Pompeii Arkeoloji Parkı’ndaki kazılarda bulunan yeni cesetler, Vezüv Yanardağı’nın daha önce ispat edilememiş yıkıcı bir etkisini daha gözler önüne seriyor.
MS 79 yılında Vezüv Yanardağı’nın patlaması Roma’nın Pompeii kentini volkanik kül ve ponza taşı yağmuruna tutmuş, ardından da sıcak gaz ve volkanik madde akıntısıyla kaplamıştı. Yanardağ patlaması şehrin asıl katili gibi görünse de, elde edilen yeni bulgular diğer bir ölümcül gücün daha iş başında olduğuna işaret ediyor. Şiddetli depremler şehrin başına gelen felaketlerden bir tanesiydi.
İsmi, o dönemki mektuplarda ortaya çıkan Genç Pliny, Pompeii’nin yıkımına dair şahit olduklarını anlattığı mektuplarında, patlamaya “yeryüzünün titremesinin” eşlik ettiğini belirtiyor. Genç Pliny, yaşananları şu sözlerle betimliyor:
“O gece özellikle o kadar şiddetliydi ki, sadece sarsmakla kalmadı, göründüğü gibi, etrafımızdaki her şeyi altüst etti.”
Bugüne dek onun yaşandığını belirttiği sarsıntıların varlığını destekleyecek sağlam bir kanıt yoktu. Ancak Pompeii kalıntılarının tam kalbinde yer alan Insula dei Casti Amanti’de yapılan son kazılar, kentin yıkımında patlamayla eş zamanlı olarak meydana gelen depremlerin de önemli bir rol oynadığını ortaya koydu.
Frontiers in Earth Science dergisinde yayımlanan çalışmaya göre arkeolog ve volkan bilimcilerden oluşan ekip, kurbanların çoğunun kül solumaktan ya da aşırı sıcaktan ölmeyip çöken binaların altında kalarak ezildiğini fark etti. Çalışmanın ortak yazarlarından volkan bilimci ve INGV-Osservatorio Vesuviano’nun direktörü olan Dr. Mauro Di Vito bu durumu şöyle açıklıyor:
“Pompeii’ye ilişkin volkan bilimi literatüründe anlatılan volkanik olayların etkileriyle uyuşmayan tuhaf durumlar bulduk. Bunun farklı bir açıklaması olmalıydı.”
Vezüv Yanardağı’nın Pompeii Kentine Getirdiği Yıkım Yalnızca Püsküren Lavlarla Sınırlı Değildi
Her ikisi de yaklaşık 50 yaşlarında olan iki erkek iskeleti ekiptekilerin dikkatini çekti. İlk cesedin pozisyonu, çöken bir duvar tarafından ezildiğini ve anında ölüme neden olur cinsten ciddi yaralanmalara maruz kaldığını gösteriyordu. Buna karşılık, ikinci bireyin tehlikenin farkında olduğu ve volkanik tortularda parçaları bulunan yuvarlak şekle sahip ahşap bir nesneyle kendini korumaya çalıştığı görülüyor.
Pompeii Arkeoloji Parkı Uygulamalı Araştırma Laboratuvarı’nın başındaki antropolog Dr. Valeria Amoretti, bu konu hakkındaki açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Sığınaklarına kaçmayan insanlar muhtemelen zaten aşırı yüklenmiş hâldeki binaların depreme bağlı olarak çökmesi sonucu ezilmişlerdi. Bulduğumuz iki kişinin kaderi de buydu.”
Daha da önemlisi, her iki ceset de volkanik ponza örtüsünün altında değil üstünde bulunmuştu. Bu durum, patlamanın, şehir sakinlerinin sığınak aramasına neden olan ve volkanik kayaların 18 saat boyunca kasabanın üzerine yağdığı ilk aşamasından sağ kurtulduklarını gösteriyor.
Sismik Bir Deprem Sonları Oldu
İkili hayatlarını kurtarmak için saklanırken depremlerle sarsıldılar ve yıkılan yapıların altında ezildiler. Araştırmacılar, binanın çöküşünün düşen enkazdan kaynaklanmasının olası olmadığı ve daha çok sismik bir depremden kaynaklamış olmasının mantıklı bir açıklama sunduğu sonucuna vardılar. İkilinin ölümünün ardından yerleşim yeri, yakıcı sıcak gaz ve küllü enkazdan oluşan piroklastik akıntıların altında kalarak hâlâ hayatta olanların ölümüne neden oldu.
Pompeii felaketinde yaklaşık 2.000 kişi hayatını kaybetmişti.
Pompeii Arkeoloji Parkı müdürü ve çalışmanın ortak yazarı olan Dr. Gabriel Zuchtriegel, bunun kendileri için neden önemli olduğunu şu şekilde ifade ediyor:
“Pompeii’nin yıkımına ilişkin yeni bilgiler bizi 2.000 yıl önce burada yaşayan insanların deneyimlerine bir hayli yaklaştırıyor. Araştırmamızın odak noktası olan olayların dinamikleri kadar onların seçimleri de şehrin son saatlerinde yaşam ve ölüm üzerinde etkili oldu.”
İlginizi çekebilir: Yanardağ Patlamasından Korunmak için Fırına Sığınmışlardı
Peki siz bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten takip edebilirsiniz.
Kaynak: IFL Science
Korkunç bir kıyamet senaryosu gibi görünüyor olsa da insanlar bu felaketi yaşadı, Yukatan’a düşen gök taşı, tüm inançlarda adı geçen Nuh Tufanı, Dünya baya baya bir çok kıyamet yaşamış.