Simone de Beauvoir’nın Mandarinler romanı, Everest Yayınları tarafından yapılan yeni bir baskıyla okurların beğenisine sunuluyor.
Everest Yayınları, bir süredir çatısı altında buluşturduğu Simone de Beauvoir’nın külliyatını genişletmeye devam ediyor. Okurların karşısına son olarak Alfa Kitap’tan çıkan Beauvoir metinleri şimdilerde Everest etiketiyle yeni baskılara kavuşuyor.
Yayınevi, 2022 yılının başında Müphemlik Ahlakı Üzerine ile adım attığı Simone de Beauvoir kütüphanesine kısa zamanda önemli eklemeler yaptı.
1908 yılında Fransa’da dünyaya gelen Simone de Beauvoir, feminist hareketi dünya çapında tanınır hâle getiren çalışmalarıyla ve eşi Jean-Paul Sartre ile birlikte yürüttükleri Les Temps Modernes dergisindeki yazılarıyla adından söz ettirmişti.
Yazar 1943 yılında Konuk Kız romanı ile başladığı edebiyat yolculuğunu, 1954’te yayımlanan Mandarinler (orijinal adıyla Les Mandarins) ile kazandığı Goncourt Akademisi Edebiyat Ödülü’yle taçlandırılmıştı.
Mandarinler, II. Dünya Savaşı’nın sonundan 1950’lerin ortalarına kadar Fransa’daki sol görüşlü entelektüellerin yaşamlarını ve siyasi ilişkilerini inceleyen, Jean-Paul Sartre, Albert Camus, Nelson Algren, Arthur Koestler ve Simone de Beauvoir’dan esinlenen karakterleriyle yarı otobiyografik bir roman olarak öne çıkıyor.
Mandarinler – Simone de Beauvoir | Arka Kapak Tanıtımı
Simone de Beauvoir, Goncourt Ödülü’nü kazanan 1954 tarihli romanı Mandarinler’de, diğer eserlerinde de rastlanan feminizm ve varoluşçuluk temalarını, bu kez o yılların Fransa’sının politik ve entelektüel portresini çizen bir aşk hikâyesi üzerinden ele alıyor. İkinci Dünya Savaşı’nın sonundan 1950’lerin ortalarına dek Fransa’daki bir grup entelektüelin yaşamını takip eden Mandarinler, Jean-Paul Sartre, Albert Camus, Nelson Algren, Arthur Koestler ve bizzat de Beauvoir’dan esinlenen karakterleriyle, örtük bir otobiyografi olduğu kadar, savaş sonrası Fransa’sının sol görüşlü aydınlarının hayatlarını ve çalkantılı siyasi ilişkilerini de inceleyen politik ve felsefi bir roman.
Birçokları için belki de de Beauvoir’ın en güçlü, en karmaşık eseri. Yüksek sesle, “Bunun farkındayım,” dedim. Savaş öncesi, yılların yükünü hissetmeyecek kadar gençtim. Sonra beş yıl boyunca kendimi tamamen unuttum. Ve nihayet kendime kavuştuğumda, boyun eğdiğim gerçekle karşı karşıya kaldım. Yaşlılığım beni bekliyor, kaçacak deliğim yok. Onu şimdiden aynanın derinliklerinde görür gibiyim (. . .)
Mevsimler yeniden başlar, yenilgilerin üstesinden gelinir. Ama çöküşü durdurmanın hiçbir çaresi yok. “Artık kaygılanmak için çok geç,” diye düşündüm, aynadaki görüntümden bakışlarımı çevirerek. “Artık pişmanlık duymak için bile çok geç; tek çare yaşamayı sürdürmek.”
Toplamda 816 sayfadan oluşan eserin çevirmenliğini Luis Bunuel ve Maurice Lever’ı da Türkçeye kazandıran İlkay Kurdak üstleniyor. Kapak tasarımı Hamdi Akçay imzasını taşıyan eser Temmuz 2024 itibarıyla yeni baskısıyla tekrar raflarda.
Simone de Beauvoir’nın Mandarinler kitabı hakkındaki görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.
Yeni kitap haberlerini kaçırmamak için Kayıp Rıhtım’ı Google News’ten takip edebilirsiniz.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!