Televizyon tarihinin en önemli ve en çok sevilen bilimkurgu dizilerinden biri olan Battlestar Galactica, bundan tam 40 yıl önce, 17 Eylül 1978‘te yayınlanmaya başlamıştı. İlk iki sezonu bugün bize daha çok Cüneyt Arkın’ın oynadığı “Dünyayı Kurtaran Adam” filmini hatırlatsa da dizinin hem televizyon hem de bilimkurgu tarihinde oldukça köklü ve sarsılmaz bir yeri vardır.
Battlestar Galactica ilk olarak 1978-1979 yılları arasında, ABC’de yayınlanmıştı. Dizinin yaratıcısı Glen A. Larson’dır. Başrol oyuncuları ise Lorne Greene, Richard Hatch and Dirk Benedict’tir. Yayın hayatına “Saga of a Star World” adlı pilot bölümünün gösterilmesiyle başlamıştır. Orijinal serinin konusu, insanlığın Cylon adı verilen akıllı robotlar üretip onları kendilerine köle etmesiyle başlar. Daha sonra bu robotlar insanlığa düşman varlıklar haline gelince savaş patlak verir.
Uzun ve yıkıcı bir savaştan sonra ateşkes yapılır ve barış dönemine girilir. Ancak barış dönemi süresince Cylonlar uslu durmayıp insanların arasına sızar, kritik konumdaki insanları kontrol etmeye çalışırlar ve nitekim başarırlar da. İnsanlar ve robotlar arasındaki savaş bu kez de nükleer bombalarla insan ırkını sonsuza kadar yok etmek üzere tekrar başlar ve kazanan robotlar olur. Ne kadar da korkunç değil mi? En azından robotlar tüm insanlığı yok ettiklerini zannetmişlerdir çünkü Ortak Ağ’a bağlı olmayan Battlestar Galactica ve birkaç küçük uzay gemisi bu felaketten kurtulmayı başarmıştır. Bu konu 2004 yapımı ikinci seride de aynıdır.
İlginizi Çekebilir: Battlestar Galactica Hangi Sırayla İzlenmeli?
1978 Yapımı Battlestar Galactica
Dizinin orijinal ve ilk serisi olan bu yapım, 1980 yılında TRT’de “Savaş Yıldızı Galactica” adıyla gösterildiğinden biz bu haline o kadar da yabancı değiliz. Dizinin ortaya çıkış hikâyesine gelirsek: Glen A. Larson bir bilimkurgu dizisi yapma fikrindeydi. Ne yazık ki bu fikir ve heves içinde kalmıştı çünkü yayınlamak için kimseden destek göremiyordu. Yapımcının başlıca ilham kaynakları ise İncil, Mısır Mitolojisi, eski Yahudi metinleri ve Roma İmparatorluğu’ydu. Bunların hepsini birleştirerek bir bilimkurgu yaratmayı planlıyordu.
Uzun uğraşlar sonucunda aradığı desteği ABC’de buldu. Ardından yukarıda saydığım unsurlardan yola çıkarak 12 Koloni’yi ve insanların temelini oluşturdu. Cylonlar ise insanlığın ölümcül robot düşmanları olacaktı. Cylonlar da tasarlandı ve göz kısımlarına sağdan sola doğru hareket eden, kesik ve uzun bir kırmızı çizgi eklendi. Larson bu çizgiyi daha sonra aynı şekilde, yine kendisinin yarattığı Kara Şimşek (Knight Rider) adlı dizide de kullandı. Apollo karakterini Richard Hatch, Starbuck (Starbucks değil) karakterini Dirk Benedict (evet, bir erkek), Adama karakterini ise Lorne Greene canlandırdı.
