150 Milyon Yıl Önceden Kalma Kertenkele Benzeri Antik Bir Sürüngen Türü Keşfedildi

Kertenkele benzeri 150 milyon yıllık bir canlının fosili bulundu. ABD’nin Wyoming eyaletinde gerçekleştirilen keşif, Rhynchocephalia türünün yaşayan son üyesi olan Tuatara’nın akrabalarından birisine ait.

Böcek yiyen bu antik sürüngenin keşfi, yaşayan akrabası Tuatara’nın hayatta kalma sürecine ışık tutabilir.

Opisthiamimus gregori adlı bu sürüngen tıpkı Yeni Zelanda’daki akrabası gibi bir kertenkeleye benziyor. Ancak her ikisi de birer kertenkele değiller. Kertenkeleler, yılanlar ve kör kertenkeleleri (solucan kertenkele olarak da anılır) de kapsayan squamata takımının üyeleri olarak biliniyor. Rhynchocephalianlar ise Triyas Devri’nde (en az 230 milyon yıl önce) kertenkelelerden ayrılmış olan farklı bir canlı grubu.

Kertenkele Benzeri Bir Canlı Türüne Ait Fosiller, Bir Allosaurus Yuvasının Üzerinde Bulundu

Wyoming Fosilleri bir zamanlar bir Allosaurus’a (Kuzey Amerika ve Avrupa’nın bilinen en büyük etobur dinozor türü) ait olan bir yuvanın üzerinde bulunuyordu. Paleontologlar bölgede biri neredeyse tamamen korunmuş bir iskelet olmak üzere sürüngene ait dört örnek buldular. Yeni keşfedilen bu türü tanımlayan makale Journal of Systematic Paleontology’de yayımlandı.

Çalışmanın yazarlarından biri olan Matthew Carrano, yeni tür için şu ifadeleri kullandı:

“Bu fosil rhynchocephalianlar’ın evrim süreçlerinin büyük bir kısmında çok çeşitli bir grup olduğu gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Muhtemeldir ki dışarıda keşfedilmeyi bekleyen bir çok farklı tür daha var çünkü bu fosillerin çoğu küçük ve parçalanmış halde oluyorlar, bu da fark edilmelerini güçleştiriyor.”

Evrimsel Farklılığı Anlamaya Yardımcı Oluyor

Geçen yıl bilim insanları Taytalura alcoberi olarak adlandırılan ve kendileriyle Squamatlar arasındaki evrimsel farklılığı netleştirmeye yardımcı olan bir Rhynchocephalian tanımlamıştı. Taytalura hakkındaki bilgiler yalnızca iyi korunmuş bir kafatasına dayanıyorken yeni tür Opisthiamimus’un neredeyse tamamen korunmuş bir iskeletine sahibiz. Bu keşif, jeolojik zaman cetvelinde görece erken bir dönemden bu yana Rhynchocephalia takımının tür çeşitliliğine sahip olduğunu gösteriyor.

Yayımlanan makaleyle bir ilişiği bulunmayan Harvard Üniversitesi’nden evrimsel biyolog Tiago Simões, keşiflerle ilgili düşüncelerini şu sözlerle ifade etti:

“Bu keşfin Morrison Formasyonundan elde edilen önemli bir bulgu olduğu konusunda yazarlarla aynı fikirdeyim.”

Simões, Taytalura üzerinde çalışmalar yürüten araştırmacılardan biriydi.

Opisthiamimus’un varlığı o kadar eski ki bu canlının Tyrannosaurus Rex’ten 60 milyon yıl önce yaşadığı düşünülüyor.

“Yaşayan Fosil”

Günümüzde varlığını sürdüren tek Rhynchocephalia türü Sfenedont adı verilen bir alt grubun parçası olan Tuatara. Tuatara, 100 yıldan fazla yaşayabiliyor ve en hızlı hareket eden sürüngen spermine sahip olmasıyla dikkat çekiyor.  Alnının ortasında paryetal göz bulunan Tuatara’nın ikisi üst biri alt çenede olmak üzere 3 sıra dişi barındırıyor. Diğer sürüngenlerin aksine Tuatara’nın dişleri çenesinin bir parçası ve onları değiştirmek mümkün değil.

Tuatara, eşsiz anatomik yapısından ötürü “yaşayan fosil” olarak anılıyor. Ait olduğu canlı takımının tüm üyeleri yok olmuşken o yaşamakta ısrarcı oluşuyla bilim tarihine geçmişti.

Simões, Opisthiamimus’un özelliklerinin fosil kayıtlarında daha sonraki dönemlerde ortaya çıkan Sfenodontlara özgü olduğunu belirterek, “Yazarların bu tür için sağladığı filogenetik yorum konusunda dikkatli olurdum,” yorumunda bulundu.

Geçmiş dönemlere ait daha fazla fosilin bulunması, neden Squamatlar dünya üzerinde bu kadar çokken Rhynchocephalianların neredeyse tamamen yok olduğunu açıklamaya yardımcı olabilir.

Carrano araştırmaya dair şöyle konuştu:

“Teorilerden biri, squamatların bir ya da daha fazla özelliğinin Rhynchocephalianları alt etmelerine yardımcı olduğu yönünde. Squamat çeşitliliğinde kademeli bir artışın olduğu sırada Rhynchocephalianlarda adım adım bir azalma görülüyor. Ancak her ne kadar Morrison Formasyonu’nda bunu başarma yolunda ilerliyor olsak da şu an iki tür arasında bir rekabet olduğunu kanıtlamaya yetecek miktarda fosile sahip değiliz.”

Şimdi ekip, Opisthiamimus’u buldukları Allosaurus yuvasının kalıntılarını inceliyor ve daha fazla Rhynchocephalian fosili keşfedilmeyi bekliyor. Bu fosiller gün yüzüne çıktığında sürüngen soy ağacını yeniden şekillendirebilir.

Siz bu araştırma hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.

Kaynak: Gizmodo