Dünya’ya en yakın kara delik unvanı el değiştirdi. Kozmik arka bahçemizin bilinen en yakın kara deliği ortaya çıktı.
Hem büyüleyici hem de ürkütücü olan kara delikler, en sıra dışı ve korkunç uzay fenomenleri arasında yer alıyor. Bu uzay-zaman tekillikleri ışığın kaçamayacağı kadar yoğun bir çekim gücüne sahipler ve çoğu astronom, her büyük galaksinin merkezinde bir kara delik olduğu görüşünü taşıyor.
NOIRlab adlı kuruluşta çalışan araştırmacılar, Dünya’ya şu ana kadar keşfedilmiş en yakın kara deliği tespit etti. Yapılan açıklamada, bu nesnenin gezegenimize “kozmik arka bahçemizde” diyebileceğimiz yakınlıkta bulunuyor.
Gaia BH1 şeklinde aklandırılan bu nesne Dünya’ya kabaca 1.560 ışık yılı uzaklıkta yer alıyor. Ophiuchus takımyıldızı civarındaki yapı Güneş’in kütlesinin 10 katı bir kütleye sahip.
Alışılmadık bir biçimde, Dünya’nın Güneş’i takip ettiğiyle aynı mesafede “Güneş benzeri” bir yıldızın Gaia BH1 etrafında bir yörüngeye sahip olduğu görülüyor. Bu türden ikili sistemler oldukça nadir bulunuyor ve yeni keşfedilen yapı Samanyolu Galaksisi sınırları içindeki bilinen ilk örnek.
Dünya’ya En Yakın Kara Delik Geçmişteki Araştırmaları Çürüttü
Çalışmanın baş yazarı Dr. Kareem El-Badry açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Geçmişte bunun gibi sistemlerin tespit edildiği yönünde birçok iddia olduysa da sonrasında bu keşiflerin neredeyse tamamı çürütüldü. Bu, galaksimizdeki yıldız kütleli bir kara delik etrafında geniş bir yörüngede dönen güneş benzeri bir yıldızın ilk kesin tespiti.”
El-Badry, yaptığı bir söyleşide muhtemelen Gaia BH1’in “Dünya’ya en yakın” unvanını uzun süre elinde tutamayacağını söyledi:
“Bundan daha yakın birçok şey olduğuna inanıyoruz. Birini bulmuş olmak, orada bulunmayı bekleyen başkalarının da olduğu anlamına geliyor.
Gökbilimciler, Samanyolu’nda 100 milyon kadar kara delik olabileceğini düşünüyor. El-Badry’ye göre onları göremeyişimiz izole olmalarından kaynaklanıyor.
Çoğu zaman bilim insanları kara delikleri tanımlayabilirler çünkü bu tür süper yoğunlukta nesneler ek maddeleri emerken X ışını yayarlar. Bunlara “beslenen (feeding)” kara delik denilmektedir. Ancak ESA’nın yıldız hareketleri ve konumlarını izleyen GAIA gözlem uydusundan esinlenilerek adlandırılan Gaia BH1, “uykuda (dormant)” olan bir kara delik ve X ışını yaymıyor. Bu tür kara delikler beslenenlere göre daha yaygın ancak keşfedilmeleri de daha zor olarak tanımlanıyor.
Araştırmacıların Gaia BH1’in varlığına dair elde ettiği ilk ipucu Ophiuchus takımyıldızına ait yakınlardaki bir yıldızın garip hareketleri oldu. Farklı teleskoplar kullanılarak gerçekleştirilen gözlemlerin ardından yıldızın alışılmışın dışındaki hareketlerinin bilinmeyen devasa bir nesneye ait yerçekiminden kaynaklandığı sonucuna varıldı.
Ancak gökbilimcileri daha çok şaşırtan şey, Gaia BH1’in süpernova aşamasındayken yakındaki yıldızı yok etmemiş olmasıydı. Bu durum, birçok sorunun akla gelmesine yol açıyor. GAIA gözlem uydusundan bir sonraki veri aktarımının 2025 yılında gerçekleşmesi bekleniyor ve belki de yeni veriler bu sorulardan bazılarını yanıtlamamızı sağlayabilir.
Siz bu keşif hakkında neler düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizlerle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: All Thats Interesting
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!