Ayşenur Ütnü
Anime ve manga endüstrisi gün geçtikçe kazandığı popülerlikle dünyada daha fazla insana ulaşmaya devam ediyor. Özellikle Amerika merkezli yayın kuruluşları Netflix ve Crunchyroll, ünlü animelerin lisanslarını ve dağıtım haklarını satın alma rekabeti içindeler.
Artan ilgi ve serilerin bu başarıları, Batı medyasını ve izleyicileri anime / manga dünyasına daha hızlı çekse de, endüstrinin tam anlamıyla “popüler” sayılabilmesi adına daha uzun yolu var gibi duruyor. İpleri elinde bulunduranlar tarafından şişirilen yapımların gölgesinde kalan dünya sinemasına ait birçok yapım, sektörde kendine bir yer bulmaya çalışıyor.
Dijital Platformlar Anime ve Manga Dünyasına Popülerlik Kazandırıyor mu?
Şimdilerde anime ve manga endüstrisi, özellikle Batı kökenli dijital yayın platformları için oldukça revaçta. The Japan Times’a konuşan Netflix’in yönetici anime yapımcısı Taiki Sakurai, Netflix izleyicilerinden çoğunun en az bir anime izlediğini ifade etmesi serilerin dikkat çektiğinin bir işareti sayılıyor.
Amazon Prime Video ve Netflix gibi dijital platformlar ünlü anime klasiklerini kütüphanelerine ekleyerek tüm dünyadan anime ve manga hayranlarına ulaşmayı hedefliyor.
Bunlara ek Netflix, Castlevania, Eden ve Yasuke gibi kendi orijinal serilerini ve uyarlamalarını yayınlamaya başladı. Hatta sadece 2021’de 40’tan fazla anime yayınlayacağını duyurmuştu.
Yine de tüm bu rekabetten belki de kârlı çıkan hayranlar oluyor. Geçmişte bu eserlere ulaşmak şimdilerde olduğu kadar kolay değildi. Şimdi animesi yapılan mangalar, tekrar uyarlanan seriler ve filmler özellikle Koronovirüs pandemisinde izleyecek bir şeyler arayanlar için yeni dünyalar vadediyor.
Artan İlgiye Rağmen Anime ve Manganın Eğlence Sektöründeki Yeri Değişmiyor mu?
Teknolojinin gelişmesiyle farklı ülkelerin yapımlarına ulaşmak kolaylaşsa da, anime ve mangalar Amerika medyasının dünyayı saran etkisinden kurtulamıyor. Marvel ve Disney yapımları dahil birçok Hollywood yapımları ve Amerikan yayın platformları diğerlerini gölgelemeye devam ediyor.
Türkiye’de de son yıllarda artan anime ve manga kültürü, ilgilerin farklı alanlara yönelmesine ve sektörün biraz daha yaygınlaşmasına sebep oldu. Artan talebe göre dilimize çevrilen ve basılan manga serileri çoğaldı. Öneriler ve platformlar sayesinde anime izleyici kitlesi büyüdü.
Tüm dünyada ilgi artsa da, geçmişte animeler ve mangalardaki Japon kültür ve dinine ait ögelerin tekrar gözden geçirilerek ve düzenlenerek yayınlanması gerçeği de mevcut. Speed Racer ve Sailor Moon Batı izleyicisi için değiştirilen animeler arasında bulunuyor. Fakat günümüzde yaygınlaşan iletişim araçları sayesinde dünyaya daha çok açılan insanlar merak ettikleri bilgilere, izledikleri ve okudukları şeylerin beslendiği kaynak ve kültürlere kolayca erişebiliyorlar. Bu da yapımın aslına olan merakın giderek artmasına sebep oluyor.
Fakat yine de etkin ve yaygın olan platformların, genelde eğlence sektöründe söz sahibi olanların elinde olması nedeniyle, farklı yapımlar çoğu zaman başka kültürlere ve izleyicilere uygun hale getiriliyor. Buna Death Note’un 2017 Netflix ve Ghost in The Shell’in film uyarlamaları örnek verilebilir. Light Yagami’nin Light Turner’a, Shinigami’nin Death God’a dönüşmesi eleştirilere yol açmakla birlikte birçok soruyu da cevapsız bırakmış oldu.
Sizler animelerin ve mangaların tüm bu popülerliğe rağmen sektörü genel olarak ele aldığımızda niş kaldığını düşünüyor musunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizlerle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: CBR
Türkiye’de Monster basıldı. Ben daha ne isteyeyim:grin:
Japonlar, en çok benimle ilgili ve benim ilham kaynağı olarak örnek alındığım, gerçek görüntülerimin üzerine çizilerek oluşturulmuş çizgi filmleri seyretmeyi tercih ettiklerini söylediler. Çocukluğumdan beri, ellerinde kamera ile peşimde dolaşan Japon turistlere alışkınım. Japonlar, en çok benim iri fincan tabağına benzettikleri gözlerimi beğeniyorlarmış. Bir de cesaretimi her zaman takdir ettiklerini söylüyorlar.