in , ,

Amazon’da ‘Sauron’un Gözü’ İşaretine Sahip ‘İnsan Dişli’ Pirana Benzeri Bir Balık Keşfedildi

Amazon’un derinliklerinde keşfedilen yeni bir balık türü, “Yüzüklerin Efendisi”ndeki karanlık lord Sauron’un gözünü andıran işaretleri nedeniyle “Myloplus sauron” adını aldı.

Sauron'un Gözü İşaretini Taşıyan Balık Keşfedildi
- Reklam -
- Reklam -

Amazon nehrinin derinliklerinde yıllardan beri saklanmış bir balık türü keşfedildi. Araştırmacılar bu pirana benzeri balığa ilginç bir isim verdi: Myloplus sauron. Adını J.R.R. Tolkien’in ünlü Yüzüklerin Efendisi serisindeki kötü karakter Sauron’dan alıyor.

Amazon’un gizemli sularında adeta bir hayalet gibi yüzyıllardır fark edilmeden yaşayan bir balık türü bilim insanlarının dikkatini çekti. Myloplus sauron, diğer pacu türlerine benzeyen ama dikkatli bakıldığında ayırt edilebilen ince farklılıkları olan bir balık. Yaklaşık 200 yıl önce keşfedilen ve o zamandan beri göz ardı edilen Myloplus schomburgkii türü üzerinde yapılan genetik analizler, aslında bu türün üç ayrı türe ayrıldığını ortaya koydu: M. schomburgkii, M. sauron ve M. aylans.

Bu türlerin ayırt edici özellikleri arasında omur sayısı, sırt yüzgeci ışınlarının sayısı ve dişi bireylerin anal yüzgeçlerinin şekli gibi neredeyse fark edilemez fizyolojik farklılıklar yer alıyor. Özellikle M. sauron, vücudunun yan tarafında uzanan siyah bir bantla dikkat çekiyor. Söz konusu bant Tolkien’in kötü karakteri Sauron’un ikonik ateşli gözüne olan benzerliğiyle dikkat çekiyor.

- Reklam -

Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi’nin balıklar konusunda kıdemli küratörü Rupert Collins, “Bu balığın desenleri gerçekten de Sauron’un gözüne çok benziyor. Bu ismi önerdiğimizde, hemen kabul ettik çünkü balığa mükemmel uyuyordu,” dedi.

Sauron'un Gözü İşaretini Taşıyan Balık Keşfedildi Myloplus sauron

Sauron’un Gözü İşaretini Taşıyan Balık Piranaların Aksine Otobur

Myloplus sauron, piranalarla yakından akraba olan pacu grubunun bir üyesi. Pacular genellikle etobur piranalarla karıştırılsa da, çoğunlukla bitki bazlı beslenen ve insan dişlerine benzeyen düzleştirilmiş dişleri olan balıklar. Bu diş yapısı onları bitki materyalini parçalamada son derece etkili kılıyor.

Pacuların aksine piranalar genellikle etçil olarak bilinir. Ancak bu balıkların kanlı ve saldırgan avcılar olduklarına dair yaygın inanç çoğu zaman abartılıyor. 1913 yılında ABD Başkanı Theodore Roosevelt’in Brezilya ziyaretinde piranaların bir ineği birkaç dakika içinde nasıl yediğine dair şahit olduğu bir gösteri, bu yanlış algının yayılmasında önemli bir rol oynadı. Ancak o zaman piranalar kasıtlı olarak aç bırakılmış ve bir beslenme çılgınlığına sürüklenmişlerdi.

Amazon’un Gizemli Dünyası Şaşırtmaya Devam Ediyor

Amazon Nehri’nin 6.400 kilometrelik uzunluğu, dünyanın en zengin biyolojik çeşitliliğine sahip alanlarından biridir. Bu nehirde yaşayan yaklaşık 2.500 balık türü keşfedilmiş olsa da, bilim insanları burada hala tanımlanmamış binlerce türün yaşadığına inanıyor. Bu keşifler, sadece balıkların değil, tüm ekosistemin korunmasına yönelik önemli ipuçları sağlıyor.

Myloplus sauron Balık Keşif

Pacular, meyve ağırlıklı diyetleri sayesinde yağmur ormanlarının ağaçlarının tohumlarını yayarak ekosistemde kritik bir rol oynar. Bu tohum yayma işlemi, ağaçların ve bitkilerin geniş bir alana yayılmasına yardımcı olur ve ormanın büyümesini teşvik eder. Bu balıkların, özellikle meyve yiyenlerin, ekosistemin sağlıklı işlemesinde oynadığı rol, onların korunmasını daha da önemli kılıyor.

Son olarak ekip Tapajós Nehri’nde vücutlarında çizgiler yerine siyah benekler bulunan ve M. schomburgkii’den az da olsa farklılaşmış bir dördüncü pacu türü keşfetti. Bu da Amazon’un balık çeşitliliğindeki keşif sürecinin henüz bitmediğinin işareti.

- Reklam -

Daha Fazla Keşif ve Koruma Çabaları

Myloplus sauron ve Myloplus aylans gibi türlerin keşfi Amazon’un biyolojik çeşitliliğinin ne kadar karmaşık ve zengin olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi’nden araştırmacı Victória Pereira, bu türlerin evrimi ve diğer türlerle olan ilişkileri hakkında daha fazla bilgi edinmek için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguluyor.

Piranalar

Amerika Louisville Üniversitesi’nden Matthew Kolmann da şunları söylüyor:

“Bu bölgelerde hangi türlerin nerede ve ne zaman bulunduğunu envanterlemek, gelecekteki koruma çabalarının ilk adımıdır.”

Amazon gibi habitatların tahrip edilmesi tehdidi altında keşfedilmemiş binlerce tür kaybolma riskiyle karşı karşıya. Bu yüzden her yeni keşif bu benzersiz ekosistemlerin korunması için atılmış önemli bir adım olarak kabul ediliyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Amazon Yağmur Ormanlarındaki 2.000 Yıllık Kayıp Şehirler Lazer Sensör Teknolojisi Sayesinde Ortaya Çıkarıldı

Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten takibe alabilirsiniz.

Kaynak: Live Science

Ethem Yekta Ulaş

21 yaşındayım ve Güzel Sanatlar Fakültesi'nde okuyorum. Çocukluğumdan beri bir şeyler üretmeyi seviyorum ve farklı alanlarda deneyim kazanmak istiyorum. Tutkum, öğrenme isteğim ve bu alanlarda kendi tarzımı oluşturma çabamla ilerlemeye devam ediyorum.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blend S - Nakayama Miyuki

Nakayama Miyuki İmzalı “Blend S” Mangası Türkçe Raflarındaki Yerini Alıyor

Yanımda Kal - Eylem Ata Güleç

Eylem Ata Güleç’in Üçüncü Öykü Kitabı “Yanımda Kal” Raflardaki Yerini Aldı