Fransız Türkolog ve tarihçi Jean-Paul Roux’nun Kutsal ve Mitik Dağlar isimli eseri, Dergâh Yayınları etiketiyle Türkçe raflarındaki yerini almaya başladı.
Orta Doğu ve Asya üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Jean-Paul Roux (1925-2009) Türkçede daha önce Kral & Mitler ve Simgeler, Timurlenk, Moğol İmparatorluğu Tarihi, Altay Türklerinde Ölüm ve Orta Asya’da Kutsal Bitkiler ve Hayvanlar gibi çeşitli çalışmaları ile okurların karşısına çıktı.
Louvre Müzesi’nin merkezine İslâm sanatları bölümü, Roux’nun karşılaştırmalı din tarihi üzerine yazdığı çalışmaların ışığında açıldı. Antropolog, etnolog, tarihçi, din tarihçisi, Türkolog kimlikleriyle de tanınan Roux, dilimize son olarak Kutsal ve Mitik Dağlar ile konuk oluyor.
Kutsal ve Mitik Dağlar kitabı, hem mitolojik hem geleneksel ve batıl inançlar eşliğinde, dağların toplumların hafızasındaki yerini sorguluyor. Eserin iskeleti Dağlarda Ölüm, Dağ Simgeleri, Kozmogoni: Dağların Doğuşu, Tufan ve Yeniden Yaratılış, Dağların Sakinleri, Dağda Doğum ve Ölüm ve Mağarada İbadet gibi başlıklar altında şekilleniyor.
Orijinal adı Montagnes sacrées, montagnes mythiques olan Kutsal ve Mitik Dağlar kendi dilinde ilk defa 1999 yılında yayımlanmıştı.
Kutsal ve Mitik Dağlar – Jean-Paul Roux | Arka Kapak Tanıtımı
“Dağın karanlık, olumsuz, korkutucu bir görünüşü var. Tezahürleri kimi zaman bizi dehşete düşürür… Dağ istikrardır, güçtür, erktir… Dikeylik idealinin canlı tezahürüdür… Dağın verdiği en önemli ders, ölümün bir başlangıç olduğudur.”
İnsanlık tarihi boyunca dağlar göklerle ve metafizikle ilişkide bazen aracı bazen de bizatihi bu ilişkinin tecessümü oldu: Tanrıların meskeni olan Olympus; Şiva’nın yogi pozisyonunda oturduğu Kailasa Dağı; Çin’de göksel imparatorun ikamet ettiği en ünlü efsanevi dağ Kunlun; Türklerin çıktığı Ötüken; İbrahimî dinlerin dağları… Doğu’da olduğu gibi Batı’da da insanlar dağları tanrılar ve şeytanlarla doldurmuşlardır. Zamanın başlangıcından beri dağlar saygı görmüş, mukaddes bilinmiş, kutsalın sınırında durmuştur. Kimi halklar dağları dünyanın merkezi, diğerleri ise Cennet ve Dünya arasındaki iletişim noktası olarak görmüştür. Kimileri cenneti orada bulmuş, kimileri canavarlar ve muhteşem hayvanların doğaüstü diyarlar olarak düşlemiştir. Dağlar büyük tek tanrılı dinlerin kalbinde yer alır: Tanrı Hz. Musa’ya Yasa tabletlerini Sina’da vermiştir, Hz. İsa Golgota’da ölmüş ve dirilmiştir ve Baş Melek Cebrail Hz. Muhammed’e Cebel-i Nur’da görünmüş ve ondan ilahi sözü yaymasını istemiştir.
Dağ her zaman büyülemiş ama aynı zamanda korkutmuştur ve kutsal olan her şeyde bulunan bu kararsızlık, içinde şaşırtıcı arketipler keşfettiğimiz sayısız mitolojiyi beslemiştir. Bu kitap bizi dağlarla ilgili asırlık inançları, mitleri, halk geleneklerini ve batıl inançları keşfetmeye davet ediyor.
Toplamda 384 sayfadan oluşan eserin çevirmenliğini Lale Özcan, editörlüğünü Murat Çaylı, son okumasını Selim Karlıtekin üstleniyor. Ekim 2024 tarihi itibarıyla raflardaki yerini almaya başlayan eserin kapak tasarımı Ayşe Nurgül Kabasakal, dizgisi ise E. Gökçe Aksoy imzalarını taşıyor. Eserin parçası olduğu Tarih dizisini ise M. İhsan Kara yayıma hazırlıyor.
Kutsal ve Mitik Dağlar kitabı hakkındaki görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, yeni çıkan kitaplar hakkında son haberler için bizleri Google News’ten takip edebilirsiniz.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!