Sevgilinin Soğuk Elleri romanı Türkçe raflarındaki yerini alıyor. 2024 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kucaklayan Han Kang’ın yeni romanı merkezine sonsuz sınırsız güzellik baskısını, gençliğe duyulan hastalıklı aşkı ve herkesin yüzündeki ve kalbindeki maskeleri koyuyor.
1970 yılında Güney Kore’nin Gwangju şehrinde doğan Han Kang, on yaşındayken ailesiyle birlikte Seul’e taşındı. Yazar bir aileden gelen Han Kang’ın babası Han Seung-won da tanınmış bir yazardı. Yonsei Üniversitesi’nde Kore Dili ve Edebiyatı okudu. Edebi kariyerine 1993 yılında yayımladığı şiirlerle başladı. İlk kısa öykü derlemesi Yeosu 1995 yılında yayımlandı. 2007’de kaleme aldığı Vejetaryen romanıyla 2016 yılında Uluslararası Man Booker Ödülü’nü kazandı.
2024 yılında, “tarihsel travmalarla yüzleşen ve insan yaşamının kırılganlığını ortaya koyan yoğun şiirsel düzyazısı” nedeniyle Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. Bu ödülle, Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan ilk Güney Koreli yazar oldu. Yazarın diğer önemli eserleri arasında Çocuk Geliyor, Beyaz Kitap ve Veda Etmiyorum bulunuyor.
İlk defa 그대의 차가운 손 adıyla Ocak 2002’de yayımlanan Sevgilinin Soğuk Elleri, insan ruhunun derinliklerine inerek bireyin acılarını, arzularını ve kayıplarını şiirsel bir dille anlatıyor.
Sevgilinin Soğuk Elleri – Han Kang | Arka Kapak Tanıtımı
Yazar H, bir gün tuhaf bir telefon alıyor.
Daha önce sadece bir kez gördüğü heykeltıraş Cang Unhyong, aniden sırra kadem basmış, bulunamıyor.
Ondan geriye kalan pek fazla şey de yok.
Elde yalnızca tutkuyla yaptığı alçı heykeller ve bir de maskelerle dolu dünyadaki
yalnızlığı, samimiyetsizliği, hakikati ve aldığı yaraları anlattığı günlüğü var.
Oysa Cang Unhyong hayatın çözümlenemez sırlarına elleriyle şekil veriyor, onların sırrına ermeye uğraşıyor.
Heykellerinin hipnotize eden gücünü kullanarak onlardan anlam çıkarmaya çalışanları saklı yüzleriyle karşılaştırıyor.
Han Kang, Sevgilinin Soğuk Elleri’nde bir kez daha saf gerçekliğin çarpıcı etkisini kullanarak okuru uçsuz bucaksız bir duygu evrenine çağırıyor.
Kitabın önsözünden:
“Şafak vaktinde görülen bir rüya, yabancı birinin söyleyiverdiği bir çift söz,
çok da dikkat etmeden okunan bir gazete yazısı, aniden akla düşen eski bir hatıranın bir ânı…
Tüm bunların kutsal bir ilham gibi hissettirdiği zamanlar vardır.
İşte böyle anlar, roman yazarken en sevdiğim anlardır.
Her zamanki gibi sıradan bir günde, tamamen yeni bir hisle karşımıza çıkan sayısız soru, ufak ve yoğun aydınlanma anları, derinde bir yerlerimize saplanan duyguların içinde bir tür özgürlük… İşte bunları hissederim.”
Han Kang
Toplamda 352 sayfadan oluşan eserin çevirisini Göksel Türközü, editörlüğünü Eser Demirkan ve kapak tasarımını Tahir Berk Yılmaz üstleniyor. Şubat 2025 itibarıyla April Yayıncılık etiketiyle raflardaki yerini almaya başlayan eserde Duygu Akçınar ve Nimet Gönültaş’ın da katkıları yer alıyor.
Han Kang’ın önceki kitaplarını okumuş muydunuz? Sevgilinin Soğuk Elleri’nin konusunu nasıl buldunuz? Yorumlarınızı hemen aşağıda veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News ve WhatsApp kanalımızdan takip edebilirsiniz.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!