NASA, PUNCH görevini başlatıyor. Bu yıl içerisinde fırlatılması planlanan yenilikçi uydu takımı, Güneş’ten yayılan plazma akımlarını ve manyetik fırtınaları üç boyutlu olarak görüntüleyecek. Misyon, Güneş ile Dünya arasındaki etkileşimi daha iyi çözümlemeyi hedeflerken, aynı zamanda güneş tutulmalarını da eşsiz bir perspektiften gözlemleyecek.
NASA’nın yeni görev projesi PUNCH (Polarimeter to Unify the Corona and Heliosphere), 27 Şubat 2025’te SpaceX Falcon 9 roketi ile Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü’nden fırlatılacak. Yenilikçi görev, dört adet bavul büyüklüğündeki uydudan oluşan bir takımla, Güneş’in gizemlerini çözmeyi ve uzay hava olaylarını daha iyi anlamayı hedefliyor.
PUNCH görevinin en dikkat çekici özelliklerinden biri, Güneş’in dış atmosferi olan korona ile helyosfer arasındaki ilişkiyi üç boyutlu olarak gözlemleyebilecek olması. Bilim insanları yıllardır, koronanın Güneş’in yüzeyinden neden çok daha sıcak olduğu ve güneş rüzgârlarının uzayda ilerlerken nasıl hızlandığı gibi temel sorulara yanıt arıyor.
Görevin baş araştırmacısı Craig DeForest, “PUNCH, güneş fiziği ve güneş rüzgârı fiziği alanlarını birleştirmek için özel olarak tasarlanan ilk görev,” açıklamasını yaparak, projenin önemini vurguluyor. Uydular, Dünya’nın alçak yörüngesinde konumlanarak, güneş rüzgârlarının oluşumundan başlayıp uzay sistemimizin en uzak noktalarına kadar geniş bir alanı gözlemleyebilecek.
NASA ve PUNCH’ın Devrim Niteliğindeki Teknolojisi: Yapay Güneş Tutulması Yaratacak
PUNCH’ın en yenilikçi özelliklerinden biri, yapay bir güneş tutulması yaratabilme kabiliyeti. Bu sayede bilim insanları, doğal tutulmalarda sadece birkaç dakika görebildikleri korona katmanını sürekli olarak ve yüksek çözünürlükte inceleyebilecek. Nicholeen Viall, NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’ndeki PUNCH görev bilimcisi, “Gökyüzünde tam tepeden ufka kadar uzanan devasa bir gözlem alanına sahip olacağız,” diyor.
Dört uydunun üçü geniş alan görüntüleyici olarak görev yaparken, Deniz Araştırma Laboratuvarı tarafından geliştirilen dördüncü uydu dar alan görüntüleme yapacak. Sistem, ışığın polarizasyon özelliğinden yararlanarak üç boyutlu görüntüler oluşturacak. DeForest konuyu şöyle açıklıyor:
“Güneş rüzgârına bakarken, aslında uzaydaki nesnelerden saçılan güneş ışığını görüyoruz. Bu saçılma süreci ışığı polarize ediyor ve polarizasyon derecesi bize nesnenin üç boyutlu uzaydaki konumunu gösteriyor.”
Hava Tahminlerine Yenilikçi Bir Bakış
Görev aynı zamanda uzay hava tahminlerinde devrim yaratmayı hedefliyor. Güneş fırtınalarının ne zaman gerçekleşeceğini daha doğru tahmin edebilmek, hem aurora avcıları için hem de uzay yürüyüşü yapan astronotların güvenliği için büyük önem taşıyor. Sistem ayrıca, Parker Güneş Sondası gibi diğer güneş araştırma misyonlarıyla da işbirliği yapacak.
PUNCH’ın yan faydalarından biri de, görünür gökyüzünün dörtte üçünden fazlasının en kapsamlı polarimetrik yıldız haritasını oluşturacak olması. Bu veriler, güneş sistemimizi etkileyen uzay olaylarının daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacak ve gelecekteki uzay araştırmalarına ışık tutacak.
İlginizi Çekebilir: “Ay’da Atmosfer Nasıl Oluştu?” Sorusu Cevap Buldu
Sizler de NASA’nın yenilikçi teknolojisi hakkındaki yorumlarınızı hemen aşağıda veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News ve WhatsApp kanalımızdan takip edebilirsiniz.
Kaynak: Space
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!