Finlandiya’daki Aalto Üniversitesi öncülüğünde geliştirilen yeni bir yaklaşım yerçekimi ve kuantum fiziğini tek bir çerçevede birleştirme umudunu yeniden alevlendirdi. Yeni teori, evrenin tüm işleyişini açıklayabilecek “her şeyin teorisi”ne giden yolda kritik bir eşik olarak değerlendiriliyor.
Evrenin en temel iki gücü olan yerçekimi ve kuantum fiziği yüzyılı aşkın süredir bilim insanlarının zihinlerini meşgul ediyor. Her iki kuram kendi alanlarında son derece başarılı olsalar da birbirleriyle uyumlu bir şekilde çalışmıyorlar. Ancak Dr. Mikko Partanen ve Dr. Jukka Tulkki önderliğindeki araştırma ekibi, bu uyumsuzluğu giderebilecek yeni bir yaklaşım geliştirdi.
Araştırmacılar parçacık fiziğinin Standart Modeli ile uyumlu çalışabilecek yeni bir yerçekimi teorisi ortaya koydu. Teori evrendeki diğer üç temel kuvveti (güçlü, zayıf ve elektromanyetik kuvvetler) açıklayan mevcut teorilerle uyum içinde çalışabilme potansiyeli taşıyor.
“Eğer bu çalışma tam bir kuantum alan teorisine evrilirse, kara deliklerdeki tekillikler ve Büyük Patlama gibi zor problemlerin anlaşılmasında önemli cevaplar sağlayacak,” diyen Dr. Partanen, teorinin doğadaki tüm temel kuvvetleri tutarlı bir şekilde açıklama potansiyeline sahip olduğunu belirtiyor.
Yerçekimi ve Kuantumun Buluşma Noktası
Araştırmacılar, yerçekimini “ayar teorisi” çerçevesinde açıklamayı başardı. Dr. Tulkki şu açıklamada bulunuyor:
“En bilinen ayar alanı elektromanyetik alandır. Elektrik yüklü parçacıklar birbirleriyle elektromanyetik alan üzerinden etkileşime girerler. Benzer şekilde enerjiye sahip parçacıkların sadece enerjilerinden kaynaklanan etkileşimleri yerçekimsel alan üzerinden gerçekleşir.”
Yeni teori kuantum mekaniğinin olasılıksal dünyası ile genel göreliliğin makro ölçekteki evrenini birleştirme potansiyeli taşıyor. Yaklaşım, özellikle kara delikler ve evrenin ilk anları gibi mevcut teorilerin yetersiz kaldığı alanlarda yeni anlayışlar geliştirilmesine olanak sağlayabilir.
Çalışmanın tam ispatı henüz tamamlanmamış olsa da, araştırmacılar “renormalizasyon” adı verilen matematiksel bir prosedür kullanarak teorinin belirli bir noktaya kadar çalıştığını göstermeyi başardı. Ekip teorinin tüm hesaplamalarda geçerli olduğunu kanıtlamak için çalışmalarını sürdürüyor.
Reports on Progress in Physics dergisinde yayımlanan çalışma bilim dünyasına açık bir davet niteliği taşıyor. Araştırmacılar teorinin geliştirilmesi ve test edilmesi için diğer bilim insanlarının katkılarını bekliyor.
Dr. Partanen, “Kuantum mekaniği ve görelilik teorisi gibi, bizim teorimizin de bilim insanları için sayısız yeni araştırma alanı açacağını umuyoruz,” sözleriyle çalışmanın potansiyel etkisini vurguluyor.
İlginizi Çekebilir: Kuantum Mekaniği, Kütleçekimi Entropi Üzerinden Yeniden Tanımlıyor
Yeni teori hakkındaki fikirlerinizi yorumlarda veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News ve WhatsApp kanalımızdan takip edebilirsiniz.
Kaynak: Science Alert
Büyük patlama sıfır noktasında sonsuz hacimde gerçekleştiğini ne göre ,yoktan var edilen bir evren var karşımızda.
Kur-an,ı kerim bu konuyu söyle açıklar.
Gökler ve yerler bir iken biz onu emrimiz,le birbirinden ayırdık.
Kütle çekim kuvveti uzay zamanın bükülmesinden dolayı oluşan bir kuvvettir ve kuarktan kara delike hatta en ufak dalga dahi uzay zamanı büker. Çünkü bütün parçacıkların ya kütlesi ya da momentumu vardır.