiciyi hikâyesiyle içine çektiğini söylüyor:
“Killers of the Flower Moon kendine has anlatımıyla izleyiciyi hikâyede tutmayı başardı. Osage yerlilerinin yaşadığı zorluklara dair gerçeklerden şaşmayan bir anlatı. Lily Gladstone filmin ruhunu taşıyor ve sadece gözleriyle bile rolünü aktarabiliyor.”
“Scorsese Anlatımı Benzersiz Bir Yere ve Zamana Taşıyor”
Variety yazarı Peter Debruge takipçileri ile şunları paylaştı:
“Peki, Scorsese filmin uzun süresinin hakkını nasıl veriyor? Oklahoma’da yerinde yaptığı çekimlerle izleyicileri petrol zengini bir toplumun içine sokarak sokak yarışlarını ve şehir merkezindeki geçit törenlerini sergiliyor. Ayrıca, Kral’ın tarlalarında yanmış hâlde görülen sığırların etkileyici bir sahnesi de bulunuyor. Piknikler ve toplantılar da bu inanılmaz hikâyenin prodüksiyon değerini artırırken aynı zamanda anlatıyı da benzersiz bir yere ve zamana taşıyor.”
“Leonardo DiCaprio’nun En İyi Performansı”
Indie Wire yazarı David Ehrlich sosyal medyadan yaptığı yorumda DiCaprio’nun kariyerinin en iyi performansını sergilediğinin altını çiziyor.
“Bu eski tarz, yavaşça kanınıza işleyen kendini inkâr etme hikâyesi Leonardo DiCaprio’nun en iyi performansını sergilediği yer olmuş. Eski bir matine idolü olan DiCaprio kariyeri boyunca kötü ve düşük karakterli kişileri canlandırmaktan hiçbir zaman çekinmedi. Ancak Ernest Burkhart karakterini canlandırırken gösterdiği ince ve tavizsiz tavır oyuncunun yıllar boyunca gösterdiği alçak gönüllülüğünden yeni bir harika yaratıyor.”
“Klasik Martin Scorsese Anlatımının Amerikan Teması ile Birleşimi”
The Hollywood Reporter yazarı David Rooney film sonrası fikirlerini şöyle paylaştı:
“Film bir noktaya kadar taşraya taşınan klasik bir Scorsese ve Eric Roth filmi. De Niro’nun renkli oyunculuğuna karışmış karanlık anlar ünlü kötü adam rollerini hatırlatıyor. Ancak filmin tarihi Amerikan temalarına geçişi hikâyeye (Scorsese’nin) daha önce hiç göstermediği farklı bir ruh katıyor.”
“ Killers of the Flower Moon Filmi Sinemayı Ayakta Tutarken Sınırları Zorluyor”
Next Best Picture’dan Matt Neglia ünlü yönetmenin sinema sektörü için önemine dikkat çekiyor ve şunları söylüyor:
“Bu film 80 yaşında olsa bile bir üstadın dokunuşunu kaybetmediğini ve sinemanın sınırlarını zorlarken onu nasıl ayakta tuttuğunu kanıtlıyor.”
“3 Buçuk Saat Boyunca Saatime Bakmadım”
Deadline yazarı Pete Hammond filmin üç buçuk saatlik süresine rağmen anlatısı ile izleyiciyi yormadığını aktarıyor:
“Bu kadar geniş kapsamlı bir hikâyeyi ustaca ele alan bir yönetmenin eserini izlemenin sunduğu gerçek zevki bozacak birçok yol vardır; özellikle birçok kişinin emekli olduğu bir dönemde, oyununun zirvesinde hâlâ çalışan bir ustaya sahip olduğumuzda. Bunları yapmayacağım, ancak 3 buçuk saatlik bir süreyle, yönetmen ve uzun süredir beraber çalıştığı kurgucusu Thelma Schoonmaker zamanı boşa harcamıyor gibi görünüyorlar. Evet, birçok yönden gerçekten epik bir hissiyatı var, ancak hepsi hikâyenin hizmetinde. Saate bakmadım bile.”
Killers of the Flower Moon için yapılan ilk eleştiriler Scorsese’nin son dönemdeki başarısının sürdüğü yönünde. Eleştirmenler film çıktıktan sonra olumlu yorumların çoğalacağını ve ünlü yönetmenin bir önceki filmi The Irishman için olduğu gibi bir dizi Oscar adaylığına çıkacağını tahmin ediyor.
Siz Martin Scorsese imzalı yeni film hakkında ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir ve daha fazla sinema haberi için bizi Google News üzerinden takip edebilirsiniz.
Kaynak: Screen Rant
Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.