Diziyle ilgili her şey iyi gidiyordu ve Larson kelimenin tam anlamıyla mutluluktan uçuyordu. Ama her mutluluğun sonu vardır: Dizi tam olarak başlayamadan önce Star Wars ve George Lucas ile çakıştı. Çünkü dizinin Star Wars ile çok fazla benzerliği olduğu düşünülüyordu. George Lucas’la anlaşma sağlansa da yapımcı şirket 20th Century Fox itirazlarına devam etti. Yine de bütün itirazlara rağmen pilot bölüm 17 Eylül 1978’de yayınlandı ve bu bölümle birlikte dizinin de Star Wars’a aslında o kadar da benzemediği anlaşıldı. Böylece Larson için mutlu günler geri döndü ama bu da fazla uzun sürmedi. Sadece pilot bölüm 65 milyon izleyiciye ulaşmıştı ve ilk haftalarda da reytingler çok iyi gelirken ilerleyen haftalarda dizi hayranlarını birer birer kaybetmeye başladı. Ayrıca yapım masrafları kanala çok pahalıya mâl oluyordu. Larson ve Battlestar Galactica için alarm zilleri çalıyordu. Larson çareyi dönemin ünlü oyuncularını dizide konuk etmekte buldu ama aksilikler geldi mi arka arkaya geliyordu. İkna edilmekten vazgeçen George Lucas, 83 maddelik bir liste hazırladı ve 20th Century Fox’un Universal Studios’a dava açmasını sağladı. Hem reyting sorunları hem de bu dava diziyi ve ekibini yıprattı.
Tüm bu yaşananlara rağmen dizi 1979 yılında ilk sezonun sonuna ulaşmayı başardı fakat reytinglerde ancak ilk 20’de kalıyordu ve kanal bunu yeterli bulmuyordu. Larson bu dönemde çizgi roman, koleksiyonluk figürler ve kitaplardan gelen ek gelirlere şükrediyordu. Yeniden kurgulanan birkaç bölümü birleştirerek “Battlestar Galactica: Cylon Attack” adında bir de film çekti. Sezon sonunda ise ABC kanalı dizinin iptaline karar verdi. Kanal bunun başlıca sebebi olarak 1 milyon dolara ulaşan bütçeyi gösteriyordu. Bu oldukça maliyetli bir bütçeydi. Serinin son bölümü, Dünya’dan gelen Apollo 11’in sinyallerini alan Battlestar Galactica gemisi gezegeni bulamadan önce sona eriyordu. Ki bunun anlamı Larson ve hayranların içinde bir ukde kalmasıydı. Dizinin kaldırılmasından sonra George Lucas ve 20th Century Fox’un açtığı davalar düştü ve dizi bu suçlamadan aklandı.
1980 Yapımı Battlestar Galactica
ABC, diziyi iptal ettikten sonra serinin hayranları tarafından sıkı bir boykota uğrayınca Battlestar Galactica‘yı ekranlara geri getirme kararı aldı. İlk önce bir televizyon filmi çekilmesi düşünüldü, hatta 18 Mayıs 1979’da yapımcıya 2 saatlik bir film için teklif dahi gitti. Ancak daha sonra düşük bütçeli bir dizi olmasına karar verildi. Böylece 1979’da doğru düzgün bir final yapamayan dizi nihayet anlamlı bir sona ulaşacaktı.
Yeni dizide Battlestar Galactica gemisi nihayet Dünya gezegenini buluyor, ardından Cylonları da oraya sürüklüyordu. Ancak Dünya bu kadar ileri düzey silahlar kuşanmış robotlara karşı koyacak teknolojiden çok uzaktı. Dizi boyunca tüm bölümler Dünya’da, insanlar ve Cylonlar arasında yapılan savaşlarda geçiyordu.
Diziye yaşlanmış haliyle Komutan Adama ve artık teğmenlikten albaylığa terfi etmiş olan Boomer da dâhil edilmişti. İlk serinin aksine ABC bu ikinci seriyi daha ucuza mal etmek amacıyla bölümlerin Dünya’da geçtiği bir hikaye yazdırmış ve bu şekilde maliyetten kurtarmıştı. Eski oyunculardan Richard Hatch bu duruma itiraz ederek yeni yapıma dâhil olmayı reddetmiş, Starbuck karakterine can veren Dirk Benedict ise sadece “Return of Starbuck” adlı bölümde yer almayı kabul etmiştir.
27 Ocak 1980’de Larson’ın yapımcılığını yaptığı ve ilk seriden sadece Lorne Green’in başrol olarak yer aldığı bu ikinci yapım 10. bölümünün devamı olarak çekilen “The Day They Kidnapped Cleopatra” adlı bölümünün çekimleri esnasında, 4 Mayıs 1980’de yayından kaldırıldı.
2004 Yapımı Battlestar Galactica
1978-1979 ve 1980 serilerinden sonra sona ermesine rağmen hayranları uzun süre Battlestar Galactica‘yla alakalı etkinlik ve buluşmaları devam ettirdi. Üstelik diziyle ilgili materyaller hâlâ satılıyordu. İnternet halk arasında kullanılmaya başlanınca dizinin adına yüzlerce site kurulmaya başlandı. Bu potansiyeli gören ve diziyi geri getirmek isteyen Richard Hatch (önceki seride Apollo karakterini canlandıran oyuncu) diziye dair The Second Coming adında 4.5 dakikalık bir video yayınladı. Bu dönemde Syfy ve Universal Studios ise dizinin dönüşü için kolları sıvayarak 2000’lerin nesline uygun ve modernize edilmiş bir şekilde diziyi geri getirme kararı aldı.
Dizinin 2004 yılında televizyona geri dönüşünde Lason bu sefer senarist olarak yer alırken onun yerine yapımcılığını David Eick ve Ronald D. Moore üstlenmiştir. Yeni yapım ilk olarak 8 Aralık 2003’de 2 bölümden oluşan bir mini seriyle yayın hayatına başladı. İlk sezon ise 18 Ekim 2004’te yayınlanmaya başladı. Yapım 4 sezon boyunca ekranda kalmayı başardı ve 20 Mart 2009 tarihinde bitti. Ancak dizinin finalinden sonra, 10 Ocak 2010’da “The Plan” adlı özel bir bölüm daha yayınlandı.
Yeni nesil Battlestar Galactica da büyük ilgi gördü ve ilk senaryoya bağlı kalarak öncülü olan yapımın devamı niteliğinde bir yapım oldu. İlk seride yer alan karakterlerden birkaçı da bu dizide kendine yer buldu, hatta yeni serinin ana karakterleri bir unvan gibi onların adlarını kullandı. Kara ‘Starbuck’ Thrace gibi. Eski seriden sadece Richard Hatch yeni kadroya yeni bir karakterle dâhil oldu. Oyuncu artık Tom Zarek karakterine hayat veriyordu. 2004 yapımı dizinin yapımcıları ve şirketler, 1978 serisinde yer alan Star Wars faciasından ders almışlardı. Bu yüzden yeni yapımın uzayda geçmesi dışında Star Wars ile olan benzerliği sıfırdı.
Dizi bu sene 40. yaşına basarken, yeni yaşı hayranları tarafından hâlâ unutulmadığı gösterilircesine pek çok yerde kutlanıyor. Battlestar Galactica bize efsanelerin kolay kolay unutulmadığı gerçeğini defalarca kez dönüşüyle ve hâlâ yıldönümünün kutlanmasıyla ispatlayan bir yapım. Kim bilir, belki de 50.yılında dizinin geri döndüğü haberleriyle karşınıza çıkarız.
O zaman 40. yaşı “So say we all!” diyerek kutlayalım.
Yazıyı okuduktan sonra gaza geldim sanırım tekrar izleyeceğim. Ne de olsa all this has happened before and will happen again. :d
Acaba, diyorum, Caprica başarıya ulaşsaydı, evreni daha nasıl genişletip derinleştirebilirdiler ?
Dizinin sadece 2000 sonrası yapımlarını izlemiş biri olarak, benim gözümde 2000’den sonra çekilmiş en başarılı bilim kurgu dizisidir. Yaşanan o gerilimli atmosferi izleyiciye yansıtan , cıvık espriler şakalarla o ruhu bozmayan bir yapım. Bu tarz ciddi yapımları daha sık görmek dileğiyle.
So say we all!
Bu dizinin ben de yeri başkadır. İlk izlediğim yabancı dizidir. Şimdi bölümlerini bulmak zor keşke zamanında arşiv yapsaydım.