in , ,

Antik Tablet, 3.700 Yıl Önceki Medeniyetlerin Trigonometri Bildiğini Ortaya Çıkardı

Plimton 322 isimli Antik Babil tabletinin iki matematikçi tarafından yeniden incelenmesi, mimarlık harikası yapıların ardındaki sırlara ve bilim tarihine yepyeni bir soluk getirdi.

The Babylonian tablet Plimpton 322
- Reklam -
- Reklam -

Plimton 322 adlı Antik Babil tableti hakkındaki yeni araştırma, mimarlık harikası yapıların perde arkasını anlamamız için ipuçları veriyor.

İtiraf edelim, hepimiz insanlığın antik çağlarından kalma mimari eserleri incelerken “Nasıl yapmış bunu bu adamlar ya?!” şaşkınlığını ve sonrasında da gelen “Acaba başka bu dünyaya ait olmayan birilerinden yardım mı almışlar?” şüphesini yaşıyoruz.

Antik Mısır, Babil, Maya gibi uygarlıklara ve inşa ettikleri yapılara bir göz atıp, ne kadar kompleks olduklarını gördüğümüzde şaşırmamız ve şüphelenmemiz oldukça doğal aslında. Çünkü bu yapıları inşaa etmek için gerekli olan geometrik yetkinliğin Antik Yunan’da ortaya çıktığı bilgisiyle büyüdük. Bu yüzden Antik Yunan’dan önceki uygarlıkların ortaya çıkardığı mükemmel mimari örnekleri insanların yapamayacağı kadar karışık bulan ve uzaylılar ya da farklı üstün varlıkların yardımını aldığımızı düşünen insanların sayısı hiç de az değil.

- Reklam -

Bu inanışta spekülatif kurgu cephesinin teşviği de yadsınamaz elbette. Erich von Däniken’in 1968’de antik insanlarla üstün varlıkların iş birliği yaptığına dair tezlerini sıraladığı -ve akademik çevrelerce pek de ciddiye alınmayan- Tanrıların Arabaları adlı eseri gibi tamamıyla bu konuya adanmış yapıtların yanı sıra Ridley Scott’ın kurgusal yönü daha ağır basan Alien serisi gibi bu konu etrafında şekillenen yapıtlar kitleleri bir hayli etkiledi.

The Babylonian tablet Plimpton 322

Plimpton 322 İsimli Babil Tableti Yeni Bilgileri Ortaya Çıkardı

Nitekim Antik Yunan öncesi uygarlıkların geometri hakimiyetleri hakkındaki görüşlerimizi kökünden değiştirecek bir keşif, matematik ve tarih çevrelerini birbirine düşürdü. Openculture’ün haberine göre,  1900’lü yıllarda Irak’da keşfedilen ve Australia’s University of New South Wales’de çalışan iki matematikçi tarafından yeniden incelenen Plimpton 322 isimli 3.700 yıllık bir Babil tableti, Babillilerin Pisagor’dan 1000 yıl önce Pisagor Teoremlerini bulduklarını ve kullandıklarını ortaya çıkardı. 

Daniel Mansfield ve Norman Wildberger’ın incelediği tabletin, bir trigonometrik tablo olduğuna kanaat getiren ikili, Historia Mathematica’da yayımladıkları makalelerinde Babillilerin Pisagor ya da Yunan astronom Hipparkos’tan çok daha önce özgün bir trigonometri sistemi geliştirdiklerini ortaya koyuyorlar. Ayrıca Mansfield’ın tableti özgün kılan noktaları anlattığı alttaki videosu da oldukça ilgi çekici.

- Reklam -
YouTube video

Mansfield bu keşiflerinin bilim tarihini kökünden etkileyeceği konusunda oldukça kendinden emin. Ancak yine de ikilinin bu keşfine şüpheyle yaklaşan akademisyenler de yok değil. University College London’da görev yapan Mezopotamya uzmanı Eleanor Robson, şimdilik resmi bir kritik yazısı yayımlamamış olsa da Twitter üzerinden yaptığı yorumlarla iki matematikçinin Babil uygarlığı hakkındaki tarihsel ve dilsel eksikliklerinin araştırmayı yanlış yönde etkilemiş olabileceğine vurgu yapıyor.

Herhangi bir tarihsel dökümanı tam anlamıyla inceleyebilmek için öncelikle yazıldığı dili okuyabilmek ve dökümanı tarihsel çerçevede değerlendirebilmek gerekir. Matematik de bu konuda bir istisna oluşturmuyor.” diyen Robson, trigonometri hipotezini de “can sıkıcı bir şekilde yanlış” olarak değerlendirmiş.

Mansfield ve Wildberger, Mezopotamya konusunda uzman değiller, doğru. Fakat Robson da bir matematikçi değil. Akademik çevrelerde daha uzun süre tartışılması beklenen bu keşfin bilim tarihini nasıl etkileyeceğini ve insan uygarlığını anlamada bizleri nereye yönlendireceğini görmeyi merakla bekliyoruz.

Ayrıca tablet üzerinde yapılan detaylı ve anlaşılması kolay analizlerden biri de The University of British Colombia’nın matematik bölümü tarafından hazırlanmış. Bu analize de buradan ulaşabilirsiniz.

Konuya dair görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.


* Pompeii Kentinden Çalınan Eserler “Lanetli” Bulundukları İçin İade Edildi

Beyza Taşdelen

1996 yılının Ekim ayında İstanbul’da doğdum. Sainte Pulchérie Fransız Lisesi’nde başladığım eğitim hayatımı Galatasaray üniversitesi Karşılaştırmalı Dilbilim bölümünde sürdürmekteyim. Fantastikle Harry Potter sayesinde tanışıp, okuma sevgisi kazanmış çocuklardanım. Aktif olarak Kayıp Rıhtım’da yer almaya ve irili ufaklı yazılar yazmaya devam ediyorum.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

2001 a space odyssey ust

2001: Bir Uzay Macerası Filminin Eskizlerine Göz Atın

korkuluk baris ozcan

Barış Özcan’dan Farklılıklara Duyulan Korkuyu Konu Alan Bir Film: Korkuluk