Albert Einstein 1915 yılında ortaya koyduğu Genel Görelilik teorisinde haklı çıktı. 800 milyon ışık yılı uzaklıktaki I Zwicky 18 galaksisinin merkezindeki devasa kara deliği inceleyen bilim insanları, arkasından gelen ışığı tespit etti.
Kara deliğin normal olarak yaydığı X-Ray ışınları haricinde, kaynağı belirlenemeyen ışık ekolarına rastlayan araştırmacılar, normalden daha küçük, daha geç gelen ve kara deliğin ön tarafındaki ışıklardan farklı renkteki ışınları incelemeye başladı.
Araştırma sonucu, eko ışıkların kara deliğin arkasından geldiğini ortaya çıkarttı. Böylece, Albert Einstein’ın Genel Görelelik teorisinde belirttiği, kara deliklerin uzay-zaman düzlemini çarpıttığı iddiası kanıtlanmış oldu.
Stanford Üniversitesi’nden Dan Wilkins, keşiflerinin önemini açıkladı:
“Kara deliğin içine giren herhangi bir ışığın çıkmaması lazım. Bu yüzden de, kara deliklerin arkasını görememeliyiz. Ekoları görebilmemizin sebebi, kara deliğin uzayı çarpıtması. Çarpıtılan uzaydaki ışık esneyerek, kendi etrafında bir manyetik alan yaratıyor ve ters yönde hareket etmeye başlıyor.”
Albert Einstein Genel Görelilik Konseptini 20. Yüzyılda Teorileştirmişti
Einstein’ın Genel Görelelik teorisi, büyük objelerin evrenin dokusunu çarpıtma kuvveti olduğunu ortaya koymuştu. Uzay-zamanda oluşan yırtılmalar, kendisini en çok kütle-çekim ya da yerçekimi olarak gösteriyor. Einstein’ın çalışmaları, yerçekimini görünmez bir gücün değil, uzay-zamandaki bükülmelerin ve de madde ve enerjinin dengesinin bozulmasının ortaya çıkarttığını göstermişti.
Her gökcisminin bir kütle-çekim gücü var ve kara delikler evrendeki en büyük kütle-çekim gücüne sahip. Normalde düz bir çizgide ilerleyen ışık, kara deliğin kütle çekim alanına girdiğinde bu yüzden eğimli bir şekilde hareket etmeye başlıyor. Bükülmüş uzayda, eğimli şekilde hareket eden ışık, bir kara deliğin arkasından önüne geçmeyi başarabiliyor.
Kara deliğin olay ufku etrafında oluşan bulutlar, kara delikten enerji aldıkça ısınıyor ve o ısındıkça kara deliğin de sıcaklığı artıyor. Böylece, kara deliğin etrafında tamamen plazmadan oluşan milyonlarca derecelik bir halka oluşmuş oluyor. Kara deliğin dönüşü de eklenince, uzay-zaman dengesi normalde ışığın kaçamayacağı bir ortamın rengarenk ışınlar yayabilmesine imkân sağlayacak düzeyde bozuluyor.
Bilim insanları kara deliğin arkasından önüne geçen ışığın nasıl bir süreçten geçtiğini daha iyi anlamak için araştırmalara devam edecek. Kara delik etrafındaki sıcak bulutlar yeni çalışmanın merkezinde olacak.
Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.
Kaynak: Live Science
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!