Muhteşem Limon Ağacı Türkçedeki yerini almaya başladı. Jaguar Kitap etiketiyle yayımlanan ve Gökhan Aksay’ın İspanyolca aslından çevirdiği roman, Arjantin edebiyatının önde gelen yazarlarından Juan José Saer imzasını taşıyor.
Dilimize daha önce Yara İzleri, Kimsesiz ve Bulutlar adlı eserleri kazandırılmış olan Juan José Saer, 28 Haziran 1937’de Arjantin’in Santa Fe eyaletine bağlı Serodino kasabasında doğdu. Suriyeli göçmen bir ailenin çocuğuydu. Santa Fe Ulusal Litoral Üniversitesi’nde Sinema Tarihi ve Eleştirisi dersleri verdi. 1960’ta ilk öykü kitabı En la zona’yı yayımladı. 1968’de eşi Mimi Caternao ile Paris’e taşındı ve Rennes Üniversitesi’nde Latin Amerika Edebiyatı profesörü olarak çalıştı. Bu dönemde Cicatrices ve El limonero real gibi önemli eserlerini kaleme aldı.
Saer, 1987’de La ocasión romanıyla Premio Nadal ödülünü kazandı. 1989’da Hugo Santiago’nun yönettiği Las veredas de Saturno filminin senaryosunu yazdı. 1993’te Arjantin’deki diktatörlük dönemini irdeleyen Lo imborrable romanını yayımladı. 2005 yılında akciğer kanseri nedeniyle Paris’te yaşamını yitirdi. Eserleriyle Arjantin ve dünya edebiyatında kalıcı bir iz bıraktı.
Özgün adı El limonero real olan ve kendi dilinde ilk defa 1974’te yayımlanan Muhteşem Limon Ağacı, yazarın soyut anlatım tarzını kullanarak zamanın geçişini ve belleği derinlemesine işliyor.
Muhteşem Limon Ağacı – Juan José Saer | Arka Kapak Tanıtımı
Hiçbir zaman bir ateşi iyice söndürdüğünüzden emin olamazsınız. Her zaman hâlâ için için yanmakta olan bir köz kalır geride.
Ailesiyle birlikte Arjantin’in kuzey adalarından birinde yaşayan çiftçi Wenceslao, yılın son gününe komşu adadaki akrabalarıyla kutlayacakları yılbaşı akşamının hazırlıklarıyla başlar. Fakat büyük aile masasında yine iki sandalye boş kalacaktır: Altı yıl önce ölen oğlunun ve bu kaybın acısını ilk günkü tazeliğiyle yaşayan karısının sandalyeleri. Bu boş sandalyeler aynı zamanda baba Wenceslao’yu anılarla sanrıların, gerçekle düşün birbirine karıştığı, bütünüyle başka bir boyutta yaşamaya mahkûm eden boşluklardır.
Saer, en çarpıcı romanlarından biri kabul edilen Muhteşem Limon Ağacı’nda, insan yazgısının belki de en büyük sorunlarından birini, acıyı ve bu acıya rağmen yaşamak zorunda olma halini tragedyaya yaklaşan bir romanla anlatıyor.
“Saer, Arjantin’in Borges’ten bu yana çıkardığı en iyi yazardır.”
–William Rowe
Toplamda 240 sayfadan oluşan, Gökhan Aksay’ın İspanyolca aslından çevirdiği ve Ali Toprak’ın editörlüğünü üstlendiği roman, Mart 2025 itibarıyla Türkçe raflarındaki yerini almaya başlamış durumda.
Juan José Saer’in Türkçeye daha önce çevrilen hangi kitaplarını okudunuz? Muhteşem Limon Ağacı’nın konusunu nasıl buldunuz? Cevaplarınızı aşağıda bulunan yorumlar kısmında veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, yen çıkan kitaplardan haberdar olmak için bizleri Google News ve WhatsApp kanalımızdan takip edebilirsiniz.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!