Eda Aydın
El Dorado hakkında yeni bir keşfe imza atıldı. İspanyol kökenli efsanelere konu olan Kayıp Altın Şehir’de 8 kavanoz dolusu zümrüt bulundu.
Güney Amerika’da İspanyol istilası yaşanmadan önce Muiska halkının bulunduğu bölge, bugün hâlâ çeşitli mitlere konu oluyor.
Chibcha olarak da anılan topluluk Kolombiya’nın kadim halkları arasında. Muiskalar, altın işlemeciliğindeki yetkinlikleriyle ünlüydü. Şehirlerinin adı El Dorado da İspanyolcada “altınla kaplı kayıp şehir” anlamına geliyor.
Araştırmacılar Kolombiya’daki eski bir tapınağın hemen yanındaki mezarların içinde metalik figürlere ve zümrütlerle dolu seramik kavanozlara rastladı. İlgili keşfe, ülkenin başkenti Bogota yakınlarındaki bir antik kentte imza atıldı. Antik yerleşke bir zamanlar bölgenin yerlileri Muiskaları konuk ediyordu.
El Dorado Efsanelerine Konu Olan Muiska Halkının Özel Kavanozları Yıllardır Biliniyordu
Bu halk, günümüzden yaklaşık 600 sene önce ofrendatario adı verilen kavanozlardan üretiyorlardı. Dönemin güçlü uygarlıklarından olan Muiskalar, hem metal işçiliği konusunda hem de altın işlemelerde bir hayli yetenekliydiler. Öyle ki onların bu yetkinliği El Dorado efsanelerine de temel olmuştu.
1500’lerin ortalarında bölgeye akın eden İspanyollar, Muiskaların çoğunun ölümüne neden olmuştu. Fakat günümüzde hâlâ bu eski topluluktan insanlar Kolombiya’da yaşamaya devam ediyor.
Arkeolog Francisco Correa öncülüğündeki araştırma ekibi, Bogota yakınlarındaki bölgede yol yapımı öncesinde yürütülen kazılarda ofrendatario olarak anılan kavanozları buldu.
Kavanozların içinden çıkan küçük metal figürlerin bazıları yılanları ve başka hayvanları temsil ediyordu. Diğerleri ise başlıklı, asalı ve silahlı insanlara benziyordu.
Muiskalar için Altın İşlemeciliği Manevi Bir Davranştı
Muiska halkına yönelik son araştırmalar, bu tür nesnelerin tanrılara adak olarak kullanılmak üzere yapıldığını ortaya koymuştu.
İspanyollar bölge halkıyla ilk defa karşılaştıklarında, onların özellikle altın işçiliklerine hayran kalmışlardı. Fakat bölgenin yakınlarında bir altın madeni yoktu. Bu nedenle Muiskalar diğer topluluklarla tuz ticareti yaparak altın edinebiliyordu.
Bölgedeki buluntuların El Dorado efsanesiyle ilişkilendirilmesini sağlayan asıl ipucu ise Muiskaların törenlerde altını kullanış biçimiydi.
Live Science adlı bilim sitesine açıklamalarda bulunan Correa, bölge halkının bazı törenler sırasında kabile reisinin vücudunu altın parçacıklarından yapılmış bir merhemle kapladığını söyledi:
“Bu tören söz konusu efsanenin yaratılmasındaki motivasyon kaynaklarından biriydi.”
Törene İspanyollar tanık olmuş ve bunu kroniklerine kaydetmişti. Bu çarpıcı çekici gelenek, Muiska halkının altın işçiliğindeki becerisiyle birleşince İspanyolcada “altından yapılmış” anlamına gelen El Dorado efsanesine dönüşmüştü.
Bu efsaneler ise zaman içinde büyümüş ve Güney Amerika’da “altından yapıldığı iddia edilen kayıp bir şehrin olduğu iddiası” bölgeye daha fazla Avrupalı istilacının gelmesine neden olmuştu.
İşin bir diğer dikkat çekici yanıysa Muiska halkı için altın işlemeciliği aslında manevi bir uğraştı.
Altın, Bir Zenginlik Göstergesi Değildi
Muiska soyundan gelen Enrique Gonzalez, altının kendi halkı için değerini şu şekilde aktarmıştı:
“Tıpkı atalarımız gibi bugünün Muiskaları da altını yalnızca bir adak olarak görüyor. Altın bizim için zenginliği temsil etmiyor.”
Siz bu keşif hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı ve El Dorado hakkında eklemek istediğiniz detayları Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: The Independent
Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.