Dünya tarih boyunca devasa canlılara ev sahipliği yaptı. Özellikle dinozorlar, karada şimdiye kadar yaşamış en büyük hayvanlar olarak biliniyor. Ancak memeliler, milyonlarca yıl süren evrimlerine rağmen hiçbir zaman bu boyutlara ulaşamadı. Peki bu farkın sebebi ne? Bilim insanları ekolojik dengelerden fizyolojik sınırlamalara kadar birçok faktörün memelilerin büyüme potansiyelini nasıl etkilediğini araştırıyor.
Florida Eyalet Üniversitesi’nden omurgalı paleobiyolog Greg Erickson, tarih öncesi dönemde yaşayan canlıların günümüzdekilerden çok daha büyük olduğunu fosil kayıtlarıyla doğruluyor. 19. yüzyıldan bu yana yapılan dinozor kemik araştırmaları, dev canlıların neden artık var olmadığına dair önemli ipuçları sunuyor.
Dinozorlar ve büyük sürüngenler, yaşamları boyunca farklı nişlere adapte olabiliyordu. Gençken küçük avlarla beslenirken, büyüdükçe daha büyük avları hedef alabiliyorlardı. Dr. Erickson’a göre bunun en önemli sebeplerinden biri, köpekbalıkları gibi dişlerini sürekli yenileyebilmeleri ve büyüdükçe daha güçlü dişler geliştirebilmeleriydi.
Kara Memelileri ve Dinozorlar Arasındaki Temel Farklar
Edinburgh Üniversitesi’nden paleontolog Steve Brusatte, dinozorların kemik yapısının da büyümelerinde önemli rol oynadığını belirtiyor. Akciğerlerinden kemiklerine uzanan hava keseleri sayesinde hem hafif hem de güçlü bir iskelete sahip olan dinozorlar, tıpkı gökdelenler gibi büyüyebiliyordu. Memelilerde bulunmayan bu özellik, onların boyut açısından fil büyüklüğüyle sınırlı kalmasına neden oluyor.
Kaliforniya Üniversitesi’nden biyolog Felisa Smith, memelilerin sıcakkanlı (endoterm) olmalarının da büyümelerini sınırladığını vurguluyor. Bir memeli, aynı boyuttaki bir sürüngen veya dinozora göre 10 kat daha fazla enerji harcıyor. İnsan vücudunun 37°C’de sabit kalması gibi, tüm memeliler vücut ısılarını korumak için sürekli enerji harcamak zorunda.
Çevresel Faktörler ve Sosyal Yapının Etkisi
Geerat Vermeij’in 2016’da PLOS One dergisinde yayımlanan araştırmasına göre, devasa boyutlara ulaşmak için yeterli oksijen, besin ve yaşam alanı sunan gelişmiş bir ekolojik altyapı gerekiyor. Triyas döneminde atmosferdeki yüksek oksijen konsantrasyonu, özellikle böceklerin dev boyutlara ulaşmasında etkili olmuştu.
Sosyal yapı da boyut evriminde önemli bir faktör. Organize av grupları oluşturabilen memeliler, bireysel dev boyutlar yerine grup halinde avlanmayı tercih ediyor. Kurtlar ve sırtlanlar gibi küçük avcıların grup halinde avlanması, büyük bedenlere olan evrimsel ihtiyacı azaltıyor.
Denizlerde Durum Farklı
Ancak bu durum denizlerde farklılık gösteriyor. Dünyanın şimdiye kadar gördüğü en büyük canlı olan mavi balinalar, okyanuslardaki iletişim zorluğu nedeniyle karmaşık av grupları oluşturamıyor. Bu yüzden deniz memelileri, kara memelilerinin aksine dev boyutlarını korumaya devam ediyor.
İlginizi Çekebilir: 230 Milyon Yıllık Fosil, Dinozor Tarihini Yeniden Yazıyor
Sizler de konuyla ilgili fikirlerinizi ve evrimleşmenin teorisi hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.
Daha fazlası için bizleri Google News ve WhatsApp kanalımızdan takip edebilirsiniz.
Kaynak: IFL Science
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!