430 milyon yıl boyunca, İngiltere’nin kadim kayalıklarına sokulan Cthulhu vaktini bekledi. Gün ışığı görüp bizlerle buluştuğunda ise… Eh, beklediğimizden biraz küçükmüş bu!
Fosilleşmiş Cthulhu esasen deniz hıyarları kategorisine giriyor. Silurian periyoduna, ilk kılçıklı balıkların ortaya çıktığı döneme ait olan canlı 3 santimetre boyutunda. Bedeni kemiksi plakalara ve 45 zırhlı dokunaca sahip. Bu dokunaçlarla besinlerini yakaladığı ve deniz yüzeyinde hareket ettiği düşünülüyor.
Canlının ismi tahmin ettiğiniz gibi H.P. Lovecraft‘ın ünlü, dokunaçlı tanrısından geliyor. Keşfi yapan palaeontologlar bu ilginç yaratığı Cthulhu’ya benzeterek ismini Sollasina cthulhu koydular.
Fosili restore etmek için ekibin onu yok etmesi gerekti. İnce ince katmanlar şeklinde fosili kazıyarak her işlem sonrası fosilin fotoğraflarını çektiler. Daha sonra bu fotoğraflar MRI’ın çalışma prensibine benzer bir yöntemle katman katman birleştirilerek canlıyı 3 boyutlu halde simüle ettiler.
Cthulhu Mirasını Sürdüren Fosil
Böylece ekip canlının iç kısımlarına da detaylı olarak bakabilmiş oldu. Bu şekilde ophiocistioidlerle ilgili yeni bilgiler de elde ettiler. Örneğin canlıda bulunan halka kanal aslında ekinodermlere özgü. Bu sistem canlının kasları kullanmasına gerek olmadan hidrolik olarak hareket etmesini sağlıyor. Böyle bir kanal daha önce bir ophiocistioidde görülmemişti.
Çalışmanın detaylarını merak ediyorsanız makaleye buradan göz atabilirsiniz.
Ne dersiniz? H.P. Lovecraft nelerden ilham alacağını iyi biliyor, öyle değil mi?
Kaynak: Science Alert
Bilimin bu tarzda kitaplardan, filmlerden, dizilerden, oyunlardan isim almasına bayılıyorum. Böylelikle hem bu isimler sonsuza dek bir yerlerde yaşıyor. Hem bilim insanlarının da aramızdan birileri olduğu böylece ortaya daha çok çıkıyor.
Benim de bildiğim bir tane vardı. Oyun karakteri olan Sonic the Hedgehog’u namı diğer mavi kirpiyi bilirsiniz. He işte onun adı da, vücudumuzdaki bir genin adı olarak kullanılıyor.
“Sonic Hedgehog” geni tüm insanlarda sizde, ben de olan bir gen. Ön beyin başta olmak üzere merkezi sinir sistemini (omurilik ve beyin) gelişmesini, motor sinirlerinin kontrolünü, embriyo gelişimini, hücrelerin özelleşip şekillenmesini yani doku modellemesini sağlıyor. Hedgehog signaling pathway’de diğer iki arkadaşı Indian ve Desert Hedgehog ile birlikte yer alıyor.
İsim konusu tartışmalıymış, çok tepki çekmiş, doktorlar hastalığı açıklarken Sonic Hedgehog demeyi küçük düşürücü buluyormuş o yüzden bir kesim genin adını “SHH” olarak kullanıyormuş. Ayrıca Hedgehog signaling pathway’inin de inhibitörünün adı Robotnikinin. Bildiğiniz üzere bu da Sonic’in baş düşmanı olan Dr. Robotnik’in (Dr. Eggman) ismi oluyor